Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Haziran '08

 
Kategori
Anılar
 

Günlüğümden / Anılar

Ben çocukluğumdan bu yana günlük tutarım.. İlkokul sıralarında, beni ilgilendiren duygulandıran her ne varsa yazmışım.. Örneğin 1960 lı yıllarda, radyonun öyle her evde olmadığı zamanlarda Adnan Menderes'in anayasa mahkemesinde yargılandığı duruşmaları naklen dinlemişiz. Bizde Vidor marka bir radyo vardı babam ve arkadaşları her akşam pür dikkat onu dinlerlerdi.. Benim günlüğümdeki notlar ''Bebek Davası'' ' Hakim Selman Yörük'' Gibi ve davadan aldığım birkaç cümleden ibaret.. Tabi büyükler ne düşünmüşse bende öyle düşünmüş ''Başbakan yargılanıyor, Cumhurbaşkanı yargılanıyor bu haksızlık, filan diye yazmışım''

*****************

Sonra bir ev yanmış mahallemizde, aile fertleri ölmüş.. Hepsi yanmış.. Beş sayfa bu acıdan bahsetmişim.
Nasıl olmuş, saat kaçta v.s.. Ağıtvari şiirler yazmışım..

***************

1965/66 Yıllarında Türkan Şoray'ın başrolünü oynadığı bir filimin bir cümlesi beni ço etkilemiş onu kayda geçmişim.. ''Türkan Şoray şöhretli bir şarkıcı olmuş, oğlan fakir.. Oğlan kıza yaklaşamıyor.. Ama bibirlerine aşıklar.. Türkan Abla diyor ki -Benim adımın neon ışıklarla gazinolara yazılacağına, sevdiğim insanın parmağındaki nişan halkasına yazılsın''Belki tam böyle değil, ama ben böyle yazmışım..

*******************

Yıl 1974 Yer Ankara.. Şair bir arkadaşım var, aynı zamanda gazeteci Koray Ekener.. Anadol'ya açılıp röportaj yapıyor ve Ankara Gazetelerinde yayınlıyor.. Ben Ankara'da kalmıyorum, ama her gelişimde O'nu gazeteden arıyorum buluşuyoruz.. Buluştuk.. Gençlik Parkı'ndaki Lüna Parkı gezdik ve daha sonra bir sinemaya gitmeye karar verdik.. Ne varki, sinema gişesi önünde uzun bir kuyruk var.. Kuyruğa girdik.. Bir yandan bekliyor bir yandan sohbet ediyoruz.. Bir ara Koray önümüzdeki kızları göstererek ''Görüyormusun?'' dedi ''Kızları mı?'' ''Yok oğlum ya, ellerindeki gazeteye bak'' Çaktırmadan baktım.. ''Gazete okuyorlar''
''Tamam da ne gazetesi?'' Tekrar baktım Kelebek Gazetesi.. Alttan gazeteyi ikiye katlamışlar ve biri diğerine duyacağı bir sesle okuyor.. İyice baktığımda bir hayli heyacanlandım.. Benim o gün yayınlanan NEFRET Adlı hikayemdi..

O yılları düşünün.. Televizyonun çok az olduğu ve hatta olmadığı, telefonun bile şehirler arası yazdırıp beklendiği, fotoroman saltanatının sürdüğü yıllar.. Zeki Müren gibi, Kadir İnanır gibi sanatçıların fotoromanlarda oynadığı yıllar..
Neyse, günlüğüm devam ediyor..

O anı hiç unutamam.. Koray ''Söylesene o hikayeyi yazan benim Ali Sönmez benim desene'' Diyor..

''Sen ne diyorsun, hiç inanırlar mı?'' Dedim.. ''Durup dururken rezil olmayalım'' Dedim.. Belki onca ünlü yazarın bile raslamadığı bu olay, bu raslantı beni o denli mutlu etmiş ki sayfalarca yazmışım..

Yıllar var görüşmüyoruz Koray'la sağsa kulakları çınlasın..

O genç yaşlarda, o güzel kızlara söyleyemediğimi şimdi bu yaşta sizlere söylüyorum..

''O hikayeler benimdi'' ''Hemde onlarca''

****************************

Yıl 1975/76 Yer yine Ankara.. Midemde bir illet var.. Ülser.. Canımı alıyor agrı.. Gecesi yok gündüzü yok..

Memurum.. Ne işimi yapabiliyorum, ne uyuyabiliyorm, ne yemek yiyebiliyorum.. Ankara Hacettepe Tıp Fakültesi Hastahanesine sevk edildim.. Bir proföserden randevu alıp tahlil işlemlerine başladım..

Rontgen odasına girdiğimde, bir bayan elimdeki evrakları alıp kayıt için 'Oturun'' Dedi.. Adımı şehrimi yazdı ve bana ''Ceyhan'da şair bir Ali Sönmez var, Hürriyette şiirlerini okuyorum'' Dedi.. Bu defa ''O benim'' Dedim.. Bayanın adı Cevriye.. Soyadı bende saklı.. Sevindi, mutlu oldu ve tekarar elimi sıktı.. Bense ''Bir torpil buldum'' Diye seviniyorum.. Şimdi Başkent Hastahanesi Baştabibi Mehmet
Haberal o zaman genel cerrahide baş asistan..

Tahlillerden sonra O'na gönderildim..' 'Amaliyat yapacağız'' Dedi..

Genel cerrahi bölümünde yatarken Cevriye ve arkadaşları sıksık ziyaretime geldiler.. Yine bu arada arkadaşlarından biri ''Ben bugüne kadar hiç gerçek bir şairle tanışmadım'' Ben o kadar şaşırtmıştı ki utancımdan ne yapacağımı bilemedim..' 'Ben, yani gerçek şair ve bunu söyleyen, dünya güzeli
bir kız..''

32 yıl oldu.. Amaliyat oldum oradan ayrıldım.. O'nu da görmedim bir daha..
Arada bir tavsiyemdir günlüğünüz varsa okuyun.. Yoksa yazın..

Ne de olsa akıl defter degil..

Ali Sönmez

 
Toplam blog
: 56
: 417
Kayıt tarihi
: 13.02.08
 
 

22 Aralık  Adana Ceyhan doğumluyum. Emekli memurum. Mersin'de ikamet ediyorum. Edebiyatla ilgili ..