Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '09

     
    Kategori
    Gezi - Tatil
     

    Günübirlik Mersin turu

    Günübirlik Mersin turu
     

    Şimdiye kadar iş ve gezi amaçlı olarak Mersin'e kaç kez gittiğimi hatırlayamıyorum ama bu defa düzenlediğimiz gezinin de yeri bir başka. İş, güç, toplantı, günlük yaşamın koşuşturmacası ve stresi vs. derken, hiçbirimizin sohbet için bir araya gelmeye fırsat bulamadığı zamanlarda, arkadaşlarımızla toplanmamıza vesile olması açısından da oldukça önemli.

    Günübirlik Mersin gezimiz, sabah Kule restoran'da (Deniz kenarı, Adnan Menderes bulvarı üzeri) vereceğimiz kahvaltı molasıyla başlıyor.Kahvaltının ardından vakit kaybetmeden, silifke yolu üzerinde bulunan, Cennet - Cehennem mağaralarına hareket etmekle başlıyoruz.Merkezden ortalama uzaklığı 65km ve bu mesafe 50 dakika sürmekte.Gitmeyi düşünenlere, rahat olan ve tabanı kaygan olmayan bir spor ayakkabı giymeleri (derinlere inildikçe nem'den dolayı zemin kayganlaşıyor.) Ayrıca cennete inmeden önce, günlük yaşamda biraz sevap işlemeleri şiddetle tavsiye olunur :)) İndiğiniz saate göre, yukarı çıkış biraz yorucu olabiliyor.

    CENNET ÇÖKÜĞÜ MAĞARASI; Silifke İlçesi Narlıkuyu Kasabasında yer alan bu mağara, bir yer altı deresinin yol açtığı kimyasal erozyonla tavanın çökmesi sonucu meydana gelmiş büyük bir çukurdur. Elips biçimindeki ağız kısmı çapları 250 m ve 110 m olup derinliği 70 metredir. Çökük tabanının güney ucunda 200m uzunluğunda ve en derin noktası 135 m olan büyük bir mağara girişi ve bu mağaranın ağzında küçük bir kilise vardır. Kilisenin giriş kapısı üzerindeki 4 satırlık kitabede, bu kilisenin V.yy'da Paulus adında dindar bir kişi tarafından Meryem Ana'ya ithaf en yaptırılmış olduğu yazılmaktadır.Cennet çöküğünün içine her biri oldukça geniş 452 basamaklı taş bir merdivenle inilir. Kiliseye 300. basamakta varılır. Kiliseden sonraki mağaranın bitim noktasında mitolojik bir yeraltı deresinin sesi duyulur.

    CEHENNEM ÇUKURU; Cennet Çöküğü ile yan yana bulunmaktadır.Cennet çöküğünün 75 m kuzeyindeki Cehennem çukuru da Cennet çöküğü gibi oluşmuştur. Ağız çember çapları 50 m ve 75 m, derinliği 128 metredir. Kenarları iç bükey olduğu için içerisine inmek mümkün olmamaktadır.
    Mitolojiye göre Zeus, alevler kusan yüz başlı ejderha Typhon'u buradaki bir kavgada yendikten sonra, onu Etna Yanardağı'nın altına sonsuza dek kapatmadan önce bir süre Cehennem çukurunda hapsetmiştir.Buradan ayrıldıktan hemen sonra, hemen yakınlarda bulunan Astım Mağarasına hareket ediyoruz.

