- Kategori
- Güncel
Gündemdekiler : Erol Günaydın'a veda- milli futbolda büyük çöküş
Çarşamba günü toprağa verilen tiyatro sanatçısı " Büyük usta" Erol Günaydın'ın bizim gibi yaşları ellilerde gezinenler için çok büyük bir anlamı vardı. Onu oyunlarda, filmlerde seyretmesek bile yaşadığını bilmek , ara sıra sesini duymak nasıl bir zenginliğe sahip olduğumuzu bilmeye yetiyordu. Erol Günaydın artık aramızda yok. Şimdi hepimiz kendi kendimize hayıflanıyoruz: Keşki onu daha yakından seyretsek, daha yakından alkışlasaydık.
Ancak ne yazık ki ülkemizde sanatçıların çoğunun dirisi değil ölüsü daha çok takdir ediliyor. Çekilen ahlar vahlar bir yana, ölümünden sonra onu sırma saçlı, badem gözlü yapmakla neyi anlatıyoruz? Aslında ölmekle iyi mi etti diyoruz acaba? Şu bir gerçektir ki bir başka Erol Günaydın daha olmayacak. Şairin dediği gibi " İyi insanlar iyi atlara binip gittiler"
.............................................................. ...............................
2002'da yaşadığımız dünya üçüncülüğü ve 2008'deki Avrupa üçüncülüğü Türk futboluna dev aynası mı tutttu? O muhteşem günlerden sonra beklentimizi yüksek tutup aslında vasat birer oyuncu olan "Milli topçularımızdan" çok şey mi istedik?
Bugün Türkiye Süper Ligi ve hatta PTT 1.ligde başa güreşen takımları çoğu zenci olan yabancı futbolcular taşımıyor mu?
Takımlarımıza beşer-onar yabancı doldurarak Türk gençlerini geriye bastıran kim?
Allah aşkına! Son birkaç yıldır altyapılardan kaç futbolcu yetişti ?
Piontek ve Fatih Terim zamanında başlayan altın damar jenerasyonları onların futbolu bırakmasıyla kaybolup gitmedi mi?
Bütün bu sorulara doğru cevaplar verdiğimizde yaşadığımız büyük milli çöküşün nedeni rahatlıkla anlaşılacaktır.
Neyseki Macar yenilgisine çok fazla üzülmeyelim. Puşkaş stadındaki pankratta da denildiği gibi ikimiz de Atilla'nın torunları değil miyiz?