Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Şubat '14

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Günaydın İstanbul kardeş

Günaydın İstanbul kardeş
 

Herkese sımsıcak bir film önerim var hatta iki. İkisini de Çağan Irmak'ın yönettiği şimdilerde eşine dahi rastlanamayan eskilerden iki muhteşem ses. Çilekli Pasta ve Günaydın İstanbul Kardeş!

Yayınlandığı sıralar küçük yaşta olmama rağmen etkisinde kaldığım ara ara aklıma gelen iki film.. Hani aşk filmi istersiniz ya buyrun bakın bir derim. 

Çilekli pasta, hayatının kadınını bekleyen o gelene kadar da her gün yaptığı çilekli pastayı kimseye yedirmeyen Uğur Polat ve Yasemin Kozanoğlu'nun sırlarla dolu öyküsü.

Günaydın İstanbul Kardeş ise benim hiç aklımdan çıkmayan, "radyocunun aşkından İstanbul taksilerine korna bastıran sahnesiyle" Volkan Severcan ve şapşal hatunu oynayan Esra Akkaya'nın yüz güldüren oyunculuklarıyla şahane bir yapıt. Öyle özel kurgularından değil tamamen samimi, doğal olan oyuncuları ve sahneleriyle.

Yine konumuz aşk her daim aşk. En büyük ilham kaynağı olan aşk. Aşk varsa sorun yok diyebildiğimiz kadar küçümseyeceğimiz dertlerimizle Aşk. Gözlerimizin güldüğü, günaydınlarımızın yerini bulduğu, iyi uykular demeden göz kapatsak bile dalamadığımız uykularımızla aşk. Her sabah güne koşturmalarımızın içine simit tadında koyduğumuz umutlarla aşk. Hayallerimizi gerçeğe dönüştürebilme arzusuyla yanıp tutuştuğumuz aşk. Bir yerimiz ağrıdığında, küssek o an aşka korkularımızın büyüdüğü ama eğer o ağrıyı, ağrılarımızı ya da hastalığımızı paylaşabildiğimiz aşk başucumuzdaysa "amaan geçer gider iyi olurum ben" diyerekten yüzümüzün güldüğü içimizin ısındığı aksi durumda işte "ölüyorum ben" dediğimiz Aşk! Öyle değil mi? Aşıksak kalpten hele ki karşılığı varsa duygumuzun ya da biz öyle sanıp yine de mutluysak hangi iş ağır gelir? ya da hangi sabah uyanışları? ya gece uyuyamamaları, gün koşturmaları, sorumluluklar ya hastalıklar.. Hiç bir şeyi gözümüz görmez. Ağır gelmez o işler, durumlar.

Yüreğimizi taşıyan biri, bizi de taşıyordur zaten. Kol kanat olmuştur bir kere. Biz ise kanatlarımızla uçarız gökyüzüne. İşte o an yaşadığımızı hissettiğimiz an, bulutlara en yakın olduğumuz an, bembeyaz hayallere yumuşacık dokunuşlar sağladığımız an kısacası Nefes aldığımız an. 

Aşk nefesiyle güçlendiğimiz an.. Aldığımız her nefes için Aşk iyi ki var.

 
Toplam blog
: 41
: 634
Kayıt tarihi
: 02.08.13
 
 

"Ah Müzeyyen" kitabının yazarı.  1988 Mersin doğumlu, Selçuk Üniv. İletişim Fak. Halkla İlişkiler..