Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '06

 
Kategori
Spor
 

Güreş ve tezek

Bizim doğduğumuz köylerde ne bir spor salonu ne de güreş minderleri vardı. Beslediğimiz hayvanların altından aldığımız gübreler toplanıp avlunun bir kenarına dökülerek 15-20 cm kalınlığında düz bir alan oluşurdu: Bu alan köy çocuklarının güreş tutması için bulunmaz bir fırsat olurdu. Ben de bu fırsattan yararlananlardan biriyim ve ilk yenilgimi basma dediğimiz bu alanda almıştım. Basma dediğimiz bu alan kurumaya yüz tutarken bel ile kare plakalar şeklinde kesilerek tezekler oluşurdu tezekler avlunun etrafına duvar şeklinde dizilirdi.

Üretimde makineleşme, teknolojik gelişmeler köylerden kentlere göçü kaçılmaz kıldı. Bu vesileyle bizlerde büyük kentlerde yaşama fırsatı bulduk. Okullu yıllarda güreş salonları ile tanışmamız önce saman daha sonra kauçuk modern minderlerle oldu.

Neden güreş diye çoğu kez kendimi sorgulamışımdır.

İlk insanın doğada ayakta kalmayı başarmasının anahtarı güreşmekti bunun içindir ki dünyada 200'den fazla güreş türü bulunmakta. Kralların, sultanların, şövalyelerin hatta peygamberlerin güreş tuttuğu, ABD başkanı Abraham Linkoln’nün ünlü yazar Tolstoy’un, Mustafa Kemal Atatürk’ün güreşle olan bağlarının bir anlamı olduğunu düşünüyorum.

Bizler usta Nazım’ın dizelerindeki gibi derya içinde deryayı bilmeyen balıklar gibiyiz.

Bir çoğumuz güreş yaptığımız minderin soframız kadar kutsal olduğunun farkında bile değiliz. Onlar bu güreşler sonunda kaç seans ücret alacaklarının, hangi işi hangi yandaşına aparmanın hesaplarını yapadursunlar. Türk güreşi tarihin en büyük çöküşünü yaşamakta, bir iki pehlivanın sırtına yapışmış kenelerden kurtulursa Türk güreşi kanlanacak ve canlanacak, böylece minderi tutan bizim ellerimizde tezek kokmayacak.

 
Toplam blog
: 10
: 556
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

On iki yaşımda sporla tanıştım. 14 yaşımda ekmeğimi kazandım. Sporla onlarca ülkeyi dolaştım. 200 ke..