Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '20

 
Kategori
Kitap
 

Gündüz Aydın ve Şiirleri

GÜNDÜZ AYDIN VE ŞİİRLERİ ÜZERİNE

 

               BAZI DÜŞÜNCELER

 

                                              

Ne olur gitme artık, gelmişken kal yanımda

Sarmaya doyamadım, gitmek henüz çök erken

Saçlarının rüzgârı içimde, kalacakken

Ne olur gitme artık, gelmişken kal yanımda

 

Bak ne güzel yanımda, sıcacık nefesin var

Kulaklarımda her an çınlayan o sesin var

Sana söylüyorum sana, sana el gül yüzlü yâr

Ne olur gitme artık, gelmişken kal benimle. ( 1 )

 

Bu dizeleri, eğitimci şair ve yazar Gündüz Aydın’ın bana imzalayıp armağan ettiği  “ Gelmişken Kal Yanımda “ adlı şiirler kitabından alıp sizlere sundum. “ Gelmişken Kal Yanımda” Gündüz Aydın’ın aşk ve sevda şiirlerinden oluşuyor. Kitap 160 sayfa olup İzmir Kanyılmaz Matbaasında basılmıştır.) Nisan 2018). Bu kitabın 3. Baskısıdır.1.Baskısı 2010 ve 2.Baskısı 2016’da yapılmıştır.  Kitabın tertemiz bir baskısı, düzenli bir kapak kompozisyonu vardır. Ayrıca eserde yer alan şiirlerin yanında göze hoş gelen ve albenisi olan birer resim de yer almıştır. Bunlar kitaba ayrı bir güzellik kazandırmıştır. Ayrıca kapağı Gündüz Aydın tarafından dizayn edilmiştir. Bu çabasından dolayı şair Gündüz Aydın’ı kutluyor ve hayırlı uğurlu olsun. Okuyucusu bol olsun diyorum. Kitapta yer alan şiirler 1974-2010 tarihleri arasında kaleme aldığı şiirlerden oluşuyor.  Zaten şair Gündüz Aydın şiir kitabının giriş bölümünde tek bir cümle ile: “35 yıllık emeğim, alın terim, göz nurum olan bu eserimi Kaz Dağları’nın öbür yakasında kalan güzelliklere armağan ediyorum” diyor. 

 

Şair öğretmen Gündüz Aydın, bu şiir kitabında acılarını, ,özlemlerini, özlemlerini, aşklarını, yalnızlıklarını, bu çerçevede duygu ve düşüncelerini kimi zaman Karacaoğlu, kimi zaman Köroğlu ve kimi zaman da Yunus Emre oylumunda şiirler yazıyor.

 

Her gece rüyamda gördüğüm yâri

Bu sabah karşımda gördüm ağladım

Gözleri menekşe, saçları sarı

Dizimde kaderi ördüm ağladım

 

Yüreğim çarpıyor, hayalim taşkın

Esirdi olunca bu kutsal aşkın

Uyandım uykudan gözlerim şaşkın

Oturdum hayaller kurdum, ağladım ( 2 )

 

Bu dörtlüklerde görüldüğü gibi şairin ne denli bir aşkı ve ona beslediği sevdası uğruna nasıl ağladığını görmek , okumak olasıdır. Hayallerinde biri vardır, bir an önce ona  varmak istiyor. Onun için gece gündüz ağlayıp duruyor, ona kavuşmayınca da ağlıyor. Bir başka dörtlüğünde yaşının ilerlediğini ilkbahardan sonra sonbaharı yaşadığını, gecelerin bile onunla alay ettiğini şöylece dile getiriyor: söylemeğe çalışıyor:

 

Hayatım sonbahar, işte yol bitti

Gün ışığı benle alaylar etti

Geceler aniden terk edip gitti

Oturdum hayaller kurdum ağladım…( 3  )

 

