Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ekim '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Günün özeti:"Ah yalan dünya..yalan dünya"

Günün özeti:"Ah yalan dünya..yalan dünya"
 

Ah yalan dünya..yalan dünyaaa..

Bu sabah, uf soğuk havadan büzüşmüş, uykusuzluk, maçtan dolayı bedbahtlık, maç sırasında, telefonla işletilmenin daha sonraki sohbetin, itiraf reyonu:bayram sonrası akşamları içtiğim iki dal sigaranın, hallerini üzerimden atıp, ekmek arası kaşarımı, ayıptır söylemesi, dibine birazda bal koydum. -Mideniz kalkmasın ama, Almanya da bizim kuzenler dilim peynirin altına nutella sürüyorlar, önceleri benim midem bulandı, herkes işe-okula gidince aldım önüme ekmeği, nutellayı, peyniri, denedim.MMMM herkese tavsiye ederim harika bir tat-. İşyerinde çay var nasıl olsa diyerek çantama tıkıştırıp, gözlere kalem, yanaklara allığımı, üsütme ucuz parfümümü sürüp kendimi dışarı atabildim.

Dışarısı kabak gibi güneş, ayaz gibi soğuk. Güneş olunca havalar bendede güneşler açar nedense, dedim ya;acayip bir tipim diye 13 şehit haberinden beridir hiçbir bir tv, radyo kanalından müzik dinlemiyordum tek başınalık bir protesto yani. Olsun, kendim bileyim yeter.Onun yerine ney cd’sini koyuyordum.Dün akşam sınır ötesi harekat çıktıya bu sabah radyoyu açtım.Kanalları dolaşa dolaşa işyerine geldim. Gıcığım abi sabah sabah ibo’nun bas bas bağıran sesine, nasıl bir radyoculuktur bu.

Mesela ben türk sanat müziği ile yolculuk yapmaya, ”Duydum ki unutmuşsun, gözlerimin rengini” şarkısını hem söylemekten, hem de dinlemekten büyük keyif aldığımı, yeri gelmişken belirtmek isterim.Sırf bu yüzden popstar’ı, dinlerim. Perdeleri, oynak sesleri, bas’ları, oktav’ları kavradım. Kimse duymasın, arabada kendi kendime denemeler yapıyorum, evde yapsam olmayacak.

Laf nereden nereye geldi, bir gevezeyim, sormayın gitsin, dünkü blog yazımıda gevezeliğim ve derin düşüncem sonucunda sizlerle paylaştım ya daha kendime ne diyeyim.Hoşuma da gitti, şımardım hafiften vallaaa…ağuğuguuu…bu beni gaza getirirde, kendimi inönü’de bulur mu’yum bilemem, durun bi bakayım cüzdana.Bu arada telefon açtım seyahat bürosuna 45 YTL Eskişehir.45*2=90, ıvır zıvır 50 eşittir=140-150 ben şu işi bir daha düşüneyim.

Bütün bunları işlerimin azlığı, kıtlığı nedeniyle yazıyor oluşumunda bir katkısı var.

Hah sadede geleyim kanalları geze geze işyeri önüne geldim kii, bir türkü;”Ah yalan dünya, yalan dünya” bir erkek sanatçımız söylüyor nasıl içten, nasıl dokunaklı, acaba günün mana ve önemine bana mı öyle geldi de, bu türküyü o kadar çok dinlemek istiyorum da arabayı park ettim. Oturup içinde dinlesem; gelip, geçen arkadaşlar huuuu diyecekler. Bir tur atsam, millet ne diyecek, dinleyemedim yav bu türküyü… İçime dert oldu. Dilimde; “ah yalan dünyaaaaa, ” gerisi yok.Zaten bizde, “millet ne der” klişe sözü dilimiz de, dimağımız da pelesenk oldu.

Aslında ben şu “ara eleman”yazısından sonra yazı yazmamaya biraz ara vermeye karar vermiştim.

Galiba “arı”yönüm ağır basıyor.

Neyse, bu türkünün tam metnini, olmadı cd’sini, olmadı, kasedini, olmadı kendisini istiyorum.

Bütün bu gevezeliklerim bundan.Bana gir google demeyin.Girdim sabah sitelere, girdim, çıkamam.Kapattım, kapanmaz sitelerin sayesinde pc’deki antivirüs programım tam 10-15 tane mikrop yakaladı.Yazııııkk…

Ah yalan dünya…yalan dünyaaa.

Not:Çiçekler benimdir. Arkadaki harman Babamın!

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..