- Kategori
- Deneme
Güven...
Dün güneş batmak üzereyken bahçedeki her zamanki işlerimi bitirmiş içeri girerken işttim son derece zayıf çıkan miyavlama sesini. Akşamsefalarının gölgeliğinde aç olduğu belli, son derece ürkek, her an geri kaçmaya hazır gibi duran bir tekir kedi yavrusuyla göz göze geldim. İki aylık kadar olmalıydı. Belli ki annesi tarafından kendi başının çaresine bakması üzerine terk edilmişti. Çağrılarıma uzaktan, her terkedilen gibi güvensiz, ürkek, kırgın cevapsız kalıyor, diğer yandan gözlerini olanca duruluğu ile dikmiş yardım bekliyordu sanki.
İçeriye girip bir çukur kaba süt ve makarna koyup görebileceği bir yere bırakıp içeri girdim. Balkondan izlemeye başladım. Gürültülerin azaldığı bir anda çiçekliğin içinden çıkarak ürkek küçük adımlarla yemeğin başına geldi ve yemeye başladı. Yoldan geçen araç gürültülerinde ve etraftan gelen seslerde her seferinde geri kaçarak, sessizlikte tekrar çıkarak yemeğe devam etti.
Arada balkona bana, gözlerini dikip bakıyordu. Neden sonra karnı doymuş olmalı ki içgüdüsel bir seri temizlenme hareketine girişti. Artık çiçek aralarına da kaçmıyordu. Sonra her yavru kedi gibi alacakaranlıkta son derece çevik hareketlerle bir dizi oyun tutturdu hayranlıkla izlediğim.
Ne tuhaf, bazen bir kedi yavrusu bile bu sıkıntılı, kötücül dünyadan, sizi iyiliğin, güvenin ve paylaşımın olduğu güzel bir dünyaya çekip götürebiliyor.
Daha güzel bir dünyanın var olduğuna inandırabiliyor...
Akın YAZICI
25 Eylül 2018