G. Aydın’ın fazla karamsal olmamasını diliyorum.  Gündüz Aydın 3 Ocak 1958 doğumludur. Daha 60 yaşındadır. Yani daha orta yaşın içindedir. Onun daha nice güzel ve aydınlık dolu günler görmesini diliyoruz. Hayata neşeyle, sevinçle bakmasını diliyoruz. Gündüz Aydın şiiri biliyor ve tanıyor. Dediği gibi 35 yıldır bu çemberin içinde olup uzak masmavi denizlere ve o denizlerin hoş sahillerine, üçsüz, bucaksız kıyılarına ulaşmak için çaba harcıyor.  Gündüz Aydın genel olarak  şiirlerini dörtlükler halinde  kafiyeli ve    hece ölçülü  şeklinde yazmayı  tercih ediyor. Ünlü şair ve araştırmacı yazarlarımızdan Feyzi Halıcı,  şiir ( 1924-9 Ekim 2017) konusunda şunları yazıyor: Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, başlangıçtan günümüze şiir eğitimine büyük önem verir.  “  Aruzu bilmeyen, heceyi bilmeyen biri, şiire yakın olamaz” der. Bir ozanın ölçülü, aruzla, heceyle kafiyeli ( uyaklı),çalışmasının, onun Türkçeyi tanıması, sözcükleri tanıması bakımından gerekli olduğunu savunur. (…) Türk şiirinin başlangıcı bir dörtlüğe dayanır. Kim bilir dünya şiirinin başlangıcı da bir dörtlükle başlar belki.  Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu Çin kaynaklarında Milattan önceki yıllara ait Türkçe’ den çevrilmiş bir dörtlüğün bulunduğunu ve yine Türk şiirinde bilinen en eski örneğin Çin Yıllıklarında yer aldığını belirtir” diye söyler. ( 4 )  

 

Şair Gündüz Aydın’da buradan yola çıkarak şiirlerini en çok dörtlükler, hece ölçülü ve sağlam bir kafiye örgüsü içinde ( uyaklı ) yazmayı tercih ediyor. Şiirlerinde 4+4 = 8, 6+5= 11 ve 7+7=14 heceli yazmayı benimsediğini görüyoruz. Şairimizin dili de sade, arı ve yalın bir Türkçe ile yazdığını görüyoruz. Daha Türkçesi yaşayan dili kullanıyor.  Öyle ağdalı, tumturaklı ve anlaşılmayan sözcüklere asla iltifat etmiyor. 13 Aralık 1977 yılında Muş ilinde göreve başladığı günlerde burada iki yıl görev yaparken memleketine olan özlemini ve sevdiği aşkı için yazdığı “ MUŞ OVASI”  başlıklı şiirini birlikte okuyalım:

 

Hasret kaldım sevdiğime

Ağlasana Muş Ovası

Neden sakin Senin İl’in

Çağlasana Muş Ovası

 

Yırtsan hasret ağlarını

Delsen yurdun dağlarını

Benle yârin bağlarını

Bağlasana Muş Ovası

 

Uzak tuttun beni yârden

Kopardın sen canı yârden

Üstün tutmam seni yârden

Ağlasana Muş Ovası ( 5 )  

 

 Bu şiir İlkokul kitaplarına girebilecek güçtedir diye düşünüyorum.  Ufak bir şiir olmakla birlikte manidar bir şiirdir. Gündüz kitabına aldığı 160 sayfalık şiir kitabında toplam olarak 150 ‘ye yakın şiiri vardır. Şiirlerinin çoğu aşk, sevda, özlem ve gurbet bağlamında yazılmıştır. “ Gurbet Şarkısı “  başlık şiirinde şunları vurguluyor ozanca:

 

“ Ayrılık ölümden beterdir” derler

Yürekte sızı şu gurbet şarkısı

Bir başka bulanık toz duman her yer

Anlıma yazı şu gurbet şarkısı 

 

Kavuşmak istesem, arada yıllar

Ulaşmak dilesem erişmez kollar

Ufuk çizgisine yetişmez dallar

Ayırdı bizi şu gurbet şarkısı. ( 6 )                

 

Gerçekten “ ayrılık ölümden beterdir”  Gurbetin derdi çekilmez, kim bunu demişse yerinde söylemiş. Ben bu şiiri okuyunca bana ünlü şair Ahmet Kutsi Tecer’i hatırlattı. A, Kutsi Tecer   ( 1901- 23 Temmuz 1967), bize gurbeti en güzel bir şekilde hatırlatan ve bestelenen bu şiirinde bakınız neler soyluyor:

