- Kategori
- Günübirlik Turlar
Gün olur, alır başımı giderim
Gün olur, alır başımı giderim,
Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.
Şu ada senin, bu ada benim,
Yelkovan kuşlarının peşi sıra. Dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
Çiçekler gürültüyle açar;
Gürültüyle çıkar duman topraktan. Hele martılar, hele martılar,
Her bir tüylerinde ayrı telaş!... Gün olur, başıma kadar mavi;
Gün olur başıma kadar güneş;
Gün olur, deli gibi...
Orhan VELİ
İstanbul 'un yanı başında durur, Adalar. Ben ne zaman deniz kenarında olsam karşımda görürüm adaları, sırasıyla dizilmişlerdir. Kınalıada, Burgazada, Kaşıkadası, Heybeliada ve Büyükada bunların dışında Sivriada, Yassıada ve Sedefadası vardır ama buralarda yerleşim olmadığından belki de beni adalara götüren vapur yakınlarından geçmediğinden ilgimi çekmemiştir. Kaşıkadası'nda yerleşim yoktur, Adaların tam ortasında olmasından ve vapurların çok yakınından geçmesinden dolayı ben de bir yakınlık duygusu uyandırmıştır. Herbirinin ayrı bir öyküsü, ayrı bir güzelliği vardır.
Ben de Orhan Veli 'nin söylediği gibi "gün olur, alır başımı giderim" adalara elimde fotoğraf makinem düşerim yollara, şu Ada senin bu Ada benim, tırmanırım yokuşlarını, kaybolurum o ağaç denizi ormanlarının içinde, bazen de dinlenmek için oturduğum karşı kıyıyı gören bir bankda otururken yine bu yıl Ada sensiz içime hiç sinmedi Dil 'de yalnız dolaştım hep, gözyaşları dinmedi. Şarkısını mırıldanırım .
En çok Sonbahar da severim adayı, deniz mevsimi bittiği için dışarıda fazla insan gelmez Adaya, yazlıkcılar çekilmiştir, Ada yerlilerine ve onu seven ziyaretcilerine kalmıştır. Merkezden biraz uzaklaşıp ormana doğru yürümeye başlarsanız martı ve dalga seslerinden başka bir ses duymassınız. Bazen yalnızlığın insana ne kadar huzur verdiğini anlarsınız. Bu huzur işte orada karşınızda duruyor, bütün mesele adaya giden bir vapura binmek .