Güneyden kuzeye Avustralya

Sydney’den Cairns’e batı kıyısı boyunca kanguruların eşliğinde yaklaşık 2500 km uzunluğunda bir yolculukta neler görebileceğinizi merak ediyor musunuz?

Sydney

Dünyaca ünlü plajları, doğal parkları, limanı, köprüleri, dev gökdelenleri ve onlarca ülkeden gelen göçmenleri ile Sydney tam bir harmoni örneği. Günübirlik bir şehir turu için en ideal başlangıç Harbour Bridge’i (Liman Köprüsünü) yürüyerek geçmek ve bu sayede ünlü opera binasını, limana yaklaşan feribotları ve suda süzülen yelkenli tekneleri tepeden izlemek. Dünyanın en uzun olmasa da en geniş çelik köprüsü olan Harbour Bridge’e 1998’den bu yana tırmanmak da mümkün. Yükseklik korkusu olmayanların kaçırmayacağı türden bir manzara için her 10 dakikada bir 12 kişilik bir grup tırmanışa başlayabiliyor.
 
Köprüyü geçtikten sonra, İngilizlerin 1700’lerde kıtayı keşfettikleri zamanda yerleştikleri ilk bölgeye, koloninin başlangıç noktası The Rocks’a ulaşılıyor. Adını buradaki evlerin temel yapı malzemesi olan yerel kumtaşı kayalarından alan, tarihi yapıları ile yaşayan bir müze niteliğinde olan bu semt birçok cafe ve bara, hediyelik eşya dükkanına ev sahipliği yapıyor. Limana ve şehrin sembolü olan opera binasına yakınlığı ile de şehir gezilerinin vazgeçilmez durağı oluyor.

Limandan feribota binerek birbirinden güzel kumsallara giderken Sidney’i izlemek bambaşka bir keyif, adeta boğaz turu yapmak veya adalara gitmek gibi. Bondi, Manly veya başka bir plajı tercih etseniz de sonuç hep aynı, masmavi okyanus sularının beyaz köpüklü dev dalgalarına kafa tutan sörfçüleri izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamak çok güç.

Mavi Dağlar - Üç Kız Kardeşler

Bir aborjin efsanesine göre üç kız kardeş farklı bir kabileden 3 erkek kardeşe aşık olmuşlar. Ancak kabile kuralları, evlenmelerini mümkün kılmadığı için savaş çıkmış ve köyün büyücüsü kızları korumak için onları kayaya çevirmiş fakat savaş esnasında büyücü ölünce bu büyüyü bozacak başka kimse olmadığı için üç kız kardeşi eski hallerine döndürememişler. Farklı bir efsaneye göre ise babaları onları vadinin dibinde yaşayan mitolojik bir varlıktan korumak için bir kayanın arkasına saklayarak yemek aramaya gitmiş. Ancak yerde çiyan gören kızlardan biri taş atıp vadiye düşürünce bu mitolojik varlık kızları fark etmiş. Babaları onları korumak için kayaya dönüştürmüş ancak kendini de kaçabilmek için kuşa dönüştürdüğünde büyü asasını düşürdüğü için kızlarını bir daha eski haline getirememiş.

Efsanelerin doğrulukları tartışılır ancak manzaranın güzelliği tartışma götürmez bir gerçek. “Echo Point” denilen noktadan başlayarak “Üç Kız kardeşler” kayalıklarının kenarından çok uzun merdivenlerle vadinin tabanına iniliyor. Vadide bulunan patikaları ise çok keyifli doğa yürüyüş parkurları. Yeniden yukarı tırmanmak çok zor olduğu için teleferik ve bir füniküler sistem ile manzarayı izleyerek yukarı kolayca çıkma imkanı da sunuluyor. Sydney’den trenle veya 50 dakikalık bir araba yolculuğu ile Mavi Dağlar “Echo Point”e ulaşmak mümkün.

Whitsunday Adası – Airlie Plajı

Kaptan Cook, Queensland bölgesinde bulunan bu adalar topluluğunu “Whitsun” adı verilen dini bayramda keşfettiği için onlara Whitsunday Adaları ismi verildiği biliniyor. Yelkenli teknelere, doğa sporlarına ilgi duyan yerli yabancı tüm turistlerin gözde lokasyonlarından biri olan Whitsunday Adalarının arasında feribot seferleri de düzenleniyor.

