Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '09

 
Kategori
Şiir
 

Güvercin hatıraları

Benim gençliğimde, parti binamızın önüne güvercinler konar,

İçeriye her gün partililer uğrardı.

Kapımızda vatandaş, bahçemizde çocuklar,

Aklımızda memleket sorunları olurdu.

Kışın teneke bir sobamız vardı.

Sobanın yanında partili büyükler,

Yanlarında gençler,

Gençlerin elinde kitaplar...

Bir hayat bilgisi fotoğrafı gibiydik...

Rozet, bayrak, dergi yapıp,

Bunları mitingler de satıp,

Örgütümüze çay, şeker, kırtasiye alan;

Bu partinin neferleriydik...

Biraz mahcup, biraz kırılgan,

Biraz naif ama hep umutluyduk...

Özlerdik;

Genel merkez yetkilisini,

İlçe ziyaretlerini,

Örgüt toplantılarını,

Saymanımızın utana sıkıla ödenek hatırlatmalarını,

Miting yeri buluşmalarını,

Akşam muhabbetlerini

Ve hayatı...


Konferanslar düzenler,

Bildiriler dağıtır,

Parti nöbeti tutar,

Akşam olunca da

Evlerimize giderdik…

Evlere giderken

Yıldızları sayardık.

Sıkı gençlerdik!

Hepimizin birer yıldızı vardı;

Onlara isim takardık,

Onlar da bize isim takardı...

Pus ve dumandan önce,

Bu partinin, yüzleri güleç,

Gözleri parıldayan yıldızları vardı...

Benim yıldızıma "Rahşan Hanım" adını vermiştik.

Biz kimseden yana değildik.

Ne kimseden, ne kendimizden;

Hepimiz partimizden yanaydık.

Bir değirmendeydik,

Öğütülen...

Öğütülürken türküler söyleyen

Buğday başaklarına benziyorduk.

O zamanlar,

Arabalar bozuk,

Mikrofonlar bozuk,

Hoparlörler bozuk,

Ama insanlar sağlamdı!

Bu partinin sevdalıları vardı;

Yakalarına parti rozetini şerefle takan,

“ Demokratik Sol Kültür” e inanmış.

Gözleri ufukta,

Yürekleri ellerinde,

Demokratik Sol Partili

Gençleri vardı.

Bülent ECEVİT adına bir okul yoktu,

Bizzat kendisi vardı.

Başımız sıkışırdı, liderimiz vardı.

Gücümüz yetmese, parti büyüklerimiz vardı.

Ekmeğimizi, umutlarımızı

Memleket kadar kalbimizi paylaştığımız,

Partili dostlarımız vardı…

Geceleri bekçimiz,

Gündüzleri nöbetçimiz,

Gülümseyen bir yüzümüz,

Partili arkadaşlarımızla çektirdiğimiz

Siyah beyaz da olsa,

Gururla gösterebildiğimiz

Birer fotoğrafımız vardı...

Bir sabah, bütün bu iyi şeylerin,

Genel Merkez önünden Anadolu’ya giden

Parti otobüsleri gibi

Aramızdan ayrıldığını gördük...

Sonra yetkililerin değiştiğini yazdı gazeteler.


Ama örgütümüzden Selma Hanım’ın, Mecit Bey’in,

Nevin Abla’nın, Kemal’in, Ömer Amca’nın

Değiştirildiklerini ise yazmadılar nedense.

Ama yok, ama yoklar...

Kalan bir tortuydu belki.

Belki kırık bir rüya denizi,

Belki suya düşürdüğümüz suretimizin

Cep aynamıza nüktedan bir yansımasıydı her şey.

Her şey, örgüt giderlerinin

Her aybaşında

Genel Merkez tarafından ödenmesiyle

Büyüsünü kaybetmişti belki de.

Belki de biz bir rüya görmüştük?

Hadi hepsi yalandı,

Hadi hepsini biz uydurmuştuk,

Ama rüyalarımızın melekleri?

Ve partimizin daim konukları ak güvercinler;

Ya onlar?

Onları siz de görmediniz mi?

Onlar da mı yalandı…?


Hasan UĞURTÜRK

 
Toplam blog
: 10
: 479
Kayıt tarihi
: 18.02.09
 
 

1956 Erzincan doğumluyum. Karayolları Genel Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Şubesi Müdürlüğünden..