 

 

Gurbet o kadar acı
Ki ne varsa içimde
Hepsi bana yabancı
Hepsi başka biçimde

Ne aşkım ne emelim
Yaralanmış bir elim
Ben gurbette değilim
Gurbet benim içimde  ( 7 )

 

Şairimiz aşkın, sevdanın ve hasretin yanında bir de birlik ve beraberlikten ve sevgiden yanadır. Vatanımızı,   bayrağımızı ve milletimizi seviyor.  Memleket içinde kimi zaman meydana gelen kardeş kavgalarının son bulmasını istiyor. Kimi zaman Âşık Veysel gibi dile gelip, şiirler yazmadan ve derdini, özlemini dökmeden edemiyor.  Eski günleri de hatırlamadan edemiyor.  Kitapta yer alan  “ Yine Bayram “  adlı şiirinde şöyle haykırıyor:

 

Şu annenin yaşını, silen eller nerede?

İçime sevgi deren, al al güller nerede?

Hep güzeli söyleyen, tatlı diller nerede?

Gönül eskiyi özler, dünü anıyor gardaş

 

Hoşgörüsüz bir toplum, ruhsuz bir ceset olduk

Aranılan sevgiyi, aradık dünde bulduk

Kin dökülen toprağa, ondan sararıp solduk

Gitmedikçe içimden, koku siniyor gardaş

 

Bu ülke sevilmez mi, cennet benim vatanım

Ay yıldızım bayrağım, Türkiye’m benim canım

Kavgalar bitsin artık, kardeş olsun insanım

İşte yine bir bayram, acım diniyor gardaş…( 8 )

 

Ben olsaydım “ gardaş” sözcüğünün yerine “ Kardaş”  sözcüğünü yazardım. Yine  de  şairimize   saygı duyarım.

 

Millî Edebiyat ya da diğer adıyla “Memleket Edebiyatı” döneminin önde gelen şairlerinden Kemalettin Kamu, “Gurbet Şairi” olarak tanınmış ve yazdığı içli şiirleriyle

1940’lı yılların en sevilen şairleri arasında yer almıştır.  Bu değerli ve unutulmaz şairimizi de saygıyla ve rahmetle anmadan geçemiyorum. Mekânı aydınlık olsun.  

 

Sözü uzattım galiba biraz da şairimizin özgeçmişinden söz edelim:  Gündüz Aydın, 3 Ocak 1958’de Uşak’ta doğdu, Öğretmen bir aileden geliyor.  Öğretmen Mustafa Aydın’ın oğludur. Mustafa Aydın onun ilk öğretmeni idi.  Babası gibi “ ben de öğretmen olacağım” diyordu. İlkokul 5. Sınıfta iken Cumhuriyet İlkokulunda Emine Çerçi öğretmeni idi.  1973 - 1974 Eğitim- Öğretim Yılında Manisa Lisesi’ne, ikinci sınıftan başladı. 1975 yılında Manisa Lisesi’ni bitirdi.  Daha sonra 1977 Yılında Çanakkale Eğitim Enstitüsü’nden mezun oldu.  İlk olarak Muş İl’ine atandı. (13 Aralık 1 977 )1980 yılının Mart ayında  Salihli’nin Gökçe köyüne atandı.  1986 yılında rotasyon nedeniyle Aksaray ili Sultanhanı kasabası Kırkdelik yaylasına atandı.  1988 ‘de tekrar Salihli’ye geri döndü. Burada öğretmen ve idareci olarak bir süre görev yaptıktan sonra Halide Edip Adıvar İlkokulu’nda emekli oldu.( 2004) 

 

