Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ocak '21

 
Kategori
Öykü
 

Gurbet (bölüm 1)

Yeşili mi severdi yoksa maviye mi yutkundu, kedi mi isterdi yoksa kuşlara mı aşıktı en sevdiği yemek hangisiydi. Yıllar olmuştu evden ayrılalı o son bakış uyandırmıştı her gece uykusundan, kapanmayan bir yaraydı ondan hiç göremediği kuzusu, büyürken yanında olamamış,okula başladığı günü görememişti,arada bir gelen mektupların içinden çıkan resimlerde olmasa hiç bilemeyecekti kara gözlü kara kaşlı Alisinin neye benzediğini, Rızkını kazanmak için gurbete geleli tam 9 yıl olmuştu Musa'nın,Fransa'ya kaçak giriş yapıp iltica ettiği için ülkesine dönmesi mümkün değildi,evden ayrıldığında Kübra hamileliğinin son ayına gelmişti,ne çok istemişti çocuğunu doğduğu an kucağına almayı ama gitmek çalışmak onları rahat ettirmek için evlat hasretine katlanmak gerekiyordu. Ağır şartlar altında çalışıyordu ama bu onu hiç bir zaman zorlamıyordu onu zorlayan tek şey evlat,eş hasretiydi. Bayram sabahları en zor zamanlarıydı, bayram yerinde herkes babasının elini tutup kasıla kasıla yürürken,Ali boynu bükük bir şekilde bir ağacın altında olanları izliyordu.
11. Yılında vatandaşlığa kabul edilmiş artık Türkiye'ye gidip gelmesinde bir sakınca kalmamıştı, çocuk gibi sevinçliydi bir an önce biletini alıp işyerinden iznini ayarlayıp Türkiye'ye Alisine kavuşmak istiyordu, izin için müdürün odasına geldiğinde en erken 3 ay sonrasına izin verebileceğini duyduğunda dünyası başına yıkılmıştı, o an işi bırakmak istedi fakat onca yılın emeği şirkette geldiği pozisyonu düşündü,sonra döndüğü zaman ailesi için oturup başvurusu yapacaktı bu pozisyon onun için çok önemliydi,sabır dedi kendi kendine 11 yıl bekledi 3 ay daha beklerdi. 
Ömrünün en uzun 3 ayı olmuştu iznini yazdırmış 1 ay için memleketine gidecekti ramazan bayramına 2 gün kalmıştı,uçak bileti bir sonraki güne alabilmişti.
Eve geldiğinde saat gece yarısını çoktan geçmişti kuzusu beklerken uyuya kalmıştı uzun uzun baktı kara Alisine bir an önce sabah olsun istiyordu öpüp koklamak için.
Sabah güneşi ile gözlerini açan Kara Ali yatağının başında duran oyuncakları elbiseleri görünce bir nara attı ki kasabada duymayan kalmadı nerdeyse.
Önce birbirlerine uzun baktılar baba oğul, resimlerini görmüştü ama ilk defa böyle kanlı canlı karşısında duruyordu yiğidi, öyle bir sarıldılar ki birbirlerine gözyaşları sel oldu aktı, yıllardır bu anı bekliyordu hepsi, gitmeyeceksin değil mi artık dedi kara Ali.
Cevap veremedi çünkü 1 ay sonra kısada olsa yine ayrılık vardı önlerinde.
Ali babasının elinden tuttu hadi gidelim hadi gidelim görsünler bakalım babam var mı yok mu, herkes görecek babamı.
Bayram yerinde Ali ile Musayı gören herkes onlara selam verip hoşgeldin hoşgeldin diyordu, Ali öyle bir kasılıyor öyle bir bakış atıyordu ki bayram yerinde ki çocuklara işte bakın bu benim babam benim babam gördünüz mü diyordu adeta..........
 
Kayıt tarihi
: 23.03.12
 
 

02.10.1988 Gaziantep doğumluyum,ilk,orta ve lise öğrenimini Gaziantep'te tamamladıktan sonra 2007 yı..