Güneş kutup değiştiriyor... Oldu olacak tepe taklak!

Duyar gibiyim…

‘’O ‘’da mı diyeceksiniz?

Kutup değiştiren değiştirene!

Şimdi… Güneş de uymaz ise bu değişime!

Nasıl gireriz ki ALTIN ÇAĞ günlerine?

Dönelim bir bakalım geçmişe!

Yıllar yılı, insanoğlu koşmuş hep umutlarının peşinde.

Kâh medet ummuş Güneş’ten.

Kâh medet ummuş söz verip de sözünden tornistan dönenlerden!

Aslında Güneş, bilim insanlarının; bilimsel araştırma ve tespitlerine göre, hidrojen ve helyumdan mütevellit kocaman küresel gövdesindeki (takriben Dünya’nın 330 bin katı.) ekvator ve kutuplarında mevcut magnetik alanlarını 11 yılda bir dönüştürmektedir.

Güneş, birbirine ters iki yarım küresindeki,  düğümlerin çözülmesi ile yoğun gaz kütlesinden oluşan ve 5500 santigrat derecedeki koskoca gövdesinde kuzey, güney kutuplarının yerini değiştirir. Ve de bu güne değin 11 yıl arayla düzenli olarak değiştirmiştir.

Kimi astronomların öngörülerine göre bir yıla yakındır bekledikleri bu kutup dönüşümü, önümüzdeki birkaç hafta içerisinde gerçekleşecek. Kimi astrologlara göre de meydana gelmesi büyük olasılıkla muhtemel bu dönüşüm, Dünya için yeni bir altın çağın başlangıcı olabilecek.

Elbet bu nasıl olur bilinmez.

Güneş, batıdan mı doğar?

Ekvator buz tutar, kutuplar da amazon ormanları mı oluşur? Yoksa dinozorlar yeniden mi boy gösterir bunu bilmek imkânsız ama magnetik değişimler nedeni ile teknolojinin hayli etkilenmesi olasılıklar dâhilinde.

Düşünsenize… Evde, çarşıda, pazarda, otobüste, tramvayda, metroda ya da vapurda gazete ve dergi falan okuyan kimsecikler kalmadı artık. Ya da kara trenlerin peşinden ‘’gazete atın bize’’ diye koşan çocuklar. Herkesin elinde, mini, midi, maxi telefonlar veya ipadlar. Kimse kimsenin yüzüne bakmaz durumda.  Her biri paylaşımda! Sevgililer bile yan yana, telefonla mesajda!

Bu dönüşüm esnasında hayat durur mu durur!

Teknolojiye bağımlı yaşayanların yaşamları dumur olur mu? Olur… Biz de dâhil…

En son 2001 yılında kutup değiştiren Güneş’in önümüzdeki haftalarda yeniden tepe taklak olmasıyla, o tarihten bu yana yaşanan fırtınalar, doğal ya da yapay afetler, depremler, olumsuz iklim değişiklikleri biter; belki de iyiliğe, güzelliğe, umuda  yolculuğa doğru yol alır insanoğlunun yaşamı.

Ümit, fakirin ekmeği imiş!

Bu değişim, Dünya’ya bu günden sonra nasıl yansır, ne getirir ya da neler değiştirir bilinmez.

Gökadamız Samanyolu’nun merkez yıldızı Güneş’te olacak olan bu dönüşümün, Dünya'mıza sevgi ve barış getirmesi, yokluğun ve yoksulluğun hatta haksızlıkların son bulması hele ki Dünya çocuklarının önemli bir bölümünün yaşadıkları olumsuzlukların, özellikle de Afrika’da süre gelen açlığın ve hastalıkların bitmesi tüm insanlığın dileği olmalıdır.

Daha güzel bir Dünya’ya; sevgi ve barış dolu günlere, sahip olabilmek dileklerimle…

Ay Şen

24 Kasım 2013/İzmirden