- Kategori
- Tarih
Günümüzde Yaşayan Hititçe: HİTİTÇE - TÜRKÇE SÖZLÜK
Hattusa - Boğazköy
Anadolunun tarihsel coğrafyasında yaşamış olan kavimlerden biriside Hititlerdir. Tevrat’te adı geçen Hetoğulları Almancaya Hethiter İngilizceye ise Hittites olarak geçmiştir. Türkçeye de önce Eti olarak geçen bu kavram nihai olarak Hititler şeklinde kullanılmaya başlamıştır. Hititçe, Hind-Avrupa dillerinden olup, Sanskritçe, Persçe, Latince ve Germen dilleriyle akraba bir dildir. Hititler, M.Ö. dördüncü milenyum ortalarında Balkanlardan gelip İstanbul Boğazından Anadoluya giren ve Proto-Hind Avrupa dilleri konuşan bir kavimdir. Kuzeybatıda görece bir birlik sürecinin ardından daha sonra bilinen kuzey orta anadoluda Kızılırmak Nehrinin (Marassantiya) geniş kavisiyle çevrili alanda ve onun hemen güney ve batısına yerleşmişlerdir. Hititlerin konuşukları diyalektin proto-hind-avrupa aşamasından proto-anadolu aşamasına ve ardından da ilk Anadolu dillerine geçişi yaklaşık bin yıl sürmüştür. Böylece anadoluya göçen proto-hind-avrupa dil topluluğu kendilerini yalıtmışlardır. Bu yalıtımın sonucu dillerinde oluşan proto-anadolu niteliğinin gelişmesiyle birlikte anadoluya yayılmışlardır. Dillerinde oluşturdukları bu karakteristiklerle M.Ö. erken ikinci bin yılın Hititçesi oluşmuştur.
HİTİTÇE (NESİCE)
Hititlerin dili olan Hititçeye kendi halkı tarafından nes(umn)ili / nasili, nisili yani Nesice yani Kaneşçe deniyordu. Hititlerin okuryazarlığı Hattuşaş krallığının M.Ö.1650 sırasında I.Hattuşili tarafından kurulmasından daha eskiye dayanmaz. Hititler M.Ö.1650-1200 döneminde Doğu Akdeniz, Mezopotamya ve Mısırla ilişkillerinden Hattuşaşlı yazıcılar Akadca’dan Çiviyazısı Hititçeyi adapte ederek oluşturdular. Daha sonra ise M.Ö. 1100-700 Yeni-Hitit devletleri sırasında ise daha yaygın olan Hiyeroglif yazısını kullandılar. Hiyeroglif yazılar iki temel işaret sınıfına sahiptir. Bunlardan birincisi tek bir işaretin tek bir sözcüğü ifade ettiği logogramlar ve ikincisi işaretlerin sözcükleri fonetik olarak kodlamak için kullanılan heceleri temsil ettiği hece-işaretleri syllabogramlardır. Hititler yazılarını kil tabletlere, taşlara ve ahşap üzerine yazıyorlardı.
TÜRKÇEMİZDE YAŞAYAN HİTİTÇE KELİMELER
Günümüzde yaşadığımız Anadolu tarihsel coğrafyasi bir çok kavime yurt olmuştur. Sumerler, Hattiler, Hurriler, Hititler, Palalar, Luwiler, Asurlular, Persler, Helenler, Roma, Bizans ve son bin yılda ise Selçuklu ve Osmanlı kavimlerinin yaşadığı kavimlerin yurdu olmuşlardır. Bu süreçte anadoluda onlarca dil oluşmuş ve konuşulmuştur. Yukarıda bahsettiğimiz kavimlerin dillerini sayacak olursak Hattice, Hurrice, Hititçe, Palaca, Luwice, Asurca, Persçe, Yunanca, Latince ve en son olarakta Türkçe Anadolu coğrafyasının dilleri olarak kullanılmışlardır. Beş bin yıllık bu süreçte yaşayan bu dillerden Hititçe kelimler günümüzde de hala yaşıyor. Sayısı az da olsa bu kelimeler prehistorik dönemlerden günümüze Anadolu tarihsel coğrafyasında yaşayan dillerin ülkemiz tarihine ve diline mirasıdır. Aşağıda Hititçe kökenli olan ve halen kullandığımız kelimlerde dahil bir kısım Türkçe kelimlerden oluşturduğumuz Hititçe - Türkçe sözlüğü veriyoruz.
