Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Temmuz '09

 
Kategori
Şiir
 

Güvercin, vagonlar ve şehir

Simit susamlarına aşık ak güvercinler görürdüm Şemsiyeli Park'ta

Bir koşu Tozlu'da kılarken babam ikindiyi

Annem yine Uzunçarşı’dan mavi bir eşarp almış

Ben, sade gazoz, dondurma ve elimde bayramlığım

Tahin helva aşırırken poşetten

Telaşlı, susamış, iftar bekleyen arefe günlerinde

Akşam ne kadar uzak, oruç ne kadar sıcaktı

Oruçlar çocuklara hesap sormaz...

Bir insan bir şehre esir olabilir mi?

Ya bir esir esarete aşık?

Uzaklardan bir meltem eser zaman zaman

Çocukluğum kokar, Serdivan kokar, süt kokar her yer

Çaldığım gülleri hatırlarım elimi kanatan, utanırım

Karanfil, kestane, mürekkep avuçlarımda

Babamın elini sımsıkı tutmuşum defterdarlığın önünde

Bulvarda Cumhuriyet törenleri, pamuk şekeri, uçan balon

Gururlu, küçük, telaşlı adımlar

Ya da 23 Nisanlarımın delice yağmurları

Artık istesem de yağmaz

Hatıralar peşimizi bırakmaz...

Çocuklar şehrin gerçek sahibi derdim,

İstersem Arifiye’de raylarda yürürdüm çıplak ayak

İstersem Bulvar’da çimlere sererdim eteğimi

Hatırası bile içimi titreten misafirliklerde

Otuziki evlerin arnavut kaldırımlarına vururdum kendimi

Çam fıstığı, misket, bisiklet

Sonra dizlerimde derin yaralar

Her Ankara dönüşü istasyonda bu küçük şehre isyanlar!

Şehirler çocuklara kızmaz ki...

Papatya taçlar süslerdi saçlarımı

Uzak tepelerde güneşler içime doğardı

Hayat bir oyundu, istediğim zaman girip çıktığım

Çocukluk neşeydi, anne azarları, baba öğütleri

Çarşıya gitmek ne mühim meseleydi

Ne giyilecek, dolmuş hemen gelir mi

Ya son durak değişmişse, inemezsem, kaybolursam Yenicami’de

Gitmemeli, gidildiyse de hemen dönülmeliydi

Zaten eniştenin ayranında yatım saatten fazla oturmak ücrete tabiiydi.

Şehirden önce aşka aşık olmak

Uyumamak geceleri, uyuyamamak

Sayıklamak adını sabahlara kadar

Sevmek, sevmek, sevmek...

Nehir boyunca sürüklenir gençliğim kaldırımlarına çarpa çarpa

Sen bu tutkunun farkında, savururken beni oradan oraya

Annem kokar, tebeşir, üzümlü kek, Çark suyu kokar

ilk aşk kokar son istasyon

Vagonlar sıralanır beynimin raylarında,

Biletim yok, umudum yok, aşk yok

Bir çınar altı bulsam senin toprağında

Trenler geçse, güvercinler su içse başucumda

Sen beni kabul etsen,

Sen beni affetsen

Sende doğmadım ama sende doydum diyerek af dilesem

Sana yaptıklarım söylediklerimin kefareti olmaz.

 
Toplam blog
: 19
: 1037
Kayıt tarihi
: 24.06.09
 
 

ZUHAL EROL Ankara doğumlu. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bö..