Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '08

 
Kategori
Kitap
 

Güney havaları

İzlenimler

Gizemli Bir Söyleşi Nabide Kılınç

GÜNEY HAVALARI

Ünal Şöhret Dirlik’ten geldi Güney Havaları. O şimdi güneyde. Onun için Güneyde Yaşayan Bir Çınar demiştim yazılarımda.

Fethiye’nin o güzelim denizinin içindeki istiridye kabuğundan çıkarmış incileri birer birer.Sonsuza dek kültür, edebiyat, şiir fısıldaşıp duracaklar.

Yazar son şiir kitabıyla güneye bir vefa borcunu ödüyor gibi... Yine biliyorum ki, çantasındaki ağırlık bu kez Güney Havalarıdır.

O güneyin havalarına aşık, İncirköy’e, meğri ovasına, güzellere, toroslara aşık. Telli turnalarla selam gönderir geçtiği yerlere, dostlarına...

Sevda türkülerinin söylendiği yollarda gece demez, gündüz demez dolaşır durur. Güneyde yaşayan çınar, terleyip yorulsa da sever bu yükü. Bu sevdanın bir ucu kalbine dayanır, bir ucu İncirköy’e doğru gider.

Sabah güneşi pırıltısıyla çıkageldi kitabı. Neler yok ki içinde? Şiirine emeğin , sevdanın, acının , özlemin alınteri karışmış, şiir ırmaklarına dönmüş Güney Havaları.

Onu yaşamak, oraya uzanıvermek İncirköyün tütününde bellerin büküldüğü yerde tütün çiçeğinin kokusunu ne limon çiçeğine, ne hanımeline, ne de gül kokusuna benzetir şiirlerinde.

Okuya okuya doyamadım o güzelim sevda, türkü , özlem yüklü şiirlerini.Şiirlerinde güzel bir anlatım, sade güzel bir Türkçe var.

En çok etkilendiğim şiirlerinden bir tanesi Meğri şarkısı ve Bu türkü sizin...

Güneyde yaşayan çınar, Meğri Ovası’nda mendos’tan doğan güneşi seyretmek ister sabah saatin beşinde...

Meğri şiiri 2005 yılında “Gönül Teli”nin yazarı bestekar Ünal Türköz tarafından “Acemaşiran makamında” bestelenmiştir. Ve şanslıyım ki bu şiir şarkı olarak bestelendiğinde ilk kez Ünal Türköz’den dinledim. Çok güzel bir şarkı oldu, dedi.

MEĞRİ ŞARKISI

Meğri içinde bir güzel oturur

Aklımı alır da nere götürür.

Pek yaman sevda bu beni bitirir.

Güzeller yatağı cennet Fethiye.

Meğrili bir güzel aklımı aldı

Sevda türkülerim hep yarım kaldı

Seni gördüm gönlüm hayale daldı

Güzeller yatağı cennet Fethiye...

Yazarın “Ey Fethiye Fethiye”kitabında şöyle diyordu; ya bizim kendi ellerimizle yıkıp yok ettiklerimiz, yanlış yapılanmalar. Yüksek bir yere çıkın da bakın bakalım. O günlerden, o güzelim Meğri Ovasından eser var mı?

Bulduğumuz güzellikler, keşfettiğimiz o güzel dağlarımız, ovalarımız birer birer elimizin altından yitip gidiyor, arkasından bakıp kalıyoruz Ünal Şöhret Dirlik.

İncirköyün incisi Meğri ovasına sevdalanırken, benim gönlüm “hayalet kente” dostluklara sevdalanır. Yine “despina sağ mıdır?” diye yazdığı o dostluğu, anısını ansıyorum. Dostluklara sevdalanmamak, Kayaköy’e sevdalanmamak mümkün mü? O evlerde ne dostluklar, ne sevdalar yaşanmıştır kimbilir? Her evin önünde bir incir ağacı, dostlukları selamlıyor gibi duruyor Kayaköy.