Her yıl yaklaşık 1,5 milyon turisti ağırlayan bölgenin deniz ve kara güzelliklerini kapsayan “Ngaro” deniz parkuru ise South Molle, Whitsunday ve Hook adaları arasında kano, yelken veya motorla seyahat ederek, kara üzerinde ise patikalarda yürüyerek ve kamp alanlarında çadırda konaklayarak tamamlanan eğlenceli bir etkinlik. Ada turu sonrasında Airlie Beach dinlenmek için güzel bir imkan sunuyor. Zehirli denizanalarının çoğaldığı dönemde okyanusa girmek tehlikeli olduğu için lagün olarak adlandırılan deniz suyu havuzları sıcakta yananların imdadına yetişiyor.

Büyük Set Resifi

Dünya’nın en büyük mercan kayalığı olan “Büyük Set Resifi” , Çin Seddi’nden de büyük ve uzaydan görülebilen bir yaşam alanı. 100’den fazla adayı barından resif, sualtı dünyasının zenginliği ile tüm dalış severleri kendine çekiyor. Adalarda konaklayarak günlük dalış turlarına katılmak mümkün olduğu gibi “liveaboard” adı verilen dalış teknelerinde kalarak birkaç günlük dalış programlarına da dahil olunabilir

Cairns dalış merkezi, tecrübeli ve titiz ekibi ile liveaboard deneyimini yaşamak isteyenler için güzel bir tercih. Cairns’den yaklaşık 45 dakikalık bir feribot yolculuğu ile “Kangaroo Explorer” adı verilen tekneye ulaşılıyor. Tekne düzeni anlatıldıktan sonra dalışlar başlıyor. Dalış hocası ile ekip halinde dalmak yerine “buddy” adı verilen dalış arkadaşınızla ikili grup oluşturarak da dalabiliyorsunuz. Dalış öncesinde çizim üzerinden bölge hakkında bilgi verildikten sonra imzanızı atıp suya girebilirsiniz. İmza kimsenin denizde kalmaması için oluşturulmuş bir takip yöntemi. Şnorkel yapmak isteyenler de bu turlara katılabilir

Doğal yaşamın zarar görmemesine çok önem veriliyor, mercanlara zarar vermemek için paletlerin kayalıklara çarpmamasına büyük özen gösterilirken hiçbir canlıya dokunulmuyor. Bu sayede resif nesiller boyu yaşamını sürdürürken güzelliklerini bizlerle paylaşmaya devam ediyor.

Araba seyahati yapacaklar için birkaç ipucu

Sabah daha henüz gün ağarmadan ve ilk ışıklarla beraber otobanlarda kanguruların sayısı artıyor ve maalesef karşıdan karşıya geçmeye çok meraklılar. Bu saatlerde araç kullanırken daha da dikkatli olmak gerekiyor.  Orta kesimlerde uzun süre boyunca benzin, yiyecek, içecek temin etmek mümkün olmayabiliyor. Önceden tedarikli olmak çok önemli, yoksa aracınız arızalanırsa çorak arazilerin ortasında yardım gelene kadar epey zorlanabilirsiniz.
Eyaletler arasında sadece paketlenmiş gıdalar taşınabiliyor, meyve, sebze, tahıl gibi besinleri eyalet dışına taşımak yasak, sınırlarda görevli yetkililer araçlarda kontrol yaparak yanınızda bulunan yiyecekleri ya sınırda hemen tüketmenizi istiyorlar ya da imha ediyorlar.

Yol kenarlarında piknik alanları mevcut, buralarda kullanıma hazır barbekü tezgahları da bulunabiliyor.

Kualalara rastlamak kangurular kadar kolay değil, onların bulundukları bölgeler trafik levhaları ile gösteriliyor ancak seyir halindeyken ağaç dallarında uyuklayan veya okaliptüs yapraklarını kemiren sevimli hayvanları fark etmek epey zor.