- Kategori
- Gündelik Yaşam
Güzel yurdumun, güzel çocukları
Yurda geleli bır iki gün oldu. Uçak bağlantısı sırasında yaşadığım sıkıntılar dışında ( hava alanında 12 saat bekletildik beş saat yerine) her şey güzeldi.
İstanbulda bir gece otelde kaldıktan sonra bir arkadaşımla bulustum. Ortaköy , Taksim ve Beyoğlu derken yuruyerek dolastık aksam otobüsü ıle arkadaşımın oldugu sehre gittim. Orada ucakta birlıkte olduğum Japon dostlarıma da bıraz yardımcı olmak ıstedım .
Sabaha karşı otobüsle yolculuk ederken hava ağarmaya başladı. Yol üstünde köylerde ısıklar yanmaya başlamıştı. Bacalardan o özledıgım duman tütüyordu. Kaç yıldır bacalardan tüten duman görmedigimi düşündüm. Dağların tepesi kar kaplı idı.
Arkadaşımın bir yakını mayalı pişi yapmıştı . Peyniriı , patateslı vs... Bu gidişle kilom artacak galiba. Zaten artılarım vardı:))
Bır ara carsıya gittik. Orada ögretmenleri ıle gelen ana okulu ögrencilerini gördüm. Japonya da kendıne ozgü yüz tipi ve saç rengıne , göz rengine alıskın olunca sarışını , esmerı , renkli gözleri ile güzellikleri görünce dayanamadım . Ögretmenlerinden izin alıp bir fotograflarını cekip hepsi ıle ayrı ayrı konustum. İnsanlarımızın güzelligi , meyvelerin bollugu tadı .... Şu bir iki gün bıle beni mutlu etmeye yetti.
İstanbul ' un trafiginde takside korkup cığlık atınca şoförün " Korkma teyze " demesi hala kulaklarımda . Bır de ınsanların arabaların arasından kosarak yolu geçmelerine alışamadım . Neyse alırım nasıl sa ....
Yarı kısmet olursa kardeşlerimin oldugu yere yolculuk var ...Ondan once blogcu bır arkadaşım "yolun diger yarısı " ıle karşılaşmayı umuyorum ..
Yolculugumun diğer anılarını yine sizlerle paylaşmayı umuyorum. Sevgı ve saygılarımla .