Eğitimci şair- yazar Gündüz Aydın mesleğinin sanat sıra sanat ve edebiyatla da uzun yıllar uğraş verdi. Onun gazetecilikle ile  ilgili daha  lise  sıralarında iken    duvar gazetesiyle  başladı.  1974 yılından itibaren merkezi İstanbul’da bulunan ve günlük olarak çıkan Millet, Hergün ve Bizim Anadolu   gazetelerin  Fahri   muhabirliğini yaptı.  Bu gazetelere verdiği özgün haberlerin  yanı sıra   şiir ve  denemeler de yazdı.   1994 Yılında Salihli ‘de Radyo Gökay’ı  kurdu.  Aynı zamanda Gökay adında haftalık bir   gazete de çıkardı.  Daha sonra  SENTEZ adlı  bir gazetede    yayın hayatına devam etti. ( 2004- 2010)  Çeşitli yerel gazetelerde yazdığı gibi 1997 yılında   “ Sevgi Yolu”    adında bir ), dergi çıkardı.  Bu derginin yaşamı 14 yıl sürdü. Gündüz Aydın, Salihli’de Sanat ve Edebiyat günlerini düzenledi. Bu günlerde ben de onlarla birlikte oldum.  Anadolu’nun değişik yerlerinden gelen 100’e yakın şair ve yazarla tanışma görüşme fırsatını buldum.  Bunlardan başka Gündüz Aydın, Bursa, Kütahya, Isparta, Simav, Aydın, Yozgat, Bordum, Fethiye, Söke, Didim, Eskişehir,  Afyon ve Kırşehir gibi il ve ilçelerde yapılan sanat ve kültür etkinliklerine katıldı. Şiirlerinde olduğu gibi cana yakın, dürüst ve güler yüzlü bir yapıya sahiptir. Daha Türkçesi adam gibi adamdır. Vefalı bir dosttur.

 

     Eserleri: 

   Şiir kitapları olarak;

Ağlamalar (1978), Çiçeğim Ayazda Soldu ( 1982),  Şafakları Seninle Seveceğim ( 1993), Umutlarım Yığıldı (2000),  Bir Sevmeyi Bilemdik (2002), Güle Hasret Yaşadığım (2005),  Güldeste ( 2005), Gelmişken Kal Yanımda 3. Baskı ( 2018 ), Kar Tanesi (2011),  Kınalı Keklik ( 2014 ) gibi şiir kitapları vardır.  Bunlardan başka Test kitapları ve en az 12 Antoloji- Güldeste hazırlamıştır. Aldığımız bilgilere göre Türk Edebiyatında sadece hece ölçülü şiirler yazanlarla ilgili bir Ansiklopedinin hazırlığı içinde olduğunu öğreniyoruz. Ayrıca Yine ve kültür yolunda boş durmayarak “ Gönül Eri  “  adında bir sanat ve kültür dergisini çıkarıyor.  Şu anda masamın üzerinde bulunan Aylık, Kültür ve Sanat dergisi / Gönül Eri, Yıl: 5, Sayı 27- Mayıs- Haziran 2020  ‘  ulaştı. Dearg çıkarmakta her yiğidin işi değildir,  Gönül Eri’ ne   uzun  yıllar diliyorum. Bu konuda başarılar diliyoruz.  Gündüz Aydın’ın sanat ve kültür bağlamında yaklaşık 40 yıldır yapmış olduğu çalışmalarından dolayı birçok ödül de aldığımı biliyoruz. Şair Gündüz Aydın Üretken, çalışkan bir yazın eridir. Bu başarılı çalışmalarından dolayı kutluyor ve başarılarının devamı diliyoruz.

 

  • Gelmişken Kal yanımda / Gündüz Aydın İzmir/ Nisan 2018
  •  2,3 a.g. eserden
  • 4- Feyzi Halıcı’dan Şiirler /   Dörtlemeler / İstanbul 2005
  •  5,6 Gelmişken Kal Yanımda /  Gündüz Aydın -Nisan 2018
  • 7- Gurbet Şiiri, Doğumunun 100.Yılı Münasebetiyle Ahmet Kutsi Tecer, H. Rıdvan Çongur, T.C. Kültür Bakanlığı - Milli Kütüphane Başkanlığı Yayınları Ankara 2001  
  • 8- Gelmişken Kal Benimle / şiirler, Gündüz Aydın 2018  

 

Abdülkadir GÜLER 

16. 07. 2020-  Söke

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..