Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '10

 
Kategori
Güncel
 

Gündemden birkaç konu…

Gündemden birkaç konu…
 

Kaynak:milliyet.com.tr


Başbakanın bir isteği daha var, parti kapatma izni meclise verilmeliymiş!

Anayasanın ille de değiştirilmesi isteniyor, yargı da meclise bağlansın, ordu da, parti kapatma izni de mecliste olsun yeni anayasa ile; başka bir arzusu daha var mıdır acaba, yönetim şeklini de değiştirsin oldu olacak, otokrasi olsun, kendisi de Sultan 1. Recep Tayip Erdoğan!

Ekonomik krizin de suçlusu zaten bazı medya kaynakları ve onların köşe yazarları, Sultan 1. RTE Gazetesi ve RTE.TV yeter de artar bile!

Zaten Devlet Bakanı Sema Aliye Kavaf RTÜK ile işbirliği yaparak Ebeveyn İzleme Kurulu oluşturacaklarmış; zira muhafazakar aile yapımıza uymayan erotik görüntüler varmış dizilerde! Tv izlemem, çok gerilimli zamanlarda bazen tartışma programları izlediğim olur, ya da haber; bir de Canım Ailem’i izlerim, onu da pc’den…

Ben dizileri gazeteden izlerim; bir bakmışım ortalıkta bir öpüşme muhabbeti var, bilmem ne dizinde pek ateşli öpüşmüşler! Bilmem ne filminde yastık var mıymış arada, yok muymuş, falan, komik geliyor tabii ki, öpüşmek bu kadar ayıp bir şey midir yani?

Hayır yani, Rtük’ü bilmesem, fazla mı kaçtı acaba sevişme sahnesi diyeceğim, yapmayın yani, Türkiye’de ne kadar erotik ve cesur olabilir bir sevişme sahnesi?

Bunları ortadan kaldıralım diyeceklerine gençlere cinsel bilgilendirme nasıl yapılır, onu düşünsünler, yoksa hızla artan tecavüz ve buna bağlı cinayet oranları kendilerini endişelendirmiyor mu?

Anlamadığım, var olan bir gerçek niye ille ki saklanılmak ister!

Anne babalarımız öpüşmediler mi, sevişmediler mi; ahh yoksa bizi gerçekten leylekler mi getirdi!

İnsanın doğası ayıp, günah diye bozuldukça, normal dürtüler utanç sayıldıkça ve bastırıldıkça çıkan sonuç işte ortada: Tecavüzler ve ölümler!

Bırakın öpüşmeyi öğrensinler, sevişmenin hayvanca bir eylem olmadığını görsünler, eğitmeyi düşünmek yerine ekranları karartmanın anlamı ne?

En kızdığım ise şu mantık: Kız tecavüze uğruyor, bir dolu insan da “Eee, kız başına yalnız çıkmasaymış o da sokağa!” diyor, yuh yani, sen oğluna cinsel eğitimi verme, kızını da kapa kapalı kapılar ardına, oğlun tecavüz etsin birilerine, kız kuyruk sallamıştır diye avut kendini, kızını da eğitmeden evlendir adamın biriyle, ohh kurtuldu namusun! Kızının kocası öperek mi, döverek mi sevişir, ehh kocasıdır, o da onun bileceği iştir!

……

Şili 8.8 lik depremle sarsılmış, haberi ilk okuduğumda korkunç bir üzüntü duydum, sonra can kaybı sayısına takıldı gözlerim, aman Tanrım, yüz binleri bulan bir rakam bekliyorken, yetmiş altı rakamı içimi ferahlattı!

Ne yalan söyleyeyim, mutlu oldum bir anda, sonra da hüzün ve kaygı arası bir duyguyla bizde olsa tek bir binanın sağlam kalamayacağı gerçeği dikildi karşıma…

İnsan hayatı ne ucuz buralarda deriz ya, neden ucuz olduğunu pek de düşünmeyiz. İlk etapta ekonomik güçsüzlük gibi gözüküyor, oysa gerçek neden biz hayatımızı kendimiz için yaşamıyoruz!

Ayıplarla, günahlarla, din, mahalle, aile baskılarıyla yaşıyor gibi yapıyoruz; insan duyguları, dürtüleri yokmuş gibi, eğitim hakkı, çalışma hakkımız yokmuş gibi…

Sorarım size, kaç kişi seçim sandığına giderken bilinçlidir, kaçı özgür iradesi ile oyunu vermektedir?

Kaç kadın, kaç kız fikir yürütmektedir?

Birisi tarafından tecavüze uğradı diye kardeşi, babası tarafından töre cinayetine kurban edilen kızların, potansiyel cani babaların töre kadar sevemediği çocuklarının olduğu coğrafyada, cemaatler kayırılıyorsa devlet tarafından; örnek Erzincan mevzuu, tarikat silahlıymış diye başka savcı bakacak, silahlı bir tarikat var ve onca çağdaş kişiler tutuklanırken, bunlar korunuyor! Üstelik Cemil Çiçek diyor ki, orada altmış küsur çocuk vardı, o yüzden endişelenip aradım! Aradığı şu an tutuklu olan savcı! Altmış çocuk, ki kim bilir daha nerelerde neler var, izinsiz eğitim veren tarikat evlerinde bulunuyor ve bu Cemil Çiçek’in tutuklu savcıyı araması konusunda savunması oluyor!

Neden, hadi söyleyin, neden bunca suçları sabitken, Cemil Çiçek söyledi resmen, hiç biri tutuklanmıyor?

Buna göz yumanlar neden suçlu olamıyorlar?

……

Bir masala inandırmak lazım, çocuk düzeyinde tutmak gerek bilinci, büyüdükçe masallara inanılmaz zira; ekonomik yönden güçsüz, ama hesap soramayan…

Bireysel gelişimi tamamlanamayan…

Ezik, korkak, içine kapalı insanlar lazım, insanlığından utanan…

Ezildikçe hak ettiğini sanan!

İşi gücü başkalarıyla uğraşan; ne güzel yesinler birbirlerini!...

Sultanlara da zaten böyle halk yaraşır!

Gülgün Karaoğlu

Şubat,28/2010

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..