Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Haziran '10

 
Kategori
Güncel
 

Gürsel Tekin'in başına gelenler

Gürsel Tekin'in başına gelenler
 

Tekin, Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Belediye Başkan adayı olduğu dönemde en yakınındaki isimdi.


Türkiye’de siyasetçilerin ve siyaset anlayışının değişmesini savunanların Gürsel Tekin’in başına gelenleri iyi analiz etmeleri gerekir. Böylece Türk siyasetinde bazı şeylerin neden hiç değişmediği kolayca anlaşılabilir.

Tekin, 2007’deki genel seçimlerden sonra Baykal tarafından CHP İstanbul İl başkanlığına atandı. 29 Mart 2009 yerel seçimlerindeki başarılı çalışmalarıyla da şöhretinin zirvesine ulaştı. CHP’nin İstanbul’daki oy artışında en önemli pay sahibi olarak gösterildi. Tekin’in şöhretine medya da büyük katkı sağladı. Tekin, alışılmış CHP figürlerinden farklı olarak, halka ve halkın değerlerine çok daha yakın durdu. Muhafazakâr kesimi rahatsız edebilecek söylem ve eylemlerden kaçındı. Bu yönüyle de Mustafa Sarıgül’ü hatırlatıyordu. Özetle, AKP’yi alt etmek için çırpındıkça batan CHP için gerçekten yeni bir siyasi yaklaşım ve umudun çekirdeğini oluşturuyordu. Fakat Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı seçildiği süreç Tekin’in siyasi kariyerinin yönünü de değiştirdi. Herkes Tekin’in Genel Başkan Yardımcısı olmasını beklerken, Tekin Parti Meclisi üyeliğine seçildi ama bir üst organ olan Merkez Yürütme Kurulu’na giremedi. Bu süreç Tekin açısından son derece sancılı geçti. Ankara’da hayal kırıklığına uğrayan ve bir beklentisi kalmayan Tekin, yönünü yeniden İstanbul İl Başkanlığı’na çevirdi. Ancak son gelişmeler gösteriyor ki Tekin İl Başkanlığı’na da geri dönemeyecek. Çünkü Genel Merkez yayımladığı bir genelgeyle il yönetim kurullarının il başkanı seçme yetkisini dondurdu. Ayrıca il yönetim kurulundan sekiz kişi istifa etti ve il yönetimi düştü. Bundan sonraki il başkanı, Genel Merkez’in daha doğrusu Genel Sekreter Önder Sav’ın atadığı bir isim olacak. Bu ismin Tekin olma ihtimali ise neredeyse sıfır…

Peki, ne oldu da Tekin’in siyasi kariyeri tersine döndü. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu “<ı>CHP’de kimsenin gücü Tekin’i tasfiye harcamaya yetmez!” demişti. Ama durum hiç de öyle görünmüyor. Zira Genel Sekreter Önder Sav, 5 Haziran’da bir internet sitesinde yayımlanan ve Mavi Marmara gemisine yapılan saldırısının gölgesinde kalan çok önemli röportajında kurultay süreci ve öncesinde yaşanan her şeyi açıkça anlatıyor, ilerde yaşanacaklarla ilgili de ipuçları veriyor. Sav, Tekin için açıkça şunları söylüyor: <ı>“Siyasette her yanlışın bir karşılığı vardır. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına hemen sahip çıkıp, son gece o hareketi yapmamış olsaydı bugün çok farklı yerlerde olabilirdi Gürsel Tekin de…” Sav, ayrıca şu ilginç yorumu yapıyor: <ı>“Gürsel Tekin, Kemal Kılıçdaroğlu’nu elinde tuttuğunu, yönlendirdiğini düşünen bir siyasetçi… (Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açıkladığı)<ı> basın toplantısından beş dakika önce haberi oldu. Televizyonların alt yazısından gördü. ‘Kılıçdaroğlu elimden kaçtı’ diye düşündü belki de.<ı> “ Sav, Tekin’in seçimden önceki son gece Dedeman otelde yaptığı Parti Meclisi için ikinci bir liste çıkarma çalışmalarını kastediyor. Tekin ise 13 Haziran Pazar günü Sabah gazetesinde yayımlanan röportajında “<ı>Önder Bey başta olmak üzere partimin hiçbir yöneticisiyle bir sorunum olmaz, olamaz. Kurultay sürecinde yaşanan meşhur Dedeman toplantısını başkaları büyütüyor. Sanki aramızda bir kan davası varmış gibi tartışmalar beni üzüyor. Bir partinin il başkanı, genel sekretere karşı bir tavır sergilemez. İstanbul'da yaşadığım bütün sorunlarımı Önder Bey çözmüştür.” diyerek Sav’a zeytin dalı uzatıyor. Ama bunun karşılığı olacağından emin olmadığından olsa gerek <ı>“Bana ihtiyaç olursa, 'çorbada tuzun olsun' denirse, CHP'de bir nefer olarak gereğini yaparım” diyerek bir anlamda “pes ettiğini” ilan ediyor. Tekin, istifa eden sekiz il yöneticisi için de “ (Bu sekiz yönetici) Bir hafta önce de bana destek için Ankara'ya gelmişti. Bir haftada ne oldu da bunlar fikir değiştirdi? Bütün ortaklıklar bozulur ancak suç ortaklığı bozulmaz.” Sahi ne oldu? Suç ne? Suç ortakları kim? Tekin belki ilerde onları da açıklar… Bu arada, Sav’ın söz konusu röportajında “ikircikli davrandı” dediği Samsun İl Başkanı, geçen hafta yönetimiyle birlikte “CHP’nin bir neferi olarak karşılıksız hizmete hazır olduklarını” beyan ederek istifa etti. Sav bu röportaj da Elazığ ve Diyarbakır il başkanını da eleştiriyordu. Bu eleştirilerden anlaşıldığına göre CHP’nin Elazığ ve Diyarbakır il yönetimleri de “nefer olarak karşılıksız hizmete” devam etmek zorunda kalabilirler. Buna hazırlıklı olmalarında kendileri için fayda var…

 
Toplam blog
: 32
: 1375
Kayıt tarihi
: 19.11.08
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni 2004 yılında bitirdi. 2006 – 2008 yılları arasında Ame..