Günâh çıkartma seansları, bölüm I

I. Perde...

Sanırım 'Büyük Patlama' için doğru bir an. Zirâ bütün ilçede elektrikler kesilmiş vaziyette. Zifiri karanlığı bozan üç şey var gecenin bu kör vaktinde; ay, mum ışığı, sigara közü...

Sigara kullananların bile bir çoğu bilmez, kullandıkları çakmağın aslında tütün aromasını mahvettiğini. Bunun sebebi, yanan gazın kimyasal kokusudur. Hele benzinli çakmaklar, aman aman, felâket!! Bir gün sigaranızı mum aleviyle yakmayı deneyin, karanlıkta. Simsiyâh odanın isyankâr ve duygu yüklü ifadesi olan mum alevinin bütün ruhunu çekersiniz içinize. Yanında da şekersiz kahveniz varsa şayet, her şey tamamdır...

Her neyse, ne diyorduk? Heh, evet, büyük patlama. Ecnebî dilindeki tabiriyle, 'big bang'. Evrenin böyle vârolduğunu söylerler. Büyük bir patlama ve sonrasında ortaya çıkan devâsâ bir sistemler bütünü. İşte, kendi zihninizde de bu büyük patlamanın bir benzerini yaratmalısınız. Bu uyanış evresi, her insan için farklı yaşlarda ve dönemlerde gözlenir, benim için bu yaş 22.

Ne çok gencim, ne de yaşlı. Şu anda sâhip olduğum bütün 'arada kalmışlıklar' gibi, zamanda da aralarda bir yerlerdeyim. Alınması ve alınmaması gereken bir çok karar etrafımı çepeçevre sarmalamışken, ben en ortada oturmuş, yazıyorum. Çok fazla yazdım bugüne kadar; kimini okudunuz, kimini sadece ben biliyorum. Okuduklarınız içerisindekilerin bir çoğu aşk kokan satırlar olsa da, size itirâf edeyim: Ben hiç -sizin bildiğiniz anlamda- âşık olmadım. Peki bütün o cümleler uydurulmuş hisler miydi? Asla!!! Ben aşkı sizden daha farklı tanımlıyorum. Şöyle ki ( Bir erkek olarak kuruyorum bundan sonraki bir kaç cümleyi, hanım okurlar çevirebilirler gerekli kısımları. Aynı şeyler, kadınlar için de geçerlidir çünkü ); aşk, hayâlinizde yarattığınız o mükemmel kadına karşı hissettiklerinizdir... Bir erkek aşkı arıyorsa şâyet; bilin ki hayâlindeki kadının dünyevî gerçeklikteki tezâhürünü arıyordur aslında. Ve gerçek hayattaki ideal eş, hayâldeki ideal eşle en çok ortak noktaya sâhip olandır. Velhâsılkelâm, aşk insan için her zaman vardır zâten. Bütün problem ise insanların basitliğinden değil, hayâllerin mükemmelliğinden kaynaklanır. İşte benim en büyük sorunum ( aşk konusunda ) tam da burada başlıyor. Hayâlimde yarattığım kadına olması gerekenden çok daha fazla değer verdiğim için; bu durum bir şizofreniye dönüşme eğiliminde. Çünkü bâzen o kadın gerçek mi yoksa hayâl mi, birbirine karıştırıyorum.

Offff....

Bunları itirâf ediyor olmamın sebebini merâk ediyor musunuz peki?

Söyleyeyim; büyük patlama.. Beynimin tam ortasında gerçekleştireceğim bu patlama ile hem kendi zihnî devrimimi gerçekleştirmiş, hem de yeni fikir formlarının türemesi için düşünsel evrime başlangıç sağlamış olacağım.

Beynimde yeni bir evren yaratıyorum.

Ve her şey gibi, ben de değişiyorum genç arkadaşım. Değişmek zorundayım.

Gezegen bile sâbit değil, aksine o kadar hızlı ki,
Ömrüm onu yakalamak için koşmakla geçiyor...



I. perde kapanır...