Güngören bombacıları eski bomba uzmanı polis çıktı

27 Temmuz 2008 İstanbul Güngören'de bombalar patladı. 18 kişi öldü. Yüzlerce insanımız da yaralandı. Toplum olarak olayı nefretle kınadık. Bombacılara lanet okuduk.

Yaralıların bir an önce iyileşmesi için iyi dileklerimizi ilettik. Yakınlarını kaybedenlere taziyelerimizi sunduk. Ölen insanlar masumdular. Onların yerinde bizler de olabilirdik.

Çocuklarımız, annemiz, babamız olabilirdi. Bu insanlık dışı saldırıya çok üzüldük ve toplum olarak kınadık.

Katillerin bir an önce yakalanmasını ve yagılanmasını istedik. Neden masum insanlar acımasızca öldürüldü? yanıtını merak ettik. Olayın bir an önce aydınlatılmasını istedik.

Olayın sıcaklığı geçmeden, yaralar sarılmadan yetkililer olayın tamamen aydınlatıldığını, faillerin yakalandığını bildirdiler. Bu başarıyı hep birlikte alkışladık. Bugün gazeteleri okuyunca alkışlarımızın boşa gittiğine üzüldüm. Ama hiç şaşırmadım. Çünkü daha önce mısır çarşısı saldırısında da yaşadık bunları. Bir çok olayda olduğu gibi, her olayın arkasından, daha yargılama başmadan suçlular kamuoyuna tanıtılır. Öyleki failler TV lerde boy boy gösterilir. Tatbikatlar yaptırılır. Polis kamera kayıtları teröristlerin kayıtlarını TV kanallarına verir. Yeni yazılan senaryolarla kare kare, tekrar tekrar halka gösterilir. Yargılama sonucu beklenmeden hayali tanıklar idam edilir. Bir yıl geçmeden olayın asıl faili olmadıkları çıkar. Bu kez yine aynı devlet yetkilileri daha önceki açıklamalarını unutup yeni duruma göre açıklama yaparlar. Güngören'e atılan onlarca masum insanımızın ölümüne neden olanların, gerçek amaçlarının rant paylaşımı olduğu, bombacıların ise eski bomba uzmanı emekli 2 polis olduğu anlaşılmıştır.

Peki tatbikat yaptırılan diğer bombacı terörislere ne oldu.

Gögören bombalarından sonra yapılan açıklama ve bugün Taraf gazetesinde yayınlanan konuya ilişkin haber. Karar sizin.

3 Ağustos 2008 İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Güngören’de 18 kişinin ölümü, 154 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan saldırının faillerinin büyük çoğunluğunun yakalandığını, olayın tüm boyutlarıyla aydınlatıldığını söyledi. Atalay, örgüt adı telaffuz etmedi ama PKK’yı işaret etti.

Güngören Menderes Caddesi’nde meydana gelen patlamanın ardından göz altına alınan 10 kişiden sekizi dün İstanbul Terörle Mücadele şube Müdürlüğü’ndeki işlemleri tamamlandıktan sonra, ‘PKK üyesi olmak’ suçundan tutuklanmaları istemiyle İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Mahkemeye sevk edilenler arasında bulunan Hüseyin T.’nin, görgü tanıklarının beyanına göre patlamalar öncesi olay yerinde olduğu öne sürüldü. Gelişmelerle ilgili olarak Bakan Atalay, valilikte basın toplantısı yaptı. Atalay, “Olay tüm boyutlarıyla aydınlatılmıştır” dedi. Atalay, şöyle konuştu: Atalay bir gazetecinin saldırıyı gerçekleştiren örgütün ismini sorması üzerine ise şu cevabı verdi: “Bu masada bazı belgeleri göreceksiniz. Bu kanlı bölücü terör örgütünün acımasız, insanlık dışı eylemidir. Bizim tespitlerimiz bu yöndedir. Tabi yargı süreci devam ediyor.”

