Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '06

 
Kategori
Hayvanlar Alemi
 

Güvercin o anda ne hisseder?

Güvercin o anda ne hisseder?
 

Gagası kırık olmasaydı, yem yemek için tavuk kümesine girmek zorunda kalmaz ve yakalanmazdı bu güvercin. Güvercin öylesine korkar ki yakalandığında minik kalbinin pıt pıt nasıl attığını duyarsınız ellerinizde. Bilse tutsaklığının yalnızca bir fotoğraf çekimi süreceğini ve uçup gideceğini, atar mıydı kalbi öyle.

Güvercinler insanlara yakındırlar ama hep korkarak yaşarlar. Bir insanın eline düştüğünde anlayamaz ki sevilmek için yakalandığını. Yaşamak için yakalanmamaları gerekir, yakalanmamak için de korkmak.

Yetmişlerin başında İnebolu’da üç katlı ahşap evimizde otururken, evin bahçesinde bir varilin içinde tavukların yemi dururdu, kuşlar yemesinler diye üzerinde kapağı kapalı olurdu. O gün kapağı açık kalmıştı. Çatıdan bir güvercin iniyor, varilin içinden buğday yiyor, yukarıya uçuyor ve bir başka güvercin iniyordu. Yukarıdan pencereden bakıyordum. O güvercinlerden birini yakalayıp, sevsem diye bir hevesle aşağıya indim. Varil yüksek olduğun için güvercinin içeriden beni görmesi olanaksızdı. Çıplak ayaklarla sessiz bir şekilde yanaştım, tam o sırada çatıdan bir başka güvercin indi, varilin içine kadar girdi ve iki güvercin birlikte uçtular yukarıya. Güvercin arkadaşına tehlikeyi haber vermişti.

Doksanların ilk yıllarında Ankara’daki evimizde bir kedimiz vardı, adı Susam. Evde doğup büyümesine karşın kuşlara yönelik avlanma içgüdüsü bir sokak kedisinden farklı değildi. Balkonda pusuya yatar güvercinleri, saksağanları avlamaya çalışırdı. Saksağanlar kediyi pek ciddiye almazlardı, bir keresinde kedi pusuya yatmış beklerken kedinin kuyruğunu gagalayıp kaçan saksağan bile görmüştüm. Bir başka gün diğer odadayken salonda bir kıyamet kopmuştu, Susam sonunda bir güvercini şaşırtıp içeriye sokmayı başarmış. Ben sesleri duyduğumda içeride güvercini yakalamaya çalışıyordu. Yirmi yıl önce güvercini yakalamaya çalışan ben bu sefer taraf değiştirmiş, güvercini kedinin elinden kurtarmaya çalışıyordum. Sonunda başarmış ve güvercinin kaçmasını sağlamıştım.

Son yıllarda İnebolu’da annemin bir güvercini var. Balkonda sürekli yem verdiği için anneme güveniyor, zaman zaman evin içine kadar geliyor, yemek masasının altında dökülen kırıntıları yiyor ve gidiyor. Ev kalabalık olduğunda tedirgin oluyor, yalnızca kapının önünden birkaç adım ileriye geliyor. Geçen yıl kuş gribi nedeniyle biraz tedirgin olduk ve uzak durduk bu güvercinden. Şimdi biz yokken yine geliyormuş içeriye.

Güvercinler bahçelerde tavuklarla beraber beslenirlerdi, grip korkusu yüzünden artık eskisi gibi çok tavuk beslenmiyor bahçelerde ve güvercinler yem bulamıyorlar. Bir gün güvercinlerin bizi terketmelerinden korkuyorum.

 
Toplam blog
: 1735
: 2429
Kayıt tarihi
: 22.09.06
 
 

27 Mart 1959'da İnebolu Yeşilöz Köyünde doğdum. Yeşilöz Köyü İlkokulu, Yeniyol İlkokulu, İnebolu ..