Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '11

 
Kategori
Siyaset
 

Gün Geliyor Gerçekler Ortalığa Dökülüp Saçılıyor

Gün Geliyor Gerçekler Ortalığa Dökülüp Saçılıyor
 

Tarihin, memleket diyarlarında yaşanmakta olan olaylara ilişkin birilerini, için için mahkûm edeceğine dair bahse girerim. Zira o tarih ki, Nazım Hikmet için, “Suratına tükürün diye fotoğrafını tam sayfa basıyoruz” diyenleri nasıl ki Nazım sever yaptıysa, ben eminim ki yine o tarih, bu kesimleri de Orhan Pamuk sever hale getirecektir. Nasıl ki Nazım Hikmet’e vatan haini dediler ve can güvenliğinden dolayı Nazım Hikmet ülkeyi terk etmek zorunda kaldı, biliyorsunuz, benzer bir durum Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un da başına geldi ve can güvenliği endişesiyle ülkeyi terk etti Orhan Pamuk.

Orhan Pamuk “Otuz bin Kürt, bir buçuk milyon Ermeni öldürdük” dediğinde, çok memleket sever tosuncuklar mahkeme kapılarını mesken eylemişlerdi. Orhan Pamuk alehinde, “Türklüğü aşağıladığı, Türklüğe hakaret ettiği!!!” gerekçesiyle ana akım medya olmak üzere memleketin ne kadar gözü dönmüş kuru memleket sevdalısı tosuncuğu varsa gözlerinden yaş damlatıyor, Orhan Pamuk’a ver yansın ediyorlardı. En nihayetinde Orhan Pamuk’u hedefe koydular… Tıpkı Hrant Dink gibi… Aynı çevrelerin Hrant Dink için de neler söylediklerini çok çok iyi bilmekteyiz. Zira Hrant Dink’te güya Türklüğü aşağılamıştı!!!

Bir tarafta belki de bu memleketin en hümanist insanlarından birisi olan Hrant Dink, on yedi yaşında katil üretmekte eline su dökülmeyecek meziyetlere sahip yurdumda, bir caddenin ortasında, on yedi yaşında bir çocuğun tetikçiliği sonrasında öldürüldü. Diğer tarafta bir diğer tetikçi olan Yasin Hayal ismindeki Hrant Dink katillerinden birisi de Orhan Pamuk’a, televizyon ekranlarından “Orhan Pamuk akıllı olsun” diyerek tehdit savuruyordu ve ne yapıp ettiler, el birliğiyle Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk’a da ülkeyi zindan ettiler.

Orhan Pamuk’a “Türklüğe hakaretten” dolayı dava açan Ergenekon Davası sanıklarından Kemal Kerinçsiz ve şürekâsı, bağımsız yargımızın kararı sonrasında, Orhan Pamuk’tan tazminat almaya hak kazandılar. Üç kişi biner liradan üç bin lira tazminat alacaklar. O tazminatı alabilmek adına daha çok memleket sever tosuncuk mahkeme kapılarını mesken eyleyeccektir.

Gelmek istediğim nokta aslında tam da burası.

Ne demişti Orhan Pamuk “Otuz bin Kürt ve bir buçuk milyon Ermeni öldürdük”.

Orhan Pamuk bu lafı ettiğinde insanların nasıl da histeri krizlerine girdiğini daha dün gibi hatırlamaktayım. Ama görünen o ki tarih, o histeri krizlerine girenleri adım adım mahkûm etmeye doğru ilerliyor. Sadece iyi izleyip, gerçekleri anlamaya çalışsınlar. Bu arada kendilerine hakim olmalarında da sayısız faydalar görmekteyim. Zira Özel Harekât Polisi Ayhan Çarkın mevzuu, zannımca son yıllarda yapılmış en yalın itiraf mevzuularındandır. Ayhan Çarkın doğu ve güneydoğu da görev yaptığı 1990 ve 1995 yılları arasında yaktıkları köylerden başlayıp, öldürdükleri insanlara kadar bir bir her şeyi anlatıyor. Bu insanlara nasıl dışkı yedirdiklerinden bahsediyor. Evlerini nasıl yaktıklarını, bebeleri nasıl öldürdüklerini anlatıyor. Yargısız infazlardan bahsediyor Ayhan Çarkın. Yüreğiniz dayanamasa da Ayhan Çarkın’ın itiraflarını izlemenizi tavsiye ederim.

Önce Abdülkadir Aygan ismindeki itirafçı başlamıştı anlatmaya. Sonrasında Özel Harekât Polislerinden Oğuz Yorulmaz itiraflarda bulunacaktı ama biliyorsunuz Oğuz Yorulmaz, Bursa’da bir barda çıkan arbedede öldürüldü. Oğuz Yorulmaz’ın annesinin feryadlarını hatırlar mısınız? “Devlet oğluma onlarca insanı öldürttü. Devlet oğlumu katil yaptı” diyordu o yaşlı kadın.

Cumartesi anneleri, asit kuyuları, toplu mezarlar ve en sonunda Ayhan Çarkın itirafları.

Halen göz kör kalıyorsa memlekette yaşanmış onca katliama, tarih o gözü kör kalanları için için mahkûm edecektir. Çünkü o tarih, Orhan Pamuk’u adım adım haklı çıkarıyor.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..