Güney Afrika yollarında...

Güçlü rakiplerine karşı oynadığı kapalı futbolu ile meşhur –Bosna’nın 7 attığı- Estonya’yı 4-2 yenerek, G. Afrika yolundaki bir engeli aşmış olduk.

Deplasmandaki maçta bir türlü çözemediğiz defansını aşamayıp golsüz berabere kalırken, zorlu maratonda çok önemli 2 puanı soğuk topraklara gömmüştük. Öncesinde, İstanbul’da Belçikaya verdiğimiz 2 puan da Bosna Hersek’in gerisinde kalmamıza neden olmuştu. Zorlu İspanya maçları ise en az 1 puan çıkarabileceğimiz maçlardı ki birisinde uzatmalarda kaybetmiştik bugün çok daha değerli görünen o 1 panı.

Bu akşam Estonya karşısında genel anlamda iyi mücadele ettik. Futbolcularımızın hırsı, sinirle karışınca ortaya ilk gol çıkıverdi. Ancak ne yediğimiz ilk gol ne de ikincisi millilerimizde bir panik yaşatmadı.

Arda ve Tuncay’ın olağanüstü gayretleri skora olumlu etki etti. Süper Ligde sezona iyi bir başlangıç yapan Kazım, günün en pasif ismi olurken takıma yabancı (!) bir görüntüsü vardı.

Gökhan’ın yerine giren Önder sırıtmadı. Bosna maçında o bölgede oynamaya hazır bir görüntü verdi.

Maç çok irdelenmesi gereken bir maç olmadı. Sonuçta üstün oynadığımız, 3 puan aldığımız ve başka hiçbir alternatifimizin olmadığı bir maçtı.

Şimdi sırada bundan sonraki maçlarımızın en önemli ve zorlusu olan Bosna deplasmanı var. Galibiyetten başka şansımızın olmadığı maçta sinirlerimize hakim olup, organize futbol oynamamız gerekiyor ki Fatih Terim’in Türkiyesi’nin en büyük zaaflarından birisi de bu. Misimoviç, Dzeko gibi Bundesliga’da top koşturan çok kaliteli yıldızlara sahip ve geçmiş yılların tozunu atan bir Bosna Hersek çok zor bir 90 dakika sunacaktır bize. Belki de Avrupa’da haftanın en önemli ve zevkli mücadelesi olacaktır bu maç.

Galibiyet dışındaki her türlü sonucun bizi Afrika’daki maçlara televizyon seyircisi yapacağı maçın ardından galibiyet halinde ise iki final daha oynayacağız. Ermenistan maçı kolay görünse de Belçika deplasmanı yine işlerin çok zor olacağının göstergesi.

Bosna ise bu maçın ardından Estonya deplasmanına gidiyor. Puan kaybetme ihtimalinin zayıf olduğu maçtan sonra evinde grubun namağlup ekibi İspanya ile karşılaşacak. Bosna-Türkiye maçından sonra grubun en ilgi çekici maçı şüphesiz bu maç olacaktır. Norma şartlarda Bosna’yı yenmesi muhtemel İspanya’nın bu maçtaki tavrı ve futbolu merak konusu. Rehavet halindeki bir İspanya’nın olası bir yedek kadroyla maça çıkması ciddi bir skandal olabileceği gibi as kadronun dahi maçı ciddiye almaması Bosna’nın ekmeğine yağ sürecektir.

Beklentimiz kalan maçlarımızın tamamını kazanmak ve Bosna’nın puan kaybetmesini beklemektir. Kuralar çekildiğinde İspanya ile grup birinciliği için çekişeceği gözüyle bakılan Dünya, Avrupa ve Konfederasyon Kupaları üçüncüsü Türkiye’nin bugünkü durumu hayret ve üzüntü vermektedir. Beklediğimiz sonuçların alınması en büyük temennimizdir ve umarız ki bu zorlu hesaplar eleme döneminin tatlı heyecanı olarak kalır dimağlarımızda.

Yolumuz açık olsun.