Günün Tarihi. 2 : 30.Haziran.2015

Bugünlerde günlük tutuyorum görüyorsunuz. Bu nasıl günlük? Biraz dışarıya dönük günlük. Yoksa ben de bilirim , “Bugün üç kere öksürdü.. Doktora gittim, bir şey yok,”dedi şeklinde saçma sapan şeyleri yazmayı. Ben, daha çok dünyaya, çevreme bakım, onları anlamaya çalışıp, onları yorumluyorum. Elbette, bazı olgulardan hareket ediyorum, ve ben ne düşünüyorum onu ekliyorum. Yani yaptığımız yorumlar.. başkası peki ne yapıyor? Hepimiz aslında bu dünyayı yorumlamıyor muyuz? Şimdi dinleyin:

 

1. Emeklilerin çilesi bitmiyor.

Biliyorsunuz,  gazeteler her gün emeklileri oyalamak, biraz daha gazete satışlarını artırmak için, onlar için olmayacak haberler uyduruyorlar ve onları da manşete koyuyorlar. Bu konudaki haberlere şöyle bir bakın: 

“Temmuz ayında ayrıca emeklilere seyyanen zam da ödenecek…”(Sabah)

“Yeni emeklilere zam müjdesi” – (Takvim - 27 Haziran 2015)

“Emeklilerin ve memurların Temmuz zammı netleşiyor. 5 aylık enflasyona göre SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin maaşı yüzde 5.30 artacak.” (mynet.com)

“Emeklinin zammı buharlaştı..” (millet.com.tr)

 

Bu çizgide emeklileri avutucu haberler, gazetelerde birbiri peşi sıra çıkıp duruyor. Maksat emeklileri avutmak. Ama her haber ertesi gün ya değiştiriliyor; veya buharlaşıyor… Tabii, emeklilerin de eli ayağı kesiliyor. Yapılsa yapılsa, 100 TL’sı zam yapacaklar, onu da pireyi deve yapar gibi, abarttıkça abartıyorlar..

 

En iyi vaadi CHP sıkmıştı : “CHP lideri Kılıçdaroğlu, seçim öncesi, emeklilere iki maaş ikramiye ve 1.500 lira maaş sözü vermiş, noterden de tasdik ettirmişti. .” Ama bu oltayı da emekliler yutmadı. Yapılan hesaplar, emeklilerin bu amaçla sandığa gitmediklerini gösteriyor. Yoksa, 2013 yılı ekim ayı itibarıyla emekli sayısı 10 ayda yüzde 2,8'lik bir artışla 9,9 milyon kişiye ulaştı, emekli aylıkları ise 119 milyar 213 milyon lira civarında tutuyor.  CHP, bu müşterileri çekebilseydi, çoktan köşeyi dönmüştü. Ama yutmadılar “Milyonlarca kişinin beklediği emeklilere ilişkin davada da karar çıktı. Mahkeme, 2000 sonrası emekli olanların intibak talebini reddetti. CHP avukatlarının duruşmaya gelmediklerini belirten İMBED Başkanı Öz, "Geleceğiz dediler gelmediler. Bu, çok ayıp" dedi.”

 

En son turp: “ 13. Maaş geliyor…” hikayesi… Emeklinin işi ne..? Bekler arkadaş.

 

İşte, emeklilerin hali böyle; hepsi ağlaşıyor ama… Çare… Çare  ..yok.. Ne yapalım, umutlar güze kaldı. Şimdilik herhalde 100 kağıtlık bir zamla avunacaklar. 

 

2. Ne olacak şu Yunanistan’ın durumu :

 

Neredeyse Yunanlılardan çok, Yunanlıların haline biz daha çok ağlayacağız. 

