Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '11

 
Kategori
Deneme
 

Güneş ne zaman doğar ?

Güneş ne zaman doğar ?
 

Fotoğraf: Hakan Semih


Güneş ne zaman doğar baba ? Sordu Çocuk.

Doğar... biraz daha var, dedi babası ve ekledi; sen uyu, ben doğarken uyandırırm seni..

Uyudu Çocuk... bıraktı kendini babasına ve uyudu... Merakla bekliyordu çünkü ilk defa görecekti doğuşunu güneşin. Saklandığı yerden çıkışını bekleyecekti, karanlık aydınlığa nasıl dönecek bunu bilmiyordu ama her sabah uyandığında geceki karanlığın nereye kaybolduğuna ilişkin soruları cevap bulacaktı bu sabah...

Uyudu Çocuk.. O küçücük gözlerini yumdu sonsuzluğa ve döndü yüzünü babasına. Güveniyordu ona çünkü babası onun için çok güçlüydü, belkide taşları kırabilir demiri bile bükebilirdi. Uyandıracak işte babam dedi...

Uyudu Çocuk.. Bir düş gördü sonra... boynunda beyaz yaka üzerinde mavi önlük. İzlediği çizgi filmlerden bir kahramanın resimleriyle süslü bir çanta vardı sırtında. Çıktı evinden aşağı doğru yürüdü... Hergün sakız aldığı bakkal amcasının dükkanının önünden geçti sonra büyük geniş bir cadde çıktı önüne.. Tıpkı babasının öğrettiği gibi önce sağa sonra sola baktı. Ve karşıya geçti, sonra bir sokaktan sağa döndü ve tekrar aşağı doğru yürümeye devam etti. Karşısına büyük, sarı, bahçeli bina gördü... Okumayı sökmüştü daha 5 yaşındayken ve okudu... Atatürk İlkokulu... Korktu önce ama sonra bahçede oynayan, sağa sola koşan çocukları gördü... Ve aralarına katıldı.. .Tam o da bu eşsiz zevkten tadacaktı ki zil çaldı... Sıra oldular o büyük sarı binanın önünde, önce istiklal marşı sonra andımız...

Girdiler sınıflarına... 1-A yazıyordu kapısında... Gitti en arka sıraya oturdu.. Bir öğretmen girdi içeri, kısa boylu hafif toplu ama sevimli bir kadın... Kimim ben diye sordu... Önlerden kısa boylu esmer çocuk cevapladı öğretmenimizsiniz, isterseniz adınızı tahtaya bile yazabilirim dedi.. Peki bakalım yaz öyleyse dedi öğretmen... Çıktı esmer çocuk yazmaya çalıştı... yazamadı.. İçinden ben çıksam yazarım diye geçirdi Çocuk ama utandı...

Günler geçiyor artık arkadaşlıklar başlıyordu.. Teneffüsler artık boş geçen zaman değil oyunla süslenen anlardı. 4 kız 4 erkek oyun oynayacaktı bu tenefüste... Çocuk Kız'a baktı... Yüreği çarpmaya başlamıştı.. Kız, Çocuğa baktı.. Onun da yüreği çarpmaya başlamıştı... Kaçtı kız... Kovaladı Çocuk... Hızlıydı... hem de çok hızlıydı.. yakalayıverdi o benekli beyaz çorap giymiş güzel kızı... Bırakmak istemedi ama sıra ondaydı.. Şimdi Çocuk kaçacak, Kız kovalayacaktı... Kaçtı Çocuk.. Kovaladı Kız... Çocuk yine hızlıydı... Hem de çok hızlıydı.. yoruldu kız, yakalayamadı.. Bir sonraki tenefüs bir daha denedi.. Yine yakalayamadı... Ve bir daha denedi...

Sonra kız vazgeçti... Adı Cansu olan diğer kız kovaladı Çocuğu... ve bir paslı salıncağın köşesinde söyledi... O Kız seni seviyor dedi... Şaşırdı Çocuk... Ben de deyiverdi içinden.. Sonra yine kaçtı... Kovaladı Kız... 3. yıl olmuştu ve çocuk yakalanmamıştı... Dokunamamıştı Kız hala Çocuğa...

Ve birgün Kız çok yaklaştı... Çocuk yavaşlamıştı. Belki de yorulmuştu... Kız elini uzattı dokundu.. ve tutmak üzereydi ki...

Zil çaldı... Sabah 8'e ayarlanmış bir saatin ziliydi bu... Uyandı Çocuk... Baba dedi... Güneş doğmuş bile... Baba uyandı... Evet diyebildi... Çocuk üzüldü ve sordu...

- Bir daha ne zaman doğacak?...

Baba üzgün, baba utangaç... Yarın sabah yine doğacak oğlum diyebildi... Çocuk güçlü babasına baktı... Çocuk üzgün, Çocuk utangaç... babam diyebildi... Yine uyandıracak mısın? Baba söz verdi... Birlikte bekleyeceğiz oğlum bu kez birlikte göreceğiz.. Çocuk üzgün, Çocuk vefalı... Sen uyu baba ben beklerim... Güneşim doğarsa görürüm, doğmazsa uyurum...

Büyüdü Çocuk... Kız büyüdü... Çocuk uyandı... Kız uyandı... Güneş doğmuştu bir şehre... Çocuk uzaktı... Kız şehirde.. Güneş batmıştı bir şehirde... Kız uzaktı.. Çocuk şehirde...

 

 
Toplam blog
: 5
: 940
Kayıt tarihi
: 04.12.11
 
 

1986 yılının son günlerinde dünyaya gözlerini açan yazarımız babasının memur olması dolayısıyla i..