Güvenilmek

Son durum gösteriyor ki; AKP Hükümetinin, iç politikaları da, dış politikaları da, iflas etmiştir. Kendince bir şeyler yapıp, iltifata mazhar olmak sevdasında olan, bir Başbakanımız var. Her şeyi o biliyor. Her şeye o muktedir. Kendi ülkesinde her şey arap saçı olmuşken, o, Araplar ile İisrailin arasını düzeltmeye çalışıyor. Yıllarca kimsenin beceremediğini o becerecek ve tarih yazacak. Ama olmadı. Başbakan, arı kovanına çomağı soktu. Ülkenin manzarası da bozuldu. Sokaklardaki keşmekeş, ilkel bir ülke manzarasına benziyor. Ellerinde, başka bir ülkenin bayrağını taşıyan, insanlar, İsrail kosolosluk larının önünde, gösteri yapıyorlar. Bu manzara da, güçlü bir devletin manzarası değil. İsrailin, gemiye saldırısını da ekleyelim, demek ki, gücümüze inanan yok. Ne askeri yönden, ne siyasi yönden, ne bölgemizi, ne de dünyayı etkileyen bir duruşumuz yok. Ne, İsa ya yaranabilmişiz, ne Musa ya. Muhammede bakacak yüzümüz var mı, onu da bilmiyorum. Dört yanı düşmanla çevrili İsrail e bakın, bir de dönüp bize bakın. Ne görüyorsunuz? Çaresizlik mi? İş bilmezlik mi, becerisizlik mi? Ne? İsrail, elçiliklerinde çalışan görevliler, ailelerini ve çocuklarını ülkelerine gönderiyorlarmış. Bana göre bu, utanç verici bir durum.

Sayın Başbakan, sayın iç işleri bakanı, sokaklarımızın manzarası hoşunuza gidiyor mu? Burası, Afrika mı, Patagonya mı? Muz Cumhuriyeti mi? Dışarıda tepinenler, bayrak ve kukla yakanlar, demokratik haklarını mı koruyorlar. Eğer öyle ise, neden biber gazı sıkmıyorsunuz? Neden, coplamıyorsunuz? Neden yerlerde süründürüp, tekmelemiyorsunuz. Üstelik izin de almamışlardır. Siz bu ilkelliklere izin verseniz, canından, malından, ırzından, namusundan, sorumlu olduğumuz ve misafir kabul ettiğimiz insanlar, ürküp kaçabilirler. Devletimizin, onları koruyacağına dair güvenleri yok. Oysa, bizim en zayıf günlerimizde, başımızda bulunan hükümete güvenip, HİTLERDEN kaçıp, gelip, sizin Hitlere benzettiğiniz, Şerefli İSMET İNÖNÜ ye sığınmışlardı. Bu size bir şey anlatmıyor mu? Bu, size, güven nedir, güvenilmek nedir, anlatmıyor mu? Sayın Başbakan, Ülkemizde, bizimle yaşayan, bu insanları, koruyun. Ülkelerine gitmelerine izin vermeyin. Onlara güvence verin. İleride utanacağımız bir tarihimiz olmasın. Atatürk ün, BÜYÜK NUTUK unu okuyun. İNÖNÜ nün, dünya savaşının ortasında, o yokluk ta, Devleti nasıl yönettiğini okuyun. “En büyük benim” demekle, büyük olunmuyor. Büyüklüğünüzü, başkalarının tescil etmesi gerekiyor. Aziz Yıldırım da, en büyük Fenerbahçe diyor ama, elde kupa yok.