Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '10

 
Kategori
Aile
 

Günlük tutsaydım, 4 Eylül’ü nasıl yazabilirdim?

Günlük tutsaydım, 4 Eylül’ü nasıl yazabilirdim?
 

Nurullah Ataç’ın “Günce”si, Salah Birsel’in “Günlük”ü var.

Sizin de var mı?

Benim, bir zamanlar vardı, sarı yapraklı defterleri dolduran...

Onlar zaman içinde rahmetli oldu. Oysa Ankara’da 1960‘ların başından beri lise, özellikle fakülte yıllarında tuttuğum, sonraki yıllarda daha da olgunlaşan, ileride yazacaklarıma kaynaklık edecek ne güzel “not”lar vardı.

Şimdi “günlük”üm yok; eskileri de yok...

Eski “günlük”ler, zaman içinde rahmetli oldu!


Rahmetli oluşları ayrı bir hikâye!...

§

Şimdi “günlük”üm yok!..

Olsaydı, 4 Eylül’ü nasıl yazabilirdim?

Öyle Orhan Veli Kanık'ın dediği gibi “kelimelerin kifayetsiz” oluşunu dile getirmezdim. Hele, bir de, kendim için yazıyorsam, bunları bende başkası okumayacaksa, kalemimi/ klavyede dolaşan parmaklarımı kimse engelleyemezdi.

Ne de olsa sözcükleri severdim, onlar da beni severdi.

Goethe gibi, “ve acıdan dili tutulunca insanın, bir tanrı/ çektiğimi anlatayım diye bana dil vermiş” der, “dil”imin kıvraklığını, inceliğini konuştururdum!

Ben sustuğum için “dil”im konuşurdu; duygularımı, içimden geçenleri, “yaşanan”ları anlatırdım. Son birkaç ayın “döküm”ünü, farklı yazı türleri tadında yazardım.

Kendim için bile yazamadım; okunsun diye hiç yazamam!

§

Şimdi benim “günlük”üm yok; olanlar da zaman içinde rahmetli oldu!

“Günlük”üm olmadığından 4 Eylül’ü “günlük” tadında yazma olanağım da yok/tu. Yazacaklarım bilgisayar kaydı gibi belleğimde kazılı. Onları ne zamana değin canlı tutarım, kendim için yazacağımda “yazılı” duruma getiririm?

Bunu bilmemem!

Şimdi benim “günlük”üm yok; olanlar da zaman içinde rahmetli oldu!

§

4 Eylül, büyük kızım Gözde’nin doğum günü.

Gözde’nin ilk adı Rabia.

Rabia, annemin adı/ydı.

Rahmetli kayınpederim Sacit Bey, “Sizin ailenin ilk torunu, bir adı da annenin adı olsun.” demiş, annemin adını, arkadaşı Tarsus Nüfus Müdürü’ne yazdırtmıştı.

4 Eylül’de, bundan böyle bir “büyük” yok, bir “küçük” var olacak.

4 Eylül, benim için de, bir karşıtlık günü...

“Uşaklara söyledim, babalarının yanında bana da bir yer ayırdılar” diyen Büyük Rabia, şimdi, 2007’de evliliklerin 70‘inci yılında "son yolculuk"una çıkan babamın yanı başında.

§

Ankara Hasanoğlan’da şimdi iki İspirli var.

1960’ın güzünde İspir’den Ankara İncesu’ya gelen...

Bir buçuk yıl sonra da Ankara Hasanoğlan’a yerleşen...

Baba, 7 çocuğu okusun diye Ankara’ya tayin isteyen..

Yargıtay’da kâtip...

Ankara Hasanoğlan’da şimdi iki İspirli bir var; "son uyku" dedikleri uykuda...

§

Şimdi benim “günlük”üm yok; olanlar da zaman içinde rahmetli oldu!

Onun için “Günlük tutsaydım, 4 Eylül’ü nasıl yazabilirdim?” sorusunun yanıtı da şimdilik yok!

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..