Gündoğdu Meydanı'na çıkabilmek

Bir ülke düşünün aydınları hapiste
Bir ülke düşünün yazarları hapiste
Bir ülke düşünün sanatçıları, üniversite öğrencileri, eski kuvvet komutanları hapiste.

O ülkede geriye ne kalmıştır? Bahsettiğim ülke Afrika'da demokratikleşme mücadelesi yaşayan İstanbul yüzölçümündeki bir ülke değil.

Bahsi geçen ülke bizim ülkemiz. Arnavut'uyla, Türk'üyle, Çerkezi'yle, Kürt'üyle bizim vatanımız. 36 dilin konuşulduğu, Asya ve Avrupa üzerinde köprü görevi üstlenen, kaynayan kazan Ortadoğuya ve Kafkasyaya komşu ülke; bizim ülkemiz.

Topu topu 85 yıllık bir Cumhuriyetiz. Ancak biz bu toraklarda 1071'den beri barınıyoruz. Yani bu toprakların 1000 yıldır sahibiyiz. Bu topraklarda doğurdu anamız, bu toprakları işledi atamız. Bu topraklar için 1000 yıl boyunca, halk ile el ele mücadele etti ordularımız.

Yaşadığımız şu zamanda ise o ordular karalanıyor. Orduların komutanları hapislerde sağlıklarını yitiriyor, en saygın iş adamlarımız "kasa" diye soğuk hücrelerde tutuluyor.

Dün, haklı bir miting vardı İzmir Gündoğdu Meydanı'nda. Ve o meydana çıkmak cesaret isterdi.

35 dereceye varan sıcağı göze almak,
Pazar günü diye tatil yapmayıp orada olmak,

cesaret isterdi

Çünkü; aynı mitingten iki sene önce yapılanını düzenleyenler; neyle yargılandıkları doğru dürüst bilemeden, sabahın köründe, çocuklarının ya da eşlerinin korku dolu bakışları arasında önce emniyete ardından mahkemeye ve en sonunda da Silivri Hapishanesi'ne götürüldü. Mitinglere katılanlar, kameralarla kaydedilerek fişlenirken;

cesaret isterdi meydanlara çıkmak.

Ben de katıldım mitinge. Hem de baya eziyet çektim; meydana varmak için. İki sene önceki Cumhuriyet Mitingi'ne sağlık sorunlarım nedeniyle katılamadığım için, biraz da vicdanımı rahatlatmak maksadıyla gittim oraya. Sıkan ayakkabılarım yüzünden miting bitişinde yürüyemez hale geldim. Başıma taktığım şapka, AKP'nin İzmir Otoyol açılışında dağıttığı bir inşaat firmasının eşantiyonuydu. Güneş gözlüğümü henüz alamadığım için, babamın eski gözlüğünü takıp gittim. Ama bütün yorgunluğa, o 35 derecelere varan sıcaklıktaki sıkıntıya değdi doğrusu. Miting alanında 15.000 den fazla insan vardı. Karşıyaka'dan ve Bostanlı'dan kalkan vapurlar, limana yanaşamadığından ve kimileri sıcaktan dolayı mitingi evinden takip etmeyi tercih ettiğinden aşırı kalabalık olmadı. Mitingi Ulusal Kanal canlı olarak verirken, çeşitli basın kuruluşlarının mensupları da alandaydı.

Mitinge 49 kuruluş destek verdi: Demokratik Sol Parti (DSP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İşçi Partisi (İP), Genel Başkanı Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mümtaz Soysal olan CTP, Ulusal Kanal, Memleket Sevdalıları Derneği (MESAD), Türkiye Opera ve Bale Vakfı (TOBAV), Biz Kaç Kişiyiz Hareketi, Türkiye Gençlik Birliği (TGB), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Çözüm Gazetesi, Aydınlık Dergisi, Konak Belediyesi; benim aklımda kalan kuruluşlar.

Ulusal Kahramanlar için saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı'yla başladı miting.

DSP Genel Başkan Yardımcısı, Cumhuriyetçi Türkiye Partisi Genel başkan Yardımcısı, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni (Ergenekon'dan dolayı 15 ay Silivri'de tutulmuştu kendileri), TGB Genel Başkan Yardımcısı, sanatçılar ve dernek yöneticileri konuşmalar yaptılar. " Ne ABD Ne AB Tam Bağımsız Türkiye", "Ergenekon Yalanı, ABD'nin Planı", "Erdoğan Yüce Divan'a" "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" gibi sloganlar atıldı. Onuncu Yıl Marşı hep bir ağızdan söylendi. Edip Akbayram " Güzel Günler Göreceğiz " şarkısını, çoşkulu kalabalığın ısrarına dayanamayarak iki kez okudu. TOBAV'ın genç koristleri (korodaki öğrenciler) marşları fevkalade güzel okudular.

Cumhuriyet, Hürriyet, Yeni Asır gazeteleri mitinge sayfalarında geniş yer verirken; Ulusal Kanal mitingin tamamını 17.00'dan itibaren canlı olarak yayınladı, saat 22.00'dan itibaren banttan tekrar etti. SamanyoluHaber adlı internet sitesi ise miting başlamadan önce çekilen bir fotoğrafı yayınlayarak "Mitinge 7.000 kişi katıldı" şeklinde alaycı ve düzmece bir haber yaptı.

Mitingde 200 metrelik dev Türk bayrağı da açıldı. İzmirliler, aydınlık yüzlerini bu miting ile bir kez daha göstermiş oldu.

Cesaret gösterip gelen tüm vatandaşlara, basın kuruluşlarına, miting organizatörleri ile iki sunucusuna, derneklere, miting alanında can güvenliğimizi sağlamakla görevli polislerimize ve miting alanında çeşitli sağlık problemleri yaşayan kişilere gerekli müdahalelerde bulunan sağlık ekiplerine TEŞEKKÜRLER.