BU TÜRKÜ SİZİN

Bu türkü sizin karlı yüce dağlar

Bu türküyü size söyledim

Doruklarınızdan esen

Acı rüzgarlar gibi

Telli turnalar Güney Havalarını getirdi İncirköyün incisinden. Dönüşlerinde Yerkesik’in karlı dağlarından cennet havasından selam götürecekler Meğri Ovasına.

Bu türkü sizin şiirinin ardından Güneyde Yaşayan Çınarın Yerkesik’teki güzel anısından söz etmek istiyorum.

Şöyle yazıyor kağıda; madem ki Yerkesik’tesin.Orası ile ilgili bir anımı anlatayım da, hem senin bilgin olur, hem de ben eskilere doğru giderim.

“Muğla Kız Öğretmen Okulu’nun duvarının yanından bir jipe bindik. Kemal Kara ile ver elini dedik bir akşamüstü Yerkesik’e. Yılını tam tamına bilemeyeceğim ama, Aksu’ya dördüncü sınıfa gidiyorduk.Fethiye’den kalkan vapura bir hafta vardı. Muğla üzerinden Aydın’a, oradan trenle Burdur’a, Antalya’ya gidecektik. Şimdiki gibi ne Kaş üzerinden, ne de yayladan gidilemiyordu. Rüştü Karakoç bizi bekliyormuş. O gün Yerkesik’te yaylada Karacaören’de bizi çok iyi ağırlayan Raziye ana ve Karakoçoğlu Mehmet amcayı ömrümüz boyunca hiç unutmayacağız. Bu iki yaşlı bizi ertesi günü Rüştü Karakoç ile beraber yine jiple Muğla’ya yolcu ettiler.

Biz de yukarıda anlattığım şekilde Aksu’nun yolunu tuttuk. Biz o iki yaşlıyı bir daha görmedik. Öğretmen olduktan sonra Rüştü ile hep haberleştik.Ama Yerkesik’e gidemedik. Allah onlara rahmet eylesin. Şimdi ne zaman Kemal Kara ile buluşsak bu yerleri, cennet olası ihtiyarları hayırla anarız.

Değerli kardeşim;

Yazınız için çok teşekkür ederim. Dağları karlı Yerkesik’e benden selam söyleyin. Bayramınızı kutlar, çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Bu güzelim Güney Havaları eseri için, Fethiye belediye Başkanı Behçet Saatci’den söz etmemek olur mu?Ne zamandır bu sözcüklerimi dizmek isterim kendisine. Çalışkanlığını, başarılarını, üretkenliğini, emeğe saygısını, kültür dolu bir başkan.Ünal Şöhret Dirlik’in Güney Havalarına önsözüne şöyle dizmiş, sözcüklerini.

“Üreten insan tüketen insandan milyon kere hayırlıdır.Memleketimizin her zaman üreten insana daha fazla ihtiyacı var.İşte 68 yaşındaki hocamız, fikir üreticisi.gecesi yok , gündüzü yok geziyor, koşuyor, düşünüyor, üretiyor. Bu eserini yayımlamaktan kıvanç duyduğumuz bu büyük üreticinin önünde ancak saygıyla selam dururuz.”

Ünal Şöhret Dirlik ve Behçet Saatci’ye teşekkür ediyorum.Fethiye’nin kültürüne tanıklık ediyorlar.

O güzelim yeşilin mavinin karıştığı yerde Güney Havalarında turnalar uçuyor dizi dizi...

Gönüller dolusu selam götürün telli turnalar, Güneyde yaşayan çınara...Oradaki dostlarımıza...Selahattin Güzel’e, İbrahim Malkoç’a, Timur Fidan’a, Ramazan Kıvrak’a, Mine Deniz’e, Şafak Ahmet Deniz’e, İbrahim Akoğlu’na, Fetav’daki dostlara...

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..