Günün tarihi . 16 : (17.Temmuz.2015, Cuma)

Bugün Bayram. Nereden belli bizim evde yapılan yemeklerden. Hanım bu özel günün arifesinde öyle güzel yemekler yaptı ki, eh ona göre de gelen gidenin sayısı belli olmaz. O yemeklerden herkese tattırmasa sanki ölür.. Mutlaka tadacaklar ve “Harika olmuş,” diyecekler.. Ee bana da tabii evin horantası olarak, bugün erkenden (bonus..) tattırdı ve ben de , “Harika..” yı patlattım. Bunun üzerine hiç adeti olmadığı halde, yaptığı “Kemal Paşa” tatlısından da bir parça verdi (İki parça yok.. Malum şeker hastasıyız ya…) Bir harika daha…

 

Bayram geldi ha… Ne güzel! (aslında Bayramı yapacak olanlar, orucu tutanlar..) Ben şeker.. Tansiyon filan diyerek bu oruç işinden sıyırıyoruz. Allah günahımızı affetsin. Aman.. O kadar çok günah işleyenler var ki, bizi herhalde “günahkar”dan saymaz. 

 

Önceki yazımda, Bayram geliyor millet hareketlendi; Allah trafikte gidenleri gelinleri korusun demiştim… Sanki böyle dememişiz. Bu sabahki haberlerde, dün akşam itibariyle trafik kazalarında  20 ölüden sözediyordu. İşte bazı durumlarda insan “Perçembenin gelişini Çanşambadan seziyor”.  Ama böyle bir öngörüde bulunmak hiç de hoş değil. Demek ki bazı şeyler takvime bağlı olarak gelişiyor ve encamına eriyor.

 

Bayram ya.. Misafirlerimizi bekliyoruz. Bir kısmı bizim beklediğimiz akrabalarımız (benim taraftan kimse kalmadı..) Diğer taraftan sürpriz arkadaşlarımız da çıkıp geliyorlar. Tabii, hemen dolmalar, tatlılar çıkarılıyor…Ufak çapta bir ziyafet. Ne güzel eğleniyoruz. Hatırımız soruluyor diye seviniyoruz.

 

Bu arada havada uçuşan haberlere de bir bakalım.

 

1.”Pereira Kanunları” :

 

Aslında “Disiplin Kanunları” bunlar.

 

Fenerbahçe’nin yeni teknik Direktörü kendi planlarını bir disiplin çerçevsinde Fenerbahçe’ye yerleştirmeye çalışıyor. Şimdiden 6 maddelik bir deklarasyonu herkes bildirmiş. Yemeklere tam zamanında gelinecek. Ortalarda terlikle gezilmeyecek, filan… Bütün bunlar çok güzel. Aslında “Disiplin” olmazsa bir takımın ayakta kalacağını sanmıyorum. Fakat o sıkı disiplin kuralları Türkiye’de ilk yenilgiden sonra yıkılır ve herkes kafa kaldırmaya başlar. Hele böyle bir sürü yıldızın olduğu yerde disiplini sağlamak çok zordur. Allah Pereira’ya yardım  etsin.

 

Galatasaray Başkanı dursun Özbek’in sözleri de ilginç. Ne diyor : “Fenerbahçe Real, biz Barça..” Galiba bu sözleri etmek için biraz erken… Göreceğiz.

 

Bu arada Hazma Hamzaoğlu’nun işi de zor. Elinde Şampiyon bir takımı var, fakat o takım çok yorgun, onun için asaplar çok çabuk gerilebilir. Yedekleri de oyuna sık sık sokmak gerekebilir. Ama o takdirde yedeklerinizin de asıl takım elemanları kadar güvenilir olması gerekir. Bu bakımdan Galatasaray biraz sorunlu.

 

2. “Seattle’da bir huzurevinin içine açılan anaokulu herkesin hayatını değiştirdi.”

 

Bir deneme yapılmış, “Acaba yaşlılar ile yeni yetmeler aynı yere taşınsa ne olur? Ve bu deneme çok ilginç sonuçlara varmış

 

“400’ü aşkın yaşlı insanın yaşadığı Kanada, Kanada’nın Seatle kentinde, Providence Mount St. Vincent huzurevi, The Intergenerational Learning Center’ın desteğiyle açılan anaokulu sayesinde yaş grubu olarak tamamen zıt uçlarda bulunan iki topluluğun faydalı birlikteliğine şahit oldu.”(ebruözer.com)

 

Anlaşılan bu deneme çok başarılı sonuçlar vermiş. Anasız babasız çocuklar; artık yavruları uzaklaşmış dedeler, ninelerle bir araya gelince çok iyi anlaşmışlar ve çok ileri düzeyde dayanışma içine girmişler.

 

Ne güzel! Ama bu anlayış ve dayanışma keşke, kişiler  asıl sahiplerini kaybetmeden olsa.. 

 

Bugün Bayram. Herkesin Bayramını kutlarım. 

 

Güzel urbalarımızı giydik.. Köşe kadısı gibi oturduk, konuklarımızı bekliyoruz. Şekerimiz var, çikolatamız ve dolmalarımız… Belki gelirler.