- Kategori
- Şiir
Güz yağmurları
Güz yağmurları başladı
Kapıdağı’nın başı dumanlı
Zaten bütün bulutları imal eden
Sonra bütün yurda gönderen
Bu dağ… O suçlu !
Sen suçlusun,
Bütün olanlardan
Yanlışlardan,
Yağmurlardan, sellerden
Ve sellerden boğulan
Bebelerden.
Sen suçlusun
Bir güz günü
Sabah erkenden ölen
Teyzemden.
İşte o bulut,
Geldi kondu yine
Üzerimize
Belki çok bilmiş,
Belki yarım akıllı
Ama can alıcı.
Bırak artık gevezelikleri
Herkes artık bildiğini yapsın
Şairler şiirlerini yazsın
Ve mahkumlar
Günlerini saysınlar boşuna
Balıklar balıklığını bilsin.
O kadar da masum değilsin
Biraz da sen suçlusun
Vurulup ölen, erken gömülen
Trafikte ezilen,
Hastane kapılarında sıra bekleyen
Kimseye söyleyemeden
Açlıktan ölen
Bebelerden…
Sen suçlusun,
Eğer konuşsaydın,
Görseydin,
Söyleseydin
Bağırsaydın…
Belki bir şey olurdu.
Ne yaptın?
Şiir yazdın
Bozuk düzen üstüne
Karga sekmez Abdurrahim üstüne
Alkışladın düzeni
Ve güz yağmurlarını.
Güz geliyor
Yağmurlar başladı
Bütün parmaklar seni gösteriyor
İnsanlar aç açıkta
Ta oralarda
Hani sen Hz.Ömer’din
Ne çabuk unuttun.
Yağmurlar başladı
İnsanlar aç açıkta
Hani adaletin
Ne kaldı elde avuçta.
Hadi bakalım yola çıkalım
Kazma küreklerle
Yürekleri kazalım
Belki bir alev bulabiliriz
İnsanı aydınlatan
İnsanlığı aydınlatan
Bir alev.
Yoksa!
Demek ki..
Dünyada kalmamış,
Ne yazık
Demek ki
Dünya hala adam olmamış.