Güncel Ruhsal Dengesizlikler (Sadece Stres mi!)

Toplumumuz çok yönlü değişken ve proplemli dönem yaşamaktadır. Bireyler kültürel değişim içine girerken aile bireyleri dahi farklı kültürel etkileri yaşam ortamlarına stresle yansıtmaktadır.

Çiftler arası kültürel farklılaşmalar, bireylerin (eşlerin) aile yaşam süreci içinde hayatı daha değişik algılamakta ve kararlarında sapmalar ve tutarsızlıklar olmaktadır.

Çalışma ortamlarındaki iş ilişkileri hiyerarşisindeki kadrolarda bunanların bulunduğu kadroya hakkıyla gelmişse ve deneyim içinde yoğrulmuşsa çevresinde çalışan herkesin durumunu iyi bilir. Ancak tepeden düşme layık olmadığı konunun uzmanı değilken değişik kanaların kullanımı ile görev kapmış kişilerin çoğunluğu huzursuzluk ve stres kaynağı olabilmektedir. Bu durum çalışma arkadaşlarının kültürel farklılığından kaynaklanan öngörüsüz ilişki ve davranışlarından, tavırlarından da kaynaklanmaktadır.

Hayatın huzurlu ve ailenin mutlu olması için sosyo ekonomik yaşamda kariyer peşinde koşarken, girişimin başındaki amacın tam tersi hedefe yaklaşıldıkça gaye unutulup uğruna yapılan tüm işlerin odağı ailenin yeni statüde feda edildiği ya da unutulduğu görülmektedir.

Bu konuda ayrıntıları herkes çevresinde görebilmekte; Meslek öncesi veya okul öncesi evliliklerde düzgün giden hayat, daha sonra satatü değiştiren eşlerden biri (özellikle erkekler de görülmekte) bu aile kurumunun daha müreffeh ve mutlu olması için aile fertlerinin yaşadığı sıkıntılı veya cefakar durumlarını unutarak bu aile bireylerini (eşini) kendisine layık görmemektedir. Aile düzenini bozmakta ya huzursuzluk veya ayrılıklar olmaktadır.

Bunun terside eşlerde kompleks ve stresle ruhsal kıskançlıkların çıkmasına da neden olmaktadır. Bu sosyal ve kültürel değişim ve erozyon cahil bir toplumun inanç sapmalarına neden olmakta, bir yandan aile mutluluğu bozulurken diğer taraftan bundan değişik yöntemlerle rant sağlayan yada inancın deforme olduğu davranışlar görülmektedir.

Türbe, yatır ve üfürkçü, muskacı, falcı ziyaretleri, hatta binlerce kişinin özellikle kadınların tarikat şeyhlerini bu ızdıraplarına çare olarak ziyaret etmeleri hazin bir tablodur. Bugün otobüslerle ülkenin bir ucundan diğer ucuna hocanın elini öpüp onun tövbe istiğfarında bulunmakda ki maksat ruhsal huzursuzluğunun giderilmesi içindir.

Modern çözüm arayışları da çare oluyor mu? Bu bunalımla baş edebilmek için her yıl milyarlarca dolar harcıyoruz. Stresi, kaprisi, deprasyon gibi ruhsal girdaplardan içkiyle çıkma çabasından stres ilaçlarına ve masajla, çağdaş falcı-burç yorumlamaları, astrolojik hikayeler rahatlamaya çare olarak birçok çaba eşliğinde, hayatımızı 'çağın hastalığı' denilen stresle-takipci psikolojik durum ile mücadeleye adadık. Peki, gerçekte ondan nasıl kurtuluruz?


Dinde ne kadar yeri vardır herkesin genel bilgi sahibi olmadığı dini-manevi yerlerden medet ummak doğrumudur. Bu turlara veya ziyaretlere katılanlar arasında bir araştırma yapılsa büyük çoğunluğunun psikolojik bunalım içinde olduğu görülecektir. Böyle yerlerden çare umanlar inanç bazındaki saflıkları nedeniyle manevi-moral telkinlerden rahatlık da duyabilirler. Ama önemli olan toplumsal yaygın kişisel bunalımın kaynağının tedavisi ilgilileri düşündürüyor mu!

Basit ifade ile bu ruhsal kaosun somut sonucu da aile geçimsizliğidir. Bunun elbette destekleyici ayrıntıları vardır. Cinsel konulardan tüketim kültürüne, farklı kültürel ortamlardan farklı kültür ortamlarına ani yer değişiklikleri. çevre ve yaşam şartları ve şekillerindeki uyumsuzluklar.

Bu problemlerin çözümü pozitif bilimlerde, ilgili uzmanlarda mı aranmalı; yoksa liberalizm veya inanca saygı diyerek herkes bir kaosa mı sürüklenmeli.




nariçi : 22.06.08