- Kategori
- Felsefe
Güneşi Övmek Bir Nevi Tapma
Güneş derken güneş gibi kıymetli şeyleri kastediyoruz; sevgi, ahlak, ilim, sanat…
Hangisini baş tacı yapmıyoruz. Bazen bunlara o kadar dalıyoruz ki Tanrıyı bile unutuyoruz.
Bu kadar kapılmak doğru mu? Örneğin sevgi olmasa biz ne yapacaktık, iki lafımızdan biri sevgi.
Bence tapma, mesela sevgiye tapıyoruz biz. Ben böyle şeylere bu kadar kapılmamızdan rahatsız oluyorum, yalancı bir dünya oluşuyor ve gerçeklerin üzerini örtüyor.
Hayatın unsurları olarak bakmak lazım biz öyle yapmıyoruz, hayatın kendisi yapıyoruz. Bunlardan bir dünya yaratıyoruz ama içi boş. Hiç değilse adını kullanmayın.
Saygı adında Tanrımız var sanki merhamet diye peygamber. Bu kadar anlam yüklüyor yüceltiyoruz bari saygılı merhametli olabilsek. Ama topluma insanlara dayatıyoruz. Kuru kuru edebiyatını yaparak saygılı olunmaz ki.
Bu kavramlara çok fazla anlam yüklendiğini düşünüyorum. Hiç kimsenin yüreğinde bu kadar sevgi yoktur, olması da gerekmez, yüreğinde olan kadar konuş. “Ben insanları çok seviyorum” Önce hele bir sev çoğu istemiyoruz.
Hayat esas… Hayatın önüne geçirdiğimiz şeyler sorun…