Güneşe göç var da kalan biz miyiz?

Güneş enerjisi ile elektrik üretimi uygulanabilirliği açısından gelişmiş ülkelerde tartışma konusu olmaktan çıkmıştır, peki ülkemizin sahip olduğu güneş enerji potansiyeli ne düzeyde?

Ülkemiz bulunmuş olduğu coğrafi konum itibariyle avrupada İspanyadan sonra en yüksek güneş enerjisi radyasyon değerlerine sahiptir ancak sahip olduğu bu değerlerin kullanımı neredeyse yok denecek kadar azdır .Avrupa ülkelerinde bu değerler Türkiye'nin sahip olduğundan az olmasına rağmen bu alanda yapılan yatırımlar, bizim yatırım yapmamakta nekadar haksız olduğumuzun bir göstergesidir.Elektrik işleri etüt idaresinin yapmış olduğu araştırmaya göre Türkiye'nin yıllık yaklaşık olarak 200 milyar kWh elektrik tüketimi olduğu ve ülkemizin çıkarılan güneş enerji atlasına göre ise bu tüketimin yaklaşık iki katı bir güneş enerji potansiyeline sahip olduğu tespit edilmiştir.

Gerek enerjide dışa bağımlılığı azaltmak gerekse kyoto protokolünü imzalayan ülkemiz açısından güneş enerjisi üzerine yatırım yapmak zorunlu hale gelmiştir denebilir.Bu konuda gerekli teşviklerle yatırımcının bilinçlendirilmesi ve yapılacak yatırımların desteklenmesi ile ülkemiz açısından enerji alanında yeni bir başlangıç olacaktır.

Avrupa'nın dev elektrik şirketleri Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki güneş enreji potansiyelini elektriğe çevirmeyi planlıyorlar, bu kapsamda gerekli görüşmeleri yapmak üzere Almanya'da biraraya geldiler. Ülkemizin bu konuda artık bir açılım göstermesi zorunlu hale gelmiştir denebilir.Türkiye güneş enerji potansiyeli atlası incelendiğinde nekadar haklı bir serzenişte bulunduğumuz şüphesizki anlaşılacaktır .Öyleki bu konuda yapılacak her türlü yatırımın bir çok alanda ülkemizin refah düzeyini artırmaya katkı sağlayacağı hiç tartışılmaz bir gerçektir.