Adamlar gidiyorlar, geliyorlar… “Borç… borç..” bağırıyorlar.. En son Merkel de “Yeter artık..” dedi. Artık borç morç yok… 

Bunun sonucunda Başbakan Çipras olayı halkın oylarına götüreceğini söyledi. Ne şekilde bir refarandum olacağı belli değil. Çipras’ın niyeti artık Euro’dan vazgeçip, Drahmi’ye dönmek ama aslında Yunan halkı bunu istemiyor. Bunun kendilerini AB’den kopartacağını çok iyi biliyor. Ama diğer yandan ekonomi dönmüyor…

 

Bankalar kapalı; halkın gelir kaynakları tükendi. Öyle eskinin bol bulamaç maaşları yok. Kimse de fedakarlık yapmak istemiyor. Peki ne olacak?

 

Galiba sonunda Çipras istifa edecek… Ama bir çare daha var gibi… bizim aklı evvellerden HDP’li Ertuğrul Kürkçü  “Yunanistan’ın IMF borcunu Türkiye ödesin..” diyesiymiş… Niye aynı şeyi Barzani’ye önermiyorlar ki… Onların bütçesi Türkiye’den daha iyi…

 

Bugünlerde dizlerimizi dövüp oturuyoruz: “Ne olacak şu Yunanistan’ın hali…” diye. Adamlar, neredeyse, Adalara bile gidişe vergi koyacaklar. Biz hala dövünüp duruyoruz. Ne iştir Yarabbi!

 

3. Aman muz yiyin :

 

Gazetelerde yeni bir doktor tavsiyesi. “Aman ne yapın yapın muz yiyin..” diyorlar. Bir kere içinde bol miktarda Potasyum olduğu için, yüksek tansiyonu dengeliyormuş. Ayrıca Serotonin maddesi olduğu için müthiş mutluluk veriyormuş.

 

Daha ne isteriz. Bütün istediğimiz mutluluk. Onun için değil mi, muz yetişen ülkelerin insanları baygın baygın bakıyorlar. 

 

Gerçekten muz yemeli. Hele benim gibi 15-16 tansiyonla gezen insanlar varsa!

 

4. İstanbul’da 22. Caz Festivali başlıyor.

 

İstanbul’u çok sevdiği için genellikle bu festivalleri kaçırmayan büyük müzisyen ve aktifist Joan Baez de bu festivale gelecekmiş. 

 

Joan Baez de geldiğini göre bu festival tadından yenmeyecektir. 

 

Joan Baez gelmeden önce : “Müzikten korkanlar aptaldırlar…” yollu bir söz söylemiş ki.. Bazıları galiba bu sözden alınabilir.

 

Ama bu 90 yaşındaki Joan Baez’den her şey beklenebilir. O hiç kimseden korkmaz. Festival İstanbul’a hayırlı olsun!

 

5. Amerika’ya eşek kemiği sattık.

 

Niye ? Niçin? Kim tarafından? Nasıl?  Araştırıp sormadım ama, itiraf etmeliyim, şunu da anlamadım; eşek beyni değil de, veya eşek sütü değil de,  niye “Eşek Kemiği”satmışız… Hayret ki hayret… Tabii , her sorunun bir cevabı vardır ama  ne yazık ki bu cevap ben de yok.

 

6. İdam insani mi, değil mi?

 

Bir yanda DAEŞ (IŞİD) , diğer yanda ABD eyaletleri suçluları envai türlü yollarla öteki dünyaya göndermekte kendilerini serbest hissediyorlar.

 

Medeni Avrupa’da “İdam” yok… Ama ABD? Her yıl yüzlerce insanı öteki yana zehirli iğnelerle, elektrikle ve bilmem ne yollarla öteki dünyaya göndermekte beis görmüyor…

 

Peki, bunların şu Suriye’de kafa kesen; kılıçla kelle uçuran.. istediği biçimde insan öldüren canilerden bir farkları kalıyor mu?

 

Ben cevap veremiyorum.

 

Üstelik şimdi Amerikalılar, öldürme ilacını Avrupa’dan getirtemiyorlarmış; bu nedenle; kendi uydurdukları ilaçlar yüzünden, öldürdükleri insanlar saatlerce can çekişiyorlarmış.

 

İşte bu da medeniyetin bir türlüsü. Buyurun beyler buradan yakın!

 

Hele, Mehmet Akif , boşuna “Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar…” demiyordu. Demek ki, O medeniyeti bizden çok daha iyi tanıyormuş.