Güneyimizdeki Ordu Kime Karşı Kullanılacak?

Başlığa cevap olarak Türkiye'nin en az yarısından fazlasının bir görüşe  taraf olmaksızın elbette Türkiye'ye karşı kullanılacak diyeceğini düşünüyorum.  Zaten halihazırda kullanılıyor. PKK'nın son silahları Amerika'nın bölgeye gönderdiği silahlar. Aslında bu savaş yıllardır var ancak bu defa iş ciddi ve son model silahlar Amerika'dan bölgeye gelmeye devam ediyor. Birçok yorumcu da bu silahların en nihayetinde güçlü bir ülkeye karşı kullanılacağında hemfikir ki bu ülke Türkiye'den başkası değil.

Türkiye’nin Güneydoğusunda Amerika’nın yıllarca silah desteği yaptığı bir grup var. Sözde DEAŞ veya Işid’e karşı mücadelede kullanılacak bir ordu oluşturulmuş.

Başka bir iddia IŞİD, DAEŞ gibi grupların CİA marifetiyle işgal edilmeleri istenen yere önceden gönderilip, Amerika ve Batı’da eylemler ve arkasından bahane ile bölge istila ediliyor.

Bu yöntem daha önce papaz ve insan hakları örgütleri ile bölge altyapısı önceden öğrenildikten sonra uyguladıkları ise başka bir gerçek. Osmanlıya okullar kanalıyla güneyden Beyrut’tan giren Protestan okulları ve papazları marifetiyle uzun yıllar eğitim adı altında, sağlık adı altında faaliyetlerle bölgenin detaylı analizi yapıldıktan sonra emperyal güçler devreye giriyor, iç karışıklıklar körükleniyor ve sonunda müdahale nedeni de ortaya çıkmış oluyor. Ermenilerle Türkler arasındaki hikâyenin özü budur ve sadece bu durum Türkiye’ye has değildir. Avrupa’da Romanya, Bulgaristan, Yugoslavya, Yunanistan, Macaristan, Polonya şu anda AB üyesi olmasına rağmen aynı tehditle karşı karşıyadır ve sadece bir kıvılcım gerekir.

Birinci dünya savaşında Ortodokslar Ruslarca kışkırtılırken, Katolikler söz konusu kavgaya taraf olmamaya özen gösterdiler. Ancak öncesinde Ortodokslara yıllarca yatırım yapan Amerikan misyonerleri ve Protestan papazları olduğunu artık bilmesi gerekenler gayet iyi biliyor. Bilmesi gereken diğer kesim ise besiye çekildiğinden bu duruma ya aldırış etmiyor ya da hazlar, hevalar, arzular onun harekete geçmesine daha düzgün düşünebilmesine imkân vermiyor.

Batıdan destek almadığı sürece hayatta kalması mümkün olmayan Suriye’de kurulacak olan bir devlet ya Türkiye’yi iyice zayıflatarak güçlenmeli veya yok olma seçeneğini devreye almalıdır.

Güneyde İsrail ve diğer Arap devletleri var. Doğuda İran var. Irak zaten parçalandığından kesinlikle devlet olarak tehdit oluşturmaktan uzak. Aynı zamanda Sünni ve Şii olmak üzere bölündüğü gibi etnik temelli de bölünmüş vaziyette. Diğer Araplar her ne kadar Müslüman olsalar da yönetimleri Amerika’nın emrinde. İsrail ile Amerikan politikaları aynı. O halde geriye bir tek düşman kalıyor; o da Türkiye. Şu ana kadar 909 tırlık mühimmat, tanklar, tanksavarlar,  Türk ordusunda olmayan son derece modern silahlar. Bu silahlar sivrisineği uzaydan vurabildiği halde yıllardır DEAŞ’ı bitirmeyen, bitiremeyen ABD masalı ve bu masal devam ediyor.

Geriye Türkiye'ye topyekün saldırmak için bir bahane kalıyor ki; bahane bulma konusunda Amerika'nın üstüne devlet dünyada yok!

Türkiye içindeyse sırası gelen sahnede yerini almak üzere sahneye çıkıveriyor, kimi dansöz kıyafetiyle, kimi teatral yetenekleri özel olarak geliştirildiğinden biz sıradan insanlar kimin kim olduğunu anlayamıyoruz. Gerçi anlamakla da ilgili bir sorunumuz olduğunu sanmıyorum…