Güngören’de 27 Temmuz’da Göngören Menderes Caddesi’nde iki ayrı patlama meydana gelmişti. Büyük bir kalabalığın bulunduğu cadde üzerindeki ilk patlama, saat 21.45’te oldu. Bu, hafif şiddetteki patlama sonrası yüzlerce kişi olay yerine koştu. İlk patlamadan yaklaşık 10 dakika sonraysa çok daha şiddetli bir patlama meydana geldi. Betondan çöp kutusuna konulan TNT kalıplarının patlatılması sonucu beşi çocuk, biri anne karnında bebek, 18 kişi öldü; 154 kişi de yaralandı. (Radikal)

Tarih 12 Nisan 2009

İstanbul Beylikdüzü eski Belediye Başkanı Vehbi Orakçı'ya yönelik operasyon başka bir gerçeği ortaya çıkardı. 15 Temmuz 2008'de Beylikdüzü'nde bir kafeye atılan ve 10 kişinin yaralandığı bombanın PKK tarafından değil, rant kavgası sırasında kafe sahibini korkutmak için oluşturan çete üyelerince atıldığı ortaya çıktı.

Suç işlemek için çete oluşturdukları, ihaleye fesat karıştırdıkları ve rant sağladıkları iddiasıyla jandarma tarafından başlatılan soruşturmada eski Beylükdüzü Belediye Başkanı Vehbi Orakçı'yla birlikte 24 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında emekli iki polis memuru dikkat çekiyor.

Dinlemeye takıldılar

Jandarmanın yaptığı operasyonda telefon dinlemelerine takılan eski bomba uzmanı emekli polis İ.A'nın bombayı hazırladığı iddia ediliyor. Başka emekli bir polis memuru M.S. de bombalama eylemine karıştığı ileri sürülüyor. Zanlılar, Beylikdüzü'nde bulunan kafe sahibini korkutmak için çay bahçesine bomba atmakla suçlanıyor.

İstanbul Güngören'de 27 Temmuz 2008'de 17 kişinin faili oldukları gerekçesiyle gözaltına alınan ve tutuklanan altı sanıkla ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde basın toplantısı yapan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, zanlıların ayrıca Beylikdüzü'ndeki bombalı saldırıyı yaptıklarını iddia etmişti. Güngören olayından dört gün sonra 2 ağustosta İstanbul Valisi Muammer Güler ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerah'la birlikte basının karşısına çıkan Bakan Atalay, Güngören'i kana bulayan sanıkları yakaladıklarını belirterek, bu sanıkların aynı zamanda Beylikdüzü'nde bir çay bahçesine bomba koyan sanıklar olduğunu söylemişti. Atalay şöyle konuşmuştu: "Güngören'deki terörist saldırıya yönelik çalışmalar kapsamında 15 Haziran 2008'de Beylikdüzü'nde bir çay bahçesinde gerçekleştirilen ve 10 kişinin yaralandığı saldırıda bu şahıslar tarafından yapıldığı ortaya çıktı. Bu olayda böylelikle aydınlatıldı."

Bombayı hayâli sanık koymuş

Bakan'ın açıklamasından sonra adliyeye çıkarılan 10 şüpheliden altısı "örgüt üyeliği", "yardım ve yataklık" suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
11 mayısta başlanacak Güngören davasının iddianamesine göre sanıklardan Hüseyin Türeli ile Nusret Tebiş'in bomba konulma sırasında gözcülük yaptıkları iddia edilerek 18 kez ağırlaştırılmış hapis cezaları isteniyor. İddianamede bombayı koyan kişinin kod adlarının tespit edildiği ama gerçek kimliğinin ise bilinmediği yer aldı. Beylikdüzü Yeşil Vadi Kafeye de bu ismi ve kimliği belirlenemeyen kişinin bombayı koyduğu ve 10 kişinin yaralanmasına neden olduğu iddia ediliyor. (taraf gazetesi)