Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '13

 
Kategori
Deneme
 

Gün ışığının, karanlığın ve her şeyin tanrısı "aşk"

Gün ışığının, karanlığın ve her şeyin tanrısı "aşk"
 

Ben aslında öylesine bir bakmıştım sana. Sen tuttun aşk sofrası hazırladın. İyi yaptın. Şarabımı da aldım geldim. Gözlerinin deniz gören bir manzarası var. Titrek dudakların okunaksız. Bir romandan çıkmış gibisin. Bağımsız bir imge gibi varlığın. Aklımı peynir ekmekle yedim. Durmadan şarap içiyorum. Gözlerini siper edip, hayata bakıyorum. Sana gül bahçesi vaadedebilmek için daha kaç fırın ekmek yemem gerektiğini düşünüyorum şimdi.
Çok sıradan bir gezegen bu dünya. Amaçsız ve başıboş dolaşıyormuşuz gibi geliyor bana. Oyun oynamayı bile beceremiyoruz. Kavga ediyoruz hep. Hiç ölmeyecekmişiz gibi paralarımızı bankalara yatırıyoruz. Hisse senedi alıyor, cennete yatırım yapıyoruz. Kapitalistler ve Müslümanlar çok garip insanlar. Paraya ve tanrıya tapanların dünyasında sanki ben çok normalmişim gibi konuşuyorum değil mi? Oysa ben de sana tapıyorum. Gözlerine. Koltuk altlarına. Koltuk altından görünen memelerine. Çarşafın kenarından odaya ışıldayan bacaklarına. Gözlerinin buğusundan kalbime yayılan gökkuşağına. Dudaklarının birbirine değişine...
Aslında sevgilim ben imge çıkarmak için dalıyorum gün ışığına. Ama olmuyor işte. Boğuluyorum. Gün ışığı boğuyor. İşe giderken geriye sayıyorum hep. Sen yokken terkedilmişim gibi hüzünleniyorum. Pamuk helva yiyorum o hüzünle. Pembe oluyor ağzım burnum. Renkli dünyalarına bayılıyorum kadınların ve çocukların. Ama yalnız onların. İstiyorum ki bir an evvel karanlık olsun. İstiyorum ki bir an evvel bitsin bu yanılsama. İstiyorum ki ben sen, sen ben olalım.

 
Toplam blog
: 23
: 214
Kayıt tarihi
: 13.04.10
 
 

1971 Hatay doğumlu. Yüksekokulu İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde oku..