HİTİTÇE - TÜRKÇE KELİMELER SÖZLÜĞÜ
Ab: Ev, oba
Ab: Baba, eb
Adaniya: Adana
Aga (Akkd): Ağa, şef
Ah(ra)(Lw): Keder
Ak: Yüksek parlak
Ak: Ek
Aka: Ak, yüce
Alasiya: Kıbrıs
An: İyi, on(g)
Anna: Ana, anne
Anni (Lw): Ana, anne
At: At, yürümek
At: Baba, ata
Atta (Lw): Ata, baba
Atti (Lw): Ata, baba
Ayde: Ayda, ay
Bar: Bar, Var, olmak, yaşamak
Bi: İki, bi, diğer
Bor: Beyaz, par (Akk)
Bu: Bu
Bur: Bur, akmak, akıntı
Da: -da -de
Dan: Güçlü, büyük ,yüce, tan
De: Tii, ulaşmak, varmak, gitmek
Din: Tin, yaşam hayat aile
Dimirsa (Akkd): Timir, demir
Dingir (Akkd): Tengri, tanrı
Dur: Dur, yerleşmek
E: Eyi, iyi
E(Akkd): Ev
Ee: Ayi, konuşmak
Er: Er, adam
Eri: Er, adam
Ere: Er, irade, arzu
Erim (Akd): Eren, kahraman
Eris: Er, irade, arzu
Es: Üç, vus, üs
Gar (Akkd.): Karan, mide
Gug: Gök kök mavi
Gug: Koç
Guk (Akkd): Kök, gök, mavi
Hattusa: Hattuşaş, Boğazköy
Hilakku (As.): Kilikya
İd: Güç, ida
Ik: Açmak, aç
İm: İm, günbatımı
İp: İp, ib
İs: Eşek, isik
Kas: Kos, çift, iki
Kat: El, iyi talih
Ke: Ki, gibi
Ke: Kesmek, ki
Khilib: Tanrı, çalap
Khun: Han, prens
Kiel (Akd): Gul, kul, esir
Ko: İçin
Ko: Tüm, hepsi, çom
Kaneş: Kaniş, Kültepe
Korumo: Gürün (Sivas)
Kumas (Akd): Komüs
Kun: Gün gün batımı
Kur: Kırsal yerleşim yeri, dağ, kor
Lakh: Parlak
Li: -aracılığıyla, -vasıtasıyla, -li
Lu: -ile, aylan
Makh: Yüce prens makh
Man: Kral, adam, man
Man (Akd): Manap, şef
Marassantiya: Kızılırmak
Milawanda: Miletos (Milet)
Me: -mek, çok
Meke: -mek, -mak
Mo: -m, bana, benim, benimki
Mu: Üç, mu (Tatarca)
Ne: -n, nın
No: Ne
Not: Ne
Pal: Bel, balta
Pal: Beyil, yıl
Par: Parlak gün doğumu
Pis: Bis, doğum
Pu: Bu
Pur: Bur, akmak, akıntı
Que: Kilikya Campestis, Ova Kiliya,Çukurova
Ra: Ara, -e doğru, arasında
Sakh: Sakh, iyi, kutsal
Sane: San, sanı, zannetmek
Sara: Sarı veya parlak
Sar (Akkd): Syir, yazmak
Su (Akkd): Su, akmak
Subasa: Sivas
Sue: Soy, ırk
Ta:Ta
Tar:Tar, göçebe
Tar:Tor, tanrı
Tar: Töre, yönetmek, şef
Tik: Tek, tüm bütün, hepsi
Til: Til, yaşayan, yaşamak
Tin: Tin, yaşam aile
Tur (Akd): Tar, töre, şef
Tur: Dur, yerleşmek
Tuwanuwa: Kemerhisar - Niğde
Ul: Ol, olmak
Un: On
Unu: Unne, kent, şehir
Uru: Avru, kamp, kent, şehir
Wah(ra) (Lw): Üzüntü
Fehmi Dinçer
Ankara 2010