Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '15

 
Kategori
İlişkiler
 

Günümüz Aşkları (Antimasumane aşklar)

Günümüz Aşkları (Antimasumane aşklar)
 

Günümüz aşkları 3 evreden oluşur.
Birinci ve en heyecanlı evre ‘hobaaa aşık oluyorum’ki bu evre genelde 2 ay sürer.
 
Kelebekler uçuşur içinde. Aklında hep o vardır ve durmaksızın sizinle ilgili hayaller kurarsın. Dört gözle beklersin aramasını, yazmasını ki o da hergün arar, her dakika yazar. Buluşmalar hep heyecanlıdır ve ayırmak istemezsin onu yanından, yanındayken bile özlersin. Sürprizler havada uçuşur. Özellikle de sen yaparsın o sürprizleri b*k varmış gibi. O mutlu oldukça sende mutlu olursun. Sığdıramazsın o kelebekleri içine salıverirsin uçuşur dururlar. Herkese anlatırsın aşkını. Leyla’sın ya Mecnun’u buldum dersin.
 
Ve ikinci evre. Yani ‘fırtına öncesi sessizlik’ ya da bocalama evresi. 
 
Bu evrenin ömrü de 2 aydan fazla değildir.
Artık azalmıştır ilgi saatlerce konuşmaların yerini sessizlik alır. Her gün arayan ve ‘sesini özledim’ diyen o romantik aşık günde 3 en fazla 4 mesaj yazmaya başlar. Ve sen artık bu durumu sorgulamaya başlarsın. Ve fitilini ateşlemiş olur bu sorular patlamaya hazır bombanın. Bu sorular sessizliğini bozar ve tartışmalar başlar. Tabiki ‘sen abartıyosun’ bide ‘çok uzatıyosun, uzatma’. Kıskançlıklar da tartışmaların fitilini ateşler bu evrede. Daha önce sana sorarak planlar yapan adam artık iplemez seni. Kızları ekler facebooktan, telefondan başka numaralarla görüşür. Ve sen bunları fark eder sorarsın. Alacağın tek cevap ise şu ‘bana güvenmiyor musun?’ 
Tabiki doğru değildir bi insanın özgürlüğünü ksıtlamak ama eğerki o sana bu vaadlerle gelmiş ve seni buna alıştırmış bir erkek tipiyse karşıdaki olay değişir.
Patlamaya hazır lavlar gibi fokur fokur kaynayan bu ilişkinin patlama noktası ise ‘uzatma’ kelimesiyle kısıtlanmış iletişimin biriktirdiği soru işaretleri olur. Ne hikmetse o gitmeni bekler gibi duran adam gitmez. Belkide ufak hatalarını biriktirir gittiğinde vicdanı rahat olsun diye.
 
Ve son evre. ‘biz yapamıyoruz, seni mutsuz ediyorum o yüzden gitmeliyim. Seni unutamam ama… Ama... Ama… , 
Başınız sağolsun aşkınızı kaybettik, kalbinize gömebilirsiniz’… 
 
Kişiye göre değişir süresi kimisi için 1 ay kimisi için 1 yıl.
Kalbe gömme anı siyaha bürür gözlerini, pembe gözlüklerinin yerini siyah gözlükler alır. Tabutuna … pardon fotoğrafına sarılırsın salya sümük. Offf çok acı dimi? Sonra gömersin aşkını kimsesizler mezarlığına. Malum kimsesiz kalmıştır. Sonra için acımadan ona birtek şey söylersin. Hadi bakalım iyi sevişmeler, aşk öldü zaten. :)
 
Ve sonuç Bakış açın değişir. Artık beynin sol (duygusallık) tarafının esiri olmaktan vazgeçer ve zahmet edip sağ (mantık) tarafını kullanmayı öğrenirsin. Sonra bi zahmet sözlere inanamaman gerektiğini de öğren yani. Bide anlarsın ki son evrede arkadaşlarınızın söylediği ‘hayat devam ediyor’ onun için. E yani senin içnde devam etsin bi zahmet salak mısın? :)
 
Fatma Demirel
 
Toplam blog
: 4
: 161
Kayıt tarihi
: 27.02.15
 
 

Pamukkale Üniversitesi Halkla İlişkiler Ve Tanıtım bölümü mezunuyum. Mesleğim habercilik. Yazma..