Güneş alerjisi/yanığı

Çocukluğum köyde geçti. Köy yaşamında güneşten filan korunamazsınız çoğu zaman… Bağda, tarlada yolda hep güneşin altındasındır. O dönemlerde hiç güneş alerjisi filan olmamıştım. Hatırladığım kadarıyla güneşten de yanmamıştım… Ama başımıza güneş geçmemesi için uğraşırdık…

Ben ilk defa güneşten İstanbul Celaliye’de ''yandım''… Buna güneş alerjisi diyorlar şimdi… Bir çadır kampındaki şezlongta, güneşin altında bir saat kadar uyumuşum… Oysa o tarihten on yıl önce tüm sezonu Silivri’deki bir çadır kampında geçirmiştim ve bir şey olmamıştı… Demek ki denizlerimizin temizliğiyle ilgili diye düşünüyorum hala…

Neyse bu güneş alerjisi, yanmaktan başka bir şey… Sırtımda binlerce toplu iğne başı gibi kabarcık oluştu… Ve en korkuncu ise dayanılmaz bir kaşıntı. Sırtımı yüzseler o an mutlu olurdum sanırım… Apar topar İstanbul’a döndük elbet… Çapa tıptan aldığım kremlerle rahatlayabildim… Ancak bu olay bana bir yıl beklediğim senelik iznime mal olmuştu…

Şimdi Antalya’da yaşıyorum… Sağ olsunlar, gelenimiz gidenimiz çok oluyor… Her gelen eşe dosta sıkı sıkı tembih ediyorum; aman ha güneşte fazla kalmayın, özellikle de öğlen güneşinde… Fakat şimdiye kadar bu sözümü tutan olmadı… Her sene resmen güneş yanmaları, alerji faciaları yaşamaya devam ediyoruz… Bu olaya facia diyorum… Çünkü gerçekten facia yaşananlar…

Gelen insanların günleri kısıtlı… Bir an önce yanık tene kavuşmak istiyorlar… Geri dönüşlerinde tenleri değişsin istiyorlar… Deniz kıyısında her zaman bir meltem var insanı rahat ettiren… İster güneşte, ister denizin içinde, isterse de şemsiye altında olsun bu rahat ortamda insan nasıl yandığının farkına bile varmıyor… Olacak olanlar akşam evde oluyor…

Bir yeğenim aynı benim gibi alerji oldu… Önce özel doktordan krem, sonra devlet hastanesinden iğne sonra da Akdeniz Tıptan aldığımız ilaçlar işe yaramamıştı… Koca delikanlı sinirinden ağlamaya başlamıştı… Kaşıntısı dayanılmaz hal alınca sabahtan akşama annesi sırtını kaşıyordu… Tek rahat ettiği yer soğuk duş altıydı… Tam bir haftalık izinleri böyle geçti… Herkesin sinirleri gerilmişti…

Daha nice olaylar yaşarız her sene… Alerji olmasa da yanıp derisi su toplayanların evin içindeki gülünç ama acıklı durumları… Yanıkları yüzünden oturmaya, dokunmaya ve yatmaya cesareti olmayanların sabahlara kadar balkonda kalmaları… Hastanelik olmalar, ilaçlar ve kremler…

Bu yazıyı bu sene geleceklere okutmak için yazıyorum… Aman haaa… Güneş kremlerinizin faktörlerine güvenmeyin… Sabah ondan sonra, akşam beşten önce güneşe çıkmayın… Burası Antalya...