Güneşin denizkızına aşkı

Bir denizkızı varmış Akdeniz'in sıcak, tuzlu sularında yaşayan...Denizkızı mutsuz, amaçsız, inançsız bir şekilde Akdeniz'in altını üstüne getiriyor, adım atmadığı ada, dolaşmadığı kovuk kalmıyormuş. Öyle güzelmiş ki bütün denizciler onunla karşılaşmak için rotalarını bile değiştirirlermiş.

Bir gün denizkızının ağzına o güne kadar tatmadığı bir tat gelmiş. Denizkızı çok heyecanlanmış; çünkü ağzına bulaşan o sıvı ona büyük bir enerji, heyecan, yaşama sevinci vermiş. Bu tadın kaynağını merak etmiş ve bulmak için iz sürmüş. Günlerce yüzdükten sonra Adana civarında denize dökülen ırmağa ulaşmış. Meğerse bu nehrin tatlı suyuymuş denizkzını cezbeden. Nehrin ağzından şöyle bir bakınca yukarıya, Torosları görmüş denizkızı...Köpüklerini saça saça zirveden denize inen bu ırmak ona çok çekici gelmiş. Irmağın kaynağının, ağzı çok güzel olan bir tanrı olduğuna inanmış. Bir an önce zirveye tırmanıp tanrıya ulaşmak ve ona ilanı aşk edip o tatlı suyundan sonsuza kadar içmek istemiş...

Bu arzusu içinde öyle kabarmış ki pulları bile dökülmüş, yerine yepyeni pullar çıkmış. Denizkızı yukarıdan aşağıya, tuzludan tatlıya, sıcaktan soğuğa yüzen bir alabalık gibi dağın zirvesine doğru yüzmek için atağa kalkmış, ama nafile...Vücudunun balık olan alt kısmı denizin tuzlu suyunda, kız olan üst tarafı da talı suda kalmış...Bir an her şey kilitlenmiş, garip bir sıcaklık sarmış vücudunu. Bu sıcaklık nehirdeki ve denzideki suyu buharlaştırmış, denizkızı da bir su damlacığının içine hapsolup buharlaşan bulutla gökyüzüne yükselmiş.

Denizkızı artık gökyüzündeki bir bulutun içinde hapismiş. Yukarıdan aşağıya bakıyor, yağmur olup aşağıya inmek istiyormuş...Bir hafta, bir ay derken zaman hızla geçmiş. Bu sırada Çukurova'da kuraklık çıkmış. Köylüler de yağmur duasına..Tanrı köylülerin duasını kabul etmiş. Yağmur yağdırmaya başlamış. Bizim denizkızının da olduğu bulut yağmur olup yağmaya başlamış. Denizkızı kocaman bir yağmur damlası olarak aşağıya inerken güneş bu damlayı görmüş ve damla yere düşmeden ışıklarıyla uzanıp almak istmiş, yağmur damlası kırılmış ve rengârenk gökkuşağı ortaya çıkmış.

İşte bizim aşkımız böyle ortaya çıkmış...

Aslında her aşkın bir hikayesi var ; ama anlatmıyoruz, ben anlatmaya başladım, siz de anlatın...