Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '11

 
Kategori
Güncel
 

Güven mi istiyorsunuz?

Güven mi istiyorsunuz?
 

GÜVENMEK!


 

 

Hepimiz toplumsal varlıklarız. Yalnızlık Allaha mahsus demişiz. Yaşamımız boyunca ortaklaşa yaşam alanları kurmuş, birbirimizden destek almak umuduyla bir arada kalmışız. Ortaklaşa umutlarımız olmuş kimi zaman, beraber üzülmüş ağlamışız. Birçok özel duygularımızı ya da başımızdan geçen sıkıntılarımızı paylaşmışız. 

Toplumsal bir yaşamda, bunlara zaten ihtiyaç duyarız. Paylaşımsız hayat birçok kişiye asla mutluluk getirmez. Onun için hep candan dost ve güvenilir insanlar ararız. Ararız aramasına da bulur muyuz acaba? Birçoğumuzun “nerde” dediğini duyar gibiyim. Evet, çoğumuz da bulamaz ve hayatta kalabalıklar içinde yalnız ruhlu, olmakla niteler kendini… Zordur çünkü kendine bağımlı, yalansız, aldatmasız, arkasından laf etmeyecek kişilikler bulmak... Karşımızdakinin bize dürüst olmadığının kuşkusu vardır hep içimizde…  

Hayat şartları öyle bir telaşa sokmuştur ki bizi, manevi duyguların azaldığı, menfaatlerin öne çıktığı bir girdaba girmişizdir. Günümüzde saflığın aptallık sayıldığı, kurnazlığın hileyle de olsa kazanılan tarafların alkışlandığı bir yerde, ne kadar güvenden bahsedebiliriz ki? 

Karşımıza çıkan herkese, kuşkuyla bakan bir toplum paranoyasıyla, karşı karşıya kalmışız. Öyle bir hal almış ki durum, Nasrettin hocanın fıkrasındaki gibi herkese “sende haklısın” demek zorunda kalmışız. 

Karşımızdakine güvensizlik, birçok konuda bizi tehlikelerden koruma amaçlıdır çoğu zaman. Fakat bunu tüm yaşamımıza uygularsak tamamen ilişkilerimizde sorun yaşar, mutsuzluğa giden bir yolu takip etmiş oluruz. Güven duyulan ilişkiler ise daima sağlıklı ve bizi hem başarıya hem de mutluluğa götürür. Yalnız burada unutmamız gereken çok önemli bir şey vardır; Yaşadığımız sürece sahip çıkmamız gereken “insanlık değerlerimiz”… Bunların içinde “güven” duygusu bizim en büyük kişisel ihtiyaçlarımızdan biridir. 

Kimseye güvenmeden yaşamanın zorluğu katlanılır gibi değildir. Bunun bilincinde olan kişi de karşısından bunu beklerken, önce kendisi bu güvenceyi ona vermelidir. Hep karşımızdaki kişileri sorgulayıp “acaba” dersek ve güvenemediğimiz için de ona güven vermezsek sonuç gitgide yalnızlaşan ruhlar topluluğuna döneriz. Onun için güven sadece hasretle anacağımız bir kelime olarak kalır hayalimizde… 

Bir kişinin düşüncesi ve davranışı tüm topluma mal olup yayılabilir. Daha sonrada tüm yaşam alanlarımıza girerek, tapulaşmış bir olgu olup çıkar karşımıza. Tıpki şimdiki toplumumuzun “kime güveneceksin” lafının yer bulması gibi… Eskiden, çok da eski değil aslında, ananelerimizin zamanında mahallelerde kapılar hiç kilitlenmezmiş. Gündüz evdeki dış kapılar açık kalırmış. Komşular zili bile çalmadan evlere girip çıkarlarmış. Kimsenin malına bir şey olmaz kimse kimseden kuşkuda duymazmış. Şimdilerde bunları artık masallarda dinleyebiliriz. 

Güven duygusu; kişilik, aile, eğitim, çevre, inanç ve değer sistemleriyle bağlantılıdır. 

Toplumun değer yargılarını oluşturmak zaman alır ve değiştirmek de bir o kadar zordur. Ama hani bir söz vardır; “Dünyayı değiştirmek istiyorsan önce kendinden başla” diye… Bu işler böyledir… Kişi güven arıyorsa önce kendi güvenecek ve bunu karşındakine hissettirecektir. Önce kendi dürüst olup karşısındakine sunacak ki o kişide örnek alıp onu uygulasın. Sanırım toplum olarak görev yine bizlere, yani bireyin kendisinde düşüyor. 

Diyorum ki “önce ben dürüstüm, güvenilirim, yaptığım işte açık ve netim! Toplumda herkesin böyle düşünüp davrandığını hayal edin bakalım neler olacak? 

Güven duymak ve o güvenin boşa çıkmaması, kişinin en büyük kazanılmış zaferlerin den biridir. 

Aynı zamanda güven duyduğumuz kişinin bizi hayal kırıklığına uğratması da bir o kadar acıdır. O kişinin dünyasının yıkılmasıdır ki, olayı kolay kolay atlatamaz ve bir daha da bir başkasına bile güven duyması, çok zordur. İnsanın tüm ilişkilerine zarar verebilir. İçine kapanır ve kendi iç dünyasına çekilerek, yaşamında çıkmazlara girmesini sağlayabilir. 

Güvenilir olmak bence, hayatta kazanabileceğimiz en büyük değerdir. 

Yazımı bir sözle bitirmek istiyorum; 

“Bir insanı doğru yapmak isterseniz ona güveniniz; düzenbaz yapmak isterseniz ona güvenmeyiniz” GBERNARD SHAW 

 
Toplam blog
: 76
: 720
Kayıt tarihi
: 26.04.09
 
 

Kendi halinde, düşünmeyi/yazmayı seven  biriyim. En çok değer verdiğim konu ise herkesin bilinçli..