Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mart '08

 
Kategori
Güncel
 

Güzel ve Neşeli Günler Göreceğiz!

Güzel ve Neşeli Günler Göreceğiz!
 

dur-MA!


Sinemacı Sinan Çetin’in ülkemizde türkü söylemenin yasak olduğu döneme göndermede bulunduğu klibi büyük bir ilgi gördü. Klip, bir zamanların Türkiye’sinde ki yasakların bu gün için ne kadar anlamsız ve komik olduğunu anlatırken, dönemin hükümetinin batı özentisi ve hayranlığının geldiği noktayı da trajik bir biçimde yansıtıyor.

Bu klibi izlerken hemen aklıma 12 Eylül yasakları, dönemin Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren’in kısa bir süre önce ‘yasaklamakla hata ettik ‘itirafı ve bunun gibi ‘hata’ lar nedeniyle öldüğümüz, öldürdüğümüz, hapislerde yattığımız, yatırdığımız yasaklar geliyor. 5 – 10 yıl önce yine yasak olan ve uğruna ağır bedeller ödenen birçok şey bugün daha kabul edilebilir olarak değerlendirilebiliyor veya büyük bir kısmı artık yasallaştı. Buradan iz sürünce anlıyoruz ki bugünün yasakları da yarın olmayacak ve anlamsız, komik çoğu zamanda traji-komik olarak değerlendireceğiz.

Yaşayarak öğreniyoruz. Bize doğru olarak bu kabul ettirilmiş. Okuduğumuz, duyduğumuz her şeye şüpheli yaklaşmamız salık verilmiş, ‘büyüklerimiz’ in ağzından çıkacak olanları beklemişiz ve bunları da tartışmasız doğru olarak kabul etmişiz. Ne tartışmamız istenmişse onu tartışmış, ne için kavga etmemiz salık verilmişse onun için kavga etmişiz, yürümüş ya da oturmuşuz, seyretmiş ya da seyredilen olmuşuz. Düşünmemiz, düşünsek bile bunu ifade etmememiz istenmiş. Şimdi bunun sınırı düşünüp söylediğin yerin, zamanın, içeriğin ve bunun sonucunda ‘suç’ sayılan kabahatlerin işlenip işlenmediğine göre olarak çizildi. Kantarın topuzu sizin düşünmenize, kafa yormanıza gerek yok, biz ‘büyükleriniz’ olarak zaten düşünüyoruz, eğer bu ülke için ‘komünizm gerekliyse onu da biz getiririz’ de ifadesini bulan ‘düşünmeyin’ de sabitlenmişti aslında. Gerçek olan yalnızca ve yalnızca buydu.

. Düne göre her şeye daha çok açız, daha çok açığız. Yarın güleceğimiz yasaklarımız olduğu yerde duruyor ve birileri de bunun bedelini henüz çoğalamadıkları için en ağır biçimde ödemeye devam ediyor.Bu bedeli hafifletmenin, yarını yakınlaştırmanın yolu itiraz hakkımızı daha güçlü tonlarda ve birleşik olarak kullanmaktan geçtiği çok açık. Bunun içinde öncelikle gerçeğin bilgisine ulaşmak, aklımıza virüs girmesini engellemek ve tarihin ileriye doğru aktığını unutmamak gerekiyor.

İşe ‘bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak’ tan vazgeçmek, bilgiye ulaşmak, soru sorma ve cevap isteme cesaretimizi geliştirmekten başlayabilir ve böylece kahkaha atacağımız günleri yakınlaştırabiliriz. Yeni oyunlara gelmemenin, insana yaraşır bir yaşam sürmenin başka da bir yolu yok.

Güzel ve neşeli günler göreceğiz!

 
Toplam blog
: 4
: 1140
Kayıt tarihi
: 13.03.08
 
 

Hayatı bütün renkleriyle görme ve bunun sonsuz akışı içerisinde rüzgardan şikayet etmek yerine ye..