Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '09

 
Kategori
Şiir
 

Güneşli kış

Güneşli kış
 

Dörtnala sürdüm kalbimi, güneşi yakalamak için yamaçlara…

Kar yağdı, dondu bakışlarım, bembeyaz setlere aldırmayıp ilerlerken,

Fırtınaya karıştım denize dönüşen karın ortasında,

Ağlamaya fırsat bırakmadı, başka dünyalardan gelen karışık sesler,

Düşünmemeli, aldırmamalı hayatın karmaşasına.

Bana masallar anlatacak gözleri düşlüyorum,

Kanatlarımı açıp havalanmadan, onun elinden tutuyorum,

Soru yok, korku yok, başladığımız yere geri dönmek yok!

Bir defa gülsem, gizlendiği yerden çıkardı tüm kelebekler…

Bir defa gülsen, kapıları açılırdı bembeyaz sarayların…

Sarhoşluğunda kaybolacağımız hayat, setlerin ardın da bekler,

Belki biz sarhoş olmayı seçmeyiz, eskirken zaman bu sefer.

Sabahın ilk ışıkları gibi, içime dolan huzur,

Telaşlı ayak sesleri gibi, sabırsız ruhumun haykırışı…

Uzun zaman oldu, bildiğim tüm doğruları bir mezarlığa gömmüştüm,

Eskimiştir mezar taşları, alıp başını gitmiştir üzerinde biten sarmaşıkları,

Hatırlar gibiyim bahçesinden çıkarken ağlayan kalbimi,

Oysa bir şeyler ölürken, bir şeyler doğarmış,

İnsan, her giden şeyin yerine, yenisini koyarmış.

Eski evlere baktığımızda hissederiz ya, birçok yitik hatıraları,

Biten hayatların yerini, yenilerinin alışlarını,

Ne kadar masummuş hayallerim, hala kar beyazı…

Sevmiyorum sözleri, vaatleri, sevmiyorum…

Heyecanla gözleri yollara dalmış sabırsız bakışları seviyorum,

Ruhundan kopan gülüşteki, ay ışığını seviyorum,

Kayarken ayaklarım yağ gibi zeminde düşünmeden dans ediyorum.

Eski zamanlarda böyle bir şeyin olmadığına inanırdım,

Şimdi ışığın ardına saklanmış bir karanlık olmadığını, ümit ediyorum,

Sanırım istemesem de sessizce büyüyorum…

 
Toplam blog
: 21
: 370
Kayıt tarihi
: 13.06.08
 
 

Müzik dinlemek, özellikle sevdiğim arkadaşlarımla gezmeyi çok severim...  Üniversitede Grafik t..