    ASTIM MAĞARASI; Silifke İlçesi Narlıkuyu Kasabası, Hasanaliler Mahallesinde Cennet çöküğünün 300m üneybatısındadır. İçine helezonik demir bir merdivenle inilir. Birbirine bağlantılı, toplam uzunluğu 200 metreyi bulan galeriler çok ilginç şekilli dev sarkıt ve dikitlerle süslüdür. İçi ışıklandırılmış olup, mağaranın astımlılara iyi geldiğine inanıldığı ve içinde dilek tutulduğu için Astım - Dilek Mağarası denmiştir. Mağarada sıcaklık ortalaması 15 santigrat derece olup, nem oranı yazın %85, kışın %95'e ulaşır.Cennet ve Cehennem çökükleri ile Astım Mağarası çevresindeki ağaç ve çalı dallarına burayı ziyarete gelenler dilek dileyip bez parçası bağlarlar.Buradan ayrıldıktan sonra, ortalama 1 km uzaklıkta bulunan kız kalesine hareket ediyoruz.

    KIZKALESİ (Deniz Kalesi) ; Korykos sahil kalesinin 200 m. açığındaki küçük adacık üzerindeki kaleye "Kızkalesi" denir. Büyük bölümü ayakta olan Kızkalesi'nin kuzey ve güney uçları sekiz kuleyle korunmuştur. Kalenin dış çevre uzunluğu 192 m.dir. Kızkalesi ile sahildeki kale denizden bir yolla bağlanmış, denizden gelecek saldırılara karşı önlem alınmıştı. Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından 1448 yılında onarılan Kızkalesi bugün İçel turizminin sembolü haline gelmiştir.Kızkalesi Efsanesi Korykos'ta yaşayan Krallardan biri, bir kız çocuğu olsun diye gece gündüz Tanrıya yakarmaktadır. Sonunda dileği yerine gelir ve kız büyüdükçe güzelliği ve yardımseverliği ile herkesin sevgisini kazanır. Günlerden bir gün kente bir falcı gelir. Kral onu saraya çağırtır, kızının geleceğini öğrenmek ister. Falcı prensesin eline bakınca irkilir ama bir şey söylemez. Kral zorlayınca "Kralım" der, Kızınızı bir yılan sokacak. Bu yazgıyı hiçbir şey bozamayacak der ve siz dahi engel olamayacaksınız deyip oradan ayrılır. Kral, kıza bir şey söylemez ama düşüncelere dalar. Sonunda kıyıya yakın küçük bir adacık üzerinde, ak taşlardan bir kale yaptırmaya karar vererek kaleyi yaptırır ve kızını buraya kapatır. Olan biteni bilmediğinden kızı üzülmekte, günden güne eriyip gitmektedir. Günün birinde saraydan kaleye gönderilen bir üzüm sepetinin içinden çıkan bir yılan kızı sokar ve öldürür. Buraya komşu olan sahildeki 15 dakikalık konaklamanın ardından, öğle yemeği için Mersin merkeze hareket ediyoruz.

    Mersin Merkez; Öğle yemeği için, yine Kule restoranı tercih ediyoruz. Mersin'in tantunisi de oldukça güzel ama, bu restoranın çeşit çeşit mezeleri, tavuk ızgarası ve de künefesi kaçırılmayacak güzellikte diyebilirim.Buradaki, ortalama 1 saatlik yemek molamızın ardından, 1 saatlik serbest zaman verip, herkesle sözleşip, ayrılıyoruz.

    Adını, Evliya Çelebi’ye göre Mersinoğulları Beyliği’nden, başka kaynaklara göreyse mersin ağacından almıştır. Bölgedeki yerleşim, Yeni Taş Çağı’na kadar gidiyor. Antik çağda, ''Kilikya'' adıyla anılıyor. Şehrin tantunisi, cezeryesi ve kerebici oldukça ünlüdür.

    Serbest zamanın sona ermesinin ardından, tekrar yola koyuluyoruz ve bir dahaki gezide buluşmak üzere arkadaşlarımıza veda edip, turu tamamlıyoruz.

     
    Toplam blog
    : 1
    : 4829
    Kayıt tarihi
    : 26.03.08
     
     

    Gaziantep'te doğdum. Üniversite öğreniminin ardından, dış ticaret eğitimi de alarak, İstanbul, Mersi..