Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Güzel insan gel etme eyleme...

Güzel insan gel etme eyleme...
 

Cadde ve yaya gecitlerinde görülen yayalara yaklasirken aracin sürati düsürmek, onlara gecis hakki t


Çarşıda pazarda, bekleme kuyruklarında ve şu anda aklıma gelmeyen bir çok alanda rutinleşmiş uygulamalar sıkmıyor.

Herkesin zamanı en az bizim ki kadar önemli. Bekleme kuyruklarindan bir ön sıraya girme teşebbüsünde bulunmanin ne kadar yüz kizartici oldugunu düsünebiliyor musunuz?
Bu ülkede kural ve yasalara uymamak gibi sorunlar yasanmiyor. Hatta kimi kez sert, kimi kez nazik bir sözle ikaz ettiler. Hatta polise veya gerekli merciye şikayet etmekten ödün verilmedi.

Trafik kuralları kişilere özel çıkartilmadığına göre kendimiz ve diger insanların güvencesi için uygulamak zorundayız. Hepimizin bildigi gibi trafik kuralları uzun yılların tecrübe ve deneyimlerinden geçtikten sonra yasallaşıyor.

Normal trafik seyrinde gideceğimiz yere daha çabuk ve rahat ulaşacağımızın bilincindeyiz.

Peki ozaman karmasa yaratmanin, insanlari strese sokmanin ve zaman kaybina ugratmanin geregi niye?

Neden örnek olmuyor neden ikaz etmiyoruz?

Ülkemizde trafik sistemi ve kuralları var bunuda biliyoruz.

Buna ragmen trafikte kurallara riayet edilmiyor.

Burada, sevgili degerli blogcu arkadaslarim anlatiyorlar trafikte yasadiklari stresten nasil yorulduklarini canlarindan bezdiklerini.

Bir delinin yedi mahalleye zarari olur derler. Kurularin yaninda yaslarda yaniyor bu durumda. Yazik oluyor.

Herkes kafasına göre bir sistem uygulamasin artik. Yoksa çook uzun yıllar bu sorun çözülemeyecektir.

İstanbul'a gittiğimde trafik kargaşasi içinde çok sıkılıyorum.


Sürücüler mimikleriyle, bakışlarıyla birbirlerini yönlendirmeye calisiyor. Hem sonra sık sık durmak, yavaşlamak, hızlanmak zorunda kalındiginda arac daha fazla yakıt harcıyor. Bunuda biliyor olmalıyız. Zaten dünyada yakit rezerveleri azaldi.

Birisi aklınca diğer sürücülerden daha zeki olduğunu sanarak aracininin önünü ileri sokarak trafiği durduruyor ya da yavaşlatıyor.

İstanbul'a gittiğimde gözlemlerimce sürücüler hislerleriyle otomasyon bir kural oluşturmuş. Giderken arkasını sağını solunu kontrol ederek süratini artirip düşürüyor kural dışı seyir içine giriyor.

Bu yaşadığım ülkede trafik kültür sistemi oturmasi icin vatandaslar özverileriyle destek oldular. Olmayanlara acimasiz yüksek para cezalari uygulandi.

Sürücülerin trafikte seyri sürekli kontrol ediliyor. Suc durumuna göre puan alıyorlar. 18 puan olunca gecici bir süre icin ehliyetleri alınıyor.

Bakın size aktüel ve yarı resmi istatiksel bilgiler vereyim:

Alman polisin verilerine göre istatistik dairesince 22.08.2006 tarihli ilk altı ayın istatistik bilgilerinin açıklaması şöyle:

2006 yılının ilk yarısında trafik kazalarında, 2 263 can kaybı olmuş. 2005 senesine göre; 226 veya kişi geçen seneye oranla -% 9,1 kişi.

2006 yılında yaralı sayısı: -%8,9 144,400, maddi hasar sayısı: 936.100

Kazaların neden azaldığı konusunda daha başka nedenler olabileceği düşünülüyor. Bu tahminler arasında sürücülerin (-%16) oranında alkollü araba kullanmadıkların gösteriyor. Ve trafik kontrollerinin sıklaştırılmış olması da önemli faktör olduğu anlaşılıyor.

Trafik kazalarının düşüş nedenleri arasında ilk sırayı sürat tahditlerine riayet edildiği için geçen seneye oranla %8,9 azaldığı belirtiliyor.

Kazaların azalmasında yaz mevsiminin iyi geçmesi de neden olabilirmi konusunda kesin sonuç ancak sene sonu değerlendirmelerin den anlaşılacak.

Sürekli sivil ve resmi trafik polis araclariyla modern teknoloji sayesinde trafik kurallarına riayet etmeyenleri bulmak için seferber olmuşlar.

Bu ara yoğunlaştıkları konulardan bir tanesi oto yollarında peşpeşe seyir halindeki otoların arasındaki mesafeyi ölçüyorlar.

Aradaki mesafe kısa tutulduğunda para cezası ve puan alıyorlar. Zincirleme kazaları önlemek için düşünülmüş. Yaptığı sürate orantılı belirlenen mesafeyi bırakması gerekiyor öndeki araca.

Yani 100'km süratle gidiyorsa 50'm aralik birakmasi gerekiyor.

Arabaların eski yıllara oranla daha güvenceli imal edilmiş olması da önemli bir faktör sayılıyor.



Birlikte olumlu yapıcı sonuçlar için eleştirelim ve irdeleyelim düşüncesiyle yazıyorum. Amacım sadece eleştirmek değil. Hatta bu eleştirileri yaparken gerçekten içim sızlıyor aslında.

Ben ülkemden uzaktayım. Oysa sizler birebir olayların içindesiniz. Sizlerin düşünce ve görüşleri daha gerçekçi daha cözüm getirici destekler icerebilir.

Sevgili saygı değer insanlar. Güzel ülkemiz için el ele verelim.

Küçük önemsiz gibi gelmesin bu küçük girişimler.

Dinamik akıllı zeki gençlerimiz var ve de yetişiyorlar.

Atatürk ilkelerini uygulamak ve korumak için yolları açık olsun. Burada onlarin zeki, olgun, bilinçli yazılarını okudukça gurur duyuyorum.

Bilgili, dinamik beyinlere, gençlerimize yurdumuzun her köşesinde her alanında ihtiyac var.

Okul ve iş yaşamlarında onlara gereken ilgi ve desteği verelim.

İşlerini zorlaştırmayalım. Onlar bizim geleceğimiz. "gelenler gidenleri aratmasın" düşüncesiyle destek olalım.

Bu yazımda ifade etmek istediğim düşünce ve görüşlerim umarım ifade etmek istediğim anlaşılmıştır.

Sevgiler - Saygılar

Mine

03.11.2006

 
Toplam blog
: 139
: 4264
Kayıt tarihi
: 27.07.06
 
 

Yurt dışında yaşıyorum. Spor, yürüyüş vb. bedensel aktiviteleri düzenli uyguluyor - vegan tarzı besl..