Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '15

 
Kategori
Öykü
 

Günlükten notlar

Günlükten notlar
 

Bugün, oldukça garip bir gündü. Üzerimde sıcak yaz gününün verdiği bir miskinlik vardı. Zaten içimden hiçbir şey yapmak da gelmiyordu. Biraz gündüz uykusu çekmek, kısa süreliğine de olsa her şeyi unutup bu dünyadan uzaklaşmak niyetiyle, yattıysam da, uyumak benim için kabil olmadı. Ancak, her ne kadar uyuyamasam da hava kararana kadar yataktan çıkmadım.

Karanlığın çöküşüyle birlikte, kalkıp verandaya çıktım. İçimde garip bir sıkıntı vardı ve bir türlü kurtulamıyordum. İçimde yeniden kaçmak isteği uyanmıştı. Her şeyi bırakıp gitmek ve kimsenin beni tanımadığı bir yerde sıfırdan başlamak. Hani, çocukluk ve ilk gençlik yıllarım boyunca arzulayıp durduğum o hayali gerçekleştirmek. Herşeyden ve herkesten uzaklaşmak…

Kendim ve başkaları için bir hayal kırıklığından ibaret olduğumu düşünüyor, hayatımı tamamiyle bir fiyasko olarak görüyordum. İçimdeki ses hep aynı şeyleri söyleyip duruyordu: “Sen başarısızın, beceriksizin tekisin. Her şeyi yüzüne gözüne bulaştırdın. Hiç kimse seni sevmiyor, kimse seni istemiyor. Baban bile seni terketti.”

Ben de, tam da bu nedenle başarmak istemiyor muydum? Büyük bir şeyler başarmak, çok başarılı olmak ve bunu herkese göstermek. Ancak, ne yaparsam yapayım kendimi asla ve asla başarılı olarak görmüyordum. Bilakis, çok başarısız olduğumu düşünüyordum.

O akşam, nedense, ansızın aklıma o gün gelmişti. Sokakta kaldığım, o soğuk, kış gününü anımsamıştım. Ben, gördüğüm muamele karşısında, nasıl da kırılmıştım. O soğuk kış günü, çaresiz ve umutsuzca sokaklarda yürürken, attığım her adımda, artık yaşamaya gücümün kalmadığını hisediyor, ölüp kurtulmak istiyordum. Lakin, hayat öyle paradoksal ilerliyor ki, her acıyla birlikte gelen umutsuzluk, beraberinde bir umut da getiriyordu.        

 
Toplam blog
: 37
: 271
Kayıt tarihi
: 19.02.15
 
 

Cihan Serdaroğlu, Samsun doğumludur. Serdaroğlu, lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimlerini An..