Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '09

 
Kategori
Futbol
 

Güzel günler göreceğiz, güneşli günler

Güzel günler göreceğiz, güneşli günler
 

O kadar 'Secret'a rağmen, maçı tribünde değil, TV karşısında hasta yatağında izleyebiliyorum. Haftalar önce '26. haftayı bekleyin' diyen Mustafa Denizli'yi anlayamayanlardan olan ben, 26. haftada Sivas'ın olası puan kaybıyla liderlik potasında bulmanın keyfini sürecektim az kalsın. Ama olmadı, ne ben maça gidebildim, ne de Sivas puan kaybedebildi, maçı yine 2.lik için oynuyoruz. Herşeye karşı Çarşı bu sefer de polise karşı oldu. Yıllardır tek başıma karşıyım sanıyordum, meğerse hislerimi paylaşanlar varmış. Maça girerken kaset, CD, şişe kapağı, şemsiye gibi abuk subuk şeylerini alan, beleşçileri engelleyemeyen, maçı senin gibi izleyen polisin stadlarda olmasına ben de karşıyım. Artık sadece bu konuda eğitilmiş, uzmanlaşmış, polis ya da güvenlik görevlisi kişilerin sahada güvenliği sağlamakla görevli olmalarını istiyoruz. Güvenliği sağlamak, yağmurlu havada şemsiyeleri toplamakla olmaz, gerginliği tırmandırmakla olmaz. Güvenliği sağlayanların da ilk görevi küfür eden ettiren, kavgaları körükleyen kişileri tespit etmek, bir sonraki maçlarda bu kişileri stada almamak olsa, Beşiktaş'ın küfür ve olaylar için ödediği milyarlar cebine kalırdı! Gelelim maça.. Mustafa Denizli değişik bir kadro çıkarmış, yorgun Tello'yu yedekte tutup yerine Serdar Özkan'ı koymuş, Holosko'yu yedekte tutup Bobo'yu tercih etmiş. Haftalardır oynamayan, oynadığında da saç baş yolduran Serdar Özkan ve formsuz Bobo tercihleri 'cesur' tercihler idi, Serdar Özkan bu fırsatı muhteşem bir çalım ve adrese teslim bir asist ile olumlu kullandı. Ayrıca önceki maçlara göre daha arzulu, daha çok koşan ve mücadele eden bir Serdar Özkan bulduk sahada. Bobo ise yakaladığı pozisyonları harcama yarışında 1 numara idi. Sivok-İbrahim Toraman ikilisi uyumsuz bir görüntü verdi, Cangele bu ikiliyi bozmak için çok çalıştı, defansı yordu, çok pozisyon buldu. Bu ikilinin yerine Zapo-Sivok ikilisi ve Toraman'ın sağ bek olarak kullanılışının daha yararlı olduğu kanısındayım. Onun yerine yabancı kontenjanında tercih edilen Cisse kayıpları oynadı yine. Beşiktaş'ın kendi sahasındaki maça , hem de çok zor gol yiyen bir takıma karşı Cisse ve Ernst gibi iki ön libero ile başlaması çok gereksiz, Ernst zaten Cisse'nin de açıklarını kapayarak, 2 kişilik oynuyor, evet biraz fazla yoruluyor ama Cisse onun yorgunluğunu azaltmıyor. Yusuf takıma alıştıkça, oyununun üzerine ekleyerek devam ediyor, görünen o ki, Delgado'nun yokluğuna sevinmeye devam ediyoruz. Yusuf daha görerek, hesap yaparak oynuyor, paslaşıyor, enerjisini verimli kullanıyor. Beşiktaş'a Delgado'dan daha yararlı oluyor. Kayserispor'un maçın daha ilk yarısında 10 kişi kalması , hem de 1-0 yenik iken, rüzgarın Beşiktaş lehine esmesine çok yardımcı oldu. Beşiktaş o 'çok zor gol yiyen' Kayserispor defansı karşısında çok kolay gol pozisyonu buldu, gol kaçırma hovardalığına kapılmasaydı henüz ilk yarıda fark olabilirdi. Ancak 2. yarıda iş tersine döndü, Kayserispor daha atak ve etkili oynamaya başlayıp Beşiktaş'ın gardını düşürünce Denizli Serdar Özkan-Holosko / Bobo-Tello değişikliğine giderek Beşiktaş için çalan tehlike çanlarını lehine çevirmeye çalıştı. Mantıklı olan 10 kişi oynayan takımın yorulmasıdır, ancak yorulan Beşiktaş oldu. Bu neyin yorgunluğudur, anlayamadık, milli maçta oynayan tek futbolcusu olan Beşiktaş 2 haftadır maç yapmama yorgunluğu sendromuna kapılmış sanırım.. Yıllardır maç izlerim, Tolga Özkalfa'nın maç önüne geçmediği bir maç izlemedim. Daha 14. dk, maçta 3 sarı kart var, kırmızı kartın çıkmaması imkansızdı zaten. Nitekim Ali Turan daha maçın 32. dk'sında kendini dışarıda buldu. Bu kadar ucuz kartlar gösterenler Avrupa Liglerini hiç mi izlemez, şaşkınlıkla izliyorum. Ayrıca sessiz sinema oynar gibi tüm pozisyonları futbolculara anlatma ve ispatlama çabası da komik sonuçlar veriyor.

Beşiktaş, zor geçmesini beklediği maçı, zorlanarak da olsa kazandı, yoluna devam etti. Sivasspor'un puan kaybetmesini beklemek keyifsiz olsa da, Beşiktaş taraftarı şampiyonluk şarkıları söylemeye başladı bile. Beşiktaş ayağına kadar gelmiş fırsatı tepmeyerek, özellikle derbilerden galip çıkarak hasret olduğu şampiyonluğu kucaklamalı.
 
Toplam blog
: 55
: 969
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

29 yaşındayım. İTÜ Tekstil Mühendisliği mezunuyum. Evliyim. Çocukluğumdan beri futbol gönüllüsüyüm. ..