- Kategori
- Kitap
Gülünün Solduğu Akşam (6 Mayıs 1986) -Erdal Öz
Ne tesadüftür ki, onların romanını yazan yüreğin gülü de aynı gün solmuştur. (6 Mayıs 1986) Onları ve diğerlerini saygıyla anıyoruz!
Işıklar içinde uyusunlar!
Okuduğum Tarih:2-4 Temmuz 2002
Gülünün Solduğu Akşam-Erdal Öz
Can Yayınları-11.Basım 1987
(İlkbasım-Kasım-1986) 288 sayfa
Kitapla İlgili Görüşlerim:
12 Mart Muhtırası sonrasında tutuklanan Erdal Öz, Mamak cezaevinde kaldığı dönemde bizzat yüzyüze görüşerek topladığı bilgileri, günlükleri ve mektupları derleyerek yazmış bu kitabı. Konusu ve anlatılan olaylar herkesin bildiği olaylar ve anlatımı akıcı olduğu için bir solukta okunan türden. Kitaba adını veren Turgut Uyar'ın şu dizeleridir:
"Herkes ne zaman ölür
elbet gülünün solduğu akşam "
Aslında kitap hakkında sayfalar dolusu yazılabilir, ancak boğazına bir şey düğümleniyor insanın, bu yüzden yorum bile yapamıyorum, kitabın sonu beni çok etkiledi. Keşke öyle olmasaydı!
Geriye dönüp baktığımızda geldiğimiz nokta; nereden nereye? Alınması gereken çok dersler olduğunu düşünüyorum.
Alıntılar:
"Herkes ne zaman ölür, elbette gülünün solduğu akşam." Turgut Uyar
"MARE NOSTRUM"Bizim Deniz
En uzun koşuysa elbet Türkiye'de de devrim,
O onu en güzel yüz metresini koştu.
En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak...
En hızlısıydı hepimizin,
En önce göğüsledi ipi...
Acıyorsam sana anam avradım olsun,
Ama aşk olsun sana çocuk AŞK olsun!
(s.25) Can YÜCEL
Yayınevi Notu:
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Sinan Cemgil ve daha niceleri. Mamak Askeri Cezaevi'nde bu çocukların çoğuyla konuşmuştum. Deniz'le anlaştığımız gibi, tuttuğum notlardan yola çıkarak bir roman yazacaktım. Sorduğum sorularla onları sürekli küçük ayrıntılara yöneltmeye çalışmıştım. Roman, bu ayrıntılardan doğup gelişecekti. Ne yazık ki iş yarım kaldı. Hele belgesel bir roman için elimdeki notların yetersizliğini görünce böyle bir çalışmaya girmekten vazgeçmek zorunda kaldım. Yıllar sonra, bir başka biçimlemeyle, sonunda oluşturabildim bu kitabı. Gülünün Solduğu Akşam, serüven dolu sürükleyici bir roman gibi de okunabilir. Ama acı ve hüzün yüklü bir kitap olduğu da bilinmelidir. Anı, belge, anlatı karışımı bu kitabı dilerseniz bir roman gibi okuyun; yeter ki sizde bırakacağı hüzün kalıcı olsun.
Erdal Öz (Arka kapak)