Güneydoğu için çözüm önerileri

Güneydoğu' da 1991-1992 yıllarında Asteğmen olarak görev yapmış ve terörün çözümü için askeri tespitlerde bulunmuştum. Bunları 2003 yılından itibaren yazıya dökmüş ve önde gelen yazarlarımıza göndermiştim. Bu mail halen bende mevcut.

Bu önerilerimi gündem gereği bir kez daha özetlemek istiyorum.

G.doğu sınırında hiç bir fiziki önlem yok. "Dikkat! Askeri Bölge Girilmez" tabelası, sınır olduğuna ilişkin uyarı, dikenli tel veya mayın gibi önlemler yok. Oysa Yunanistan sınırında bunların hepsi var. G.doğu sınırında neden yok? Sınırı yanlışlıkla bile geçebilirsiniz.

Sarp olduğu için kapatılamayacağı söylenen sınır aslında en kolay kapatılabilir. Düz alanı (Suriye sınırı gibi) kapamak daha zordur. Oysa yalçın kayalıklar olan bölge daha kolay kapanır. Doğa birçok yeri zaten kapatmıştır. Size düşen patikaları kapatmaktır. Bu mayınla, tel örgü ile, betonla v.b yapılabilir. Böye düşündüğümüzde 800 km'lik(tam bilmiyorum) sınırın belkide 200 km' sini kapatma anlamına gelir. Diğer bölümleri doğa yalçın kayalarla kapamıştır zaten. Sınır sarp kapatılamaz klişesinden kurtulup sınır sarp olduğu için kapatılabilir noktasına gelmeliyiz. Böyle düşünüp bu açık yerleri kapasaydık 30 yılda sınır fiziken kapanmıştı amabiz yanlış mantıkla hareket ettik.

Bir çok karakol gereksiz. Karakolun bir ötesindeki vadiden kolayca geçilebiliyor. Karakollar sabit hedef oluyor. Askerlerde bu karakollarda sadece nöbet tutuyor. Eğitim alamıyor, köreliyor. Fiziki ve psikolojik şartlar buna uygun değil. Ayrıca üst düzey komutanlar ile askerler birbirinden uzaklaşıyor. Karakodakiler karakol komutanından başkasını görmeden terhis oluyor. Tugay komutanını göremeyebiliyor.Onun yerine 2000-3000 kişilik modern üsler kurularak bölgedeki noktalar 24 saat vurulabilir ve uçar birlik harekatı yapılabilir ve bu üslerde askerler sürekli eğitilerek zinde kalabilir.

İçgüvenlik harekatı ordunun psikolojisini yıpratıyor. Bunun için ayrı bir örgüt kurulmalı (Bugün bu uygulama aşamasına geldi, ben 2003' te ifade etmiştim)

Sınır boyunca kendi sınırlarımız içinde insansız bölge oluşturulmalı. Bu yapılmadığı ve sınırda yeterince(hatta hiç) uyarı tabelası olmadığından asker köylü ile teröristi karıştırma endişesi yaşıyor. Köylü sandığı terörist, terörist sandığı köylü çkabiliyor. Eğer ateş ettiği aslında köylüyse ceza alıyor. Belirli noktalar dışında siviller sınıra yaklaştırılmamalı. Böyle olunca asker sınırda gördüğü kişinin sivil olamayacağına göre terörist olduğundan emin olacak.

Bu ve bunun gibi somut önerilerimi 2003 yılından beri dile getiriyorum ama dinleyen yok. Çünkü bölgeyi görenler yerine oturdğu yerden ahkam kesenler makbul. Komutanlada olaya dar ve belirli kalıplar içinde bakıyor.