Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '14

 
Kategori
Uzay
 

Güneşte yanan nedir ki 150 milyon kilometre uzaktan bizi de yakıyor

Güneşte yanan nedir ki 150 milyon kilometre uzaktan bizi de yakıyor
 

Güneşimiz bize yaşam veren ve ışık hızı ile 150 milyon kilometre uzakta olan Dünyamıza 8 dakikada gönderdiği enerjiyi (ışık ve ısı) 5 milyar yıldır Hidrojenin NÜKLEER FÜZYONU ile üretiyor.

Yaşam kaynağımız Güneşten gelen ışık ve ısı olmasaydı Dünya’da hiçbir canlı türü oluşamazdı. Dünyamız Güneş’e 150 milyon kilometre uzakta olmak yerine çok daha yakın olsaydı radyasyon ve yüksek ısı Dünyamızı kavurur denizlerin, atmosferin ve hayatın oluşmasına izin vermezdi.

Peki, Güneş bu hayati enerjiyi nasıl üretiyor?

Güneşimiz Dünyamıza Güneşten ışık hızı ile 8 dakikada gelen bu enerjiyi çekirdeğinde yüksek basınç ve sıcaklıkta NÜKLEER FÜZYON diye bilinen bir doğal olayla üretir. NÜKLEER FÜZYON elementlerin atom çekirdeklerinin birleşerek başka bir element ve enerji üretmeleridir. Atom çekirdeği düzeyinde birleşmenin yani nükleer füzyonun gerçekleşebilmesi için çok yüksek basınç ve ısı ortamı gerekir. Bu nedenle nükleer füzyon Dünyamızdaki normal koşullarda gerçekleşemez. Ancak Güneşimiz ve yıldızların çekirdeklerinde gerçekleşerek ısı ve ışık yanında evrendeki elementleri de oluştururlar. Güneşin çekirdeğinde ısı 15 milyon derece Celsius, basınç ise Dünya’da deniz seviyesindeki hava basıncının  340 milyar katıdır. Bu basıncı yaratan Güneş’in yerçekimi  gücüdür (gravity).

Güneşin ısısıyla ısınan dünyamızda hayat normal ama yani bu durum kurgulanmış gibi. Öte yandan milyarlarca yıldız ve gezegen içinde belki bir tanesinin(dünya) böyle imkânsız bir tesadüf –dünyada yaratılan şartlar da mükemmel sayılmaz- olması imkânsız değildir. Yani bu düzenin gizli bir el tarafından kurulmuş olması gerekmiyor. Gizli bir elden bahsedilecekse milyarlarca galaksiden hiçbirinde (en azından bildiğimiz kadarıyla) neden böyle bir düzen kurulmamış? Bir tanesinde hayat var, yüz milyar tanesinde yok; nasıl bir gizli elmiş bu!

Bilimin tespit ettiği bu gerçekleri kabul etmekle birlikte Güneş ile dünya arasındaki mesafe çok uzak. Yani bu ısı ve ışık 150 milyon kilometre mesafede –soğuk tabakaları, gezegen ve yıldız duvarına çarpmaları da dikkate alırsak- ortalama 24 derece ve gözlerimizi bozmayacak ölçüde ışık olarak mı geliyor? Yani tamam güneşin ısısı ve parlaklığı çok yüksek ama 150 milyon kilometre mesafe ısı için de ışık içinde belirleyicidir. O zaman demek ki olduysa bu böyledir deniliyor.

Bu doğal ve mükemmel ısı/şık ayarı bence evrenin imkânsız tesadüfü. Yani Güneş bir taneyse (başka evrenler olduğu söyleniyor zira) hayat olan gezegen de sadece bizim dünyamıdır. Güneşin aynı imkânsız tesadüfü(dünyanın sahip olduğu şartlara sahip başka gezegen) yaratacağı bir gök mucizesi en azından şu an için görünmüyor. Yani uzayda hayat aramak boş. Hayat aramayacağız; kısmen uygun (dünyaya yakın şartların bulunduğu) biz gezegende hayat yaratacağız. Bu düşüncemize insanlar gülüyorlar ama bence uzayda yaşam böyle başlayacak.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..