Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '11

 
Kategori
Bayramlar
 

Gümüş gondollu bayramlar

Gümüş gondollu bayramlar
 

Geleneklerimiz, örf ve adetlerimiz, alışkanlıklarımız, olmazsa olmazlarımız… Çocukken iple çektiğimiz bayram günleri. Büyüdükçe bizlerle beraber bazı geleneklerimizde değişiyor. Artık Şeker ve Kurban Bayramları tatil – gezi açısından önem teşkil ediyor. Yıllar yıllar önce öyle değilmiş tabii. Annem hep anlatır bayram hazırlıklarını ve hala birçoğuna devam etmekte. Eski kalabalıklığı ve dolayısıyla tadı olmasa da yapması gerekenleri arife gününden hazırlar. Büyük bir zevktir bu onun için.

Ben daha küçükken bayramlar oldukça kalabalık geçerdi. Gidecek yer, gelen misafir oldukça fazlaydı. O zamanlarda hep “bayramdan bayrama görüşüyoruz ayıp vallahi” sitemleri olurdu. Şimdilerde bayramdan bayrama da görüşemiyoruz. Nerde olursam olayım bayramda ailemin yanında, yakınlarında olmayı seviyorum. Hani bir reklam vardı bilmem hatırlarmısınız? Bayramı tek başına geçiren yaşlı bir karı koca çalacak kapı ziline kulak kesilmiş bekliyordu. Hep o sahneler gelir gözüme. Ben hiç beklenen olmayı sevemedim. Olamadım da zaten. Bayram temizliği adı altında klasik haftalık temizlikler yapılacak şimdi evlerde.

Mis gibi arap sabunu vardı eskiden. Okuldan geldiğimde annemin temizliği henüz bitmiş olur, arap sabununun o mis gibi kokusu taa apartmandan duyulurdu. Koltukların üzerine dantel örtüler örterdi bazıları. Şeker Bayramı ise muhakkak şerbetli bir tatlı yapılırdı ve bu genelde değişmeyen bayram tatlısı baklava olurdu. Gümüş gondolları hatırlar mısınız? Ben hatırlıyorum. Çikolata, badem ya da şeker alınır özenle dizilirdi gümüş gondola. Misafire sunum önemliydi. Ve bayramda gelen misafire ikram edilecek su tabağı kalırdı en sona. O da genelde gümüş ufak bir tabak olur, içerisine yine dantel örtü yerleştirilirdi. Her geçen günden bir şeyler aranıyor.

Ben en çok arife günlerini severdim. Fatih Akdeniz Caddesinde Ramazan Ayı ve Arife Günü kalabalıklığı gözlerimin önünde. Şimdi daha yoğun kalabalıklar olduğundan bu zamanları ayrıcalıklı hissedemiyor insan. Ne yazık ki çok da bir değişiklik yok. Değişmeyenlerin arasında annemin her sene ki hazırlıkları olacak kesin. Temizlik, öğlen yemeği menüsü, çay – kahve ikramı. Gelen olsun olmasın muhakkak bunlar hazır olacak. Öğleden sonra ablamlar ve ağabeyim gelecek, bayram yemeği yenecek. Anne ve babalar için en büyük mutluluk. Birde gurbetçiler var tabii. Görmek isteyip de göremeyenler, birçok duygudan amaçları uğruna yoksun kalanlar, mecburiyetler vs… Uzaklık aynı uzaklık olacak da bugün daha bir göze batacak sanki. Telefonlar yetersiz kalacak özlemleri dindirmeye.

SMS yaygınlaştığından beri bu yöntemle kutlamalar da çoğalmıştı. Şimdi birde face book var. Genelde mesaja dahi üşenip “herkese iyi bayramlar” yazanlar olacak. “Biz senle bayramlaşmadık” dediğimizde “aaa ben yazdım ya face book dan görmedin mi?” denilecek yine. Modernleşme adı altında kaybolan, yitirilen değerler. Durumun bundan farklı olmayacağı kesin. Şimdi biz özlüyoruz yarın bizden sonrakiler özleyecek. Gümüş gondolu ve içerisindeki taze bademleri.

Hepinize sevdiklerinizle beraber, kalabalık, sağlıklı ve huzurlu bayramlar dilerim...  

 
Toplam blog
: 670
: 1923
Kayıt tarihi
: 19.12.10
 
 

İstanbul doğumlu. Kuantum Yaşam Koçu. EFT, NLP, ETKİLİ İLETİŞİM, BEDEN DİLİ gibi bir çok konuda e..