Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '14

 
Kategori
Estetik / Güzellik
 

Güzellik; Bakım ister, emek ister, özen ister …

Güzellik; Bakım ister, emek ister, özen ister …
 

Güzellik kavram; yani görsel anlamda dış güzellik, tüm zamanların en önemli kavramlarından biri ve hatta en önemlisidir.

Belki bunu okuyan bazı kişiler ölüm kavramının çok daha önemli olduğunu düşünebilirler, ruh güzelliğinden, iyi ahlaktan dem vurabilirler ve bir bakıma haklıdırlar da.

Ama öncelikle benim olaya, sektör bazında ve insan davranışları temelinde, bilimsel bir anlayışla baktığım bilinsin lütfen.

Yüz güzelliği veya fiziksel anlamda güzellik olayına bilimsel olarak bakıldığında, bazen bu güzel görünme tutkusunun ölüm korkusunun bile önüne geçtiği görülmektedir.

Mesela; kadınların büyük çoğunluğu intihar etmeden hemen önce, bakım yaptırabiliyor, bulunduğu zaman iyi bir dekor olsun diye ölüm yolculuğuna çıkacağı mekanı yatağı ve üstünü başını düzeltiyor.

Buradan bakıldığında olayın boyutunun daha net anlaşılacağını düşünüyorum.

Yine özellikle güzel kadınlar, hayata veda yolu olarak intiharı seçerse, bunu büyük çoğunlukla dış görünüşünü bozmayacak, ilaç alarak ölmek şeklinde bir yöntemle gerçekleştiriyor.

Ölümden sonra bile güzel olmak tutkusu ile, insanlar bir çok inanışta giydiriliyor, süsleniyor, takıları ve krem dahil kişisel ürünleri ile gömülüyor.

Bugün dünya üzerindeki 3. Büyük endüstri Kozmetik Endüstrisi olup, dünya global krizle inim inim inlerken bile, büyüyebilen tek alan olma özelliğini koruyor. Her geçen gün bu potansiyeli daha da artıyor üstelik.

Şimdi tüm bunları görmezden gelmenin, ekonomik olarak çok büyük bir pastadan, üstelik bu pastanın unu, yağı, şekeri sizden gidip başka ülkelerde pişirilip, size çok pahalı mamul ürünler olarak servis edilirken, bunu önemsiz algısıyla küçümsemeye çalışmanın hiç anlamı yok.

Güzellik; önemli ve aynı zamanda çok da getirisi olan bir alandır, bunun farkında olmak gerekiyor.

İnsanlar yerine göre boğazından kesip dip boyasını yaptırıyor, aç kalmak pahasına görseline para harcıyorsa bu çok önemli bir ekonomik potansiyeli işaret ediyor anlamına geliyor.

Bunları görmezden gelmenin, saçını boyatma da şunu ye, bunu yeme demenin anlamı yoktur.

Çünkü o kişi şayet dış görünüşündeki o dip boyası gelmiş görselden rahatsızlık duyup strese giriyorsa bu da en az kötü beslenmek kadar hastalık zemini oluşturabilecek potansiyele sahip bir faktördür.

Şunu unutmamak gerekir ki, insan psikolojisi, hastalık oluşumundaki temel zemindir.

Sizin sağlam bir ruh haliniz varsa, hastalıklara tutulma ihtimaliniz azdır veya tutulduğunuz zaman da, sağlam bir psikoloji ile onu yenmek daha kolaydır.

Zaten güzellik endüstrisi bu gerçeği biliyor, tüm yatırımını bu olgunun üstüne kurguluyor ve daima kazanıyor.

Tüm bunları görmezden gelmenin, insan sağlığı üzerinde, kozmetik sektörünün ürettiği ürünlerin her açıdan ne kadar önemli olduğunu inkâra lüzum yoktur.

Sadece güzel bir koku bile insanı pozitif etkileme gücüne sahipken üstelik.

Buradan yola çıkarak önce bir güzellik tanımı yapalım istiyorum.

GÜZEL NE DEMEKTİR?

Sözlüklere bakıldığında aşağıdaki tanımlarla karşılaşılıyor.

1. Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı.

2. İyi, hoş

3. Örnek: Güzel şey canım, milletvekili olmak! Ç. Altan

4.Beklenene uygun düşen ve başarı düşüncesi uyandıran.

5.Soyluluk ve ahlaki üstünlük düşüncesi uyandıran.

6. Görgü kurallarına uygun olan.

7.Sakin, hoş (hava).

8.Okşayıcı, aldatıcı, kandırıcı.

9.Pek iyi, doğru.

10. Hoşa giden, hayranlık uyandıran, beğenilen.

Güzellik üç aşağı beş yukarı, her ülke ve toplumda benzer şekillerde tanımlanıyor.

Her ne kadar göreceli de olduğu iddia edilse de, yine de herkesin üstünde uzlaşabileceği bazı kriterleri olduğu da kabul ediliyor.

Bunlarda yine basitçe üçe ayrılabiliyor;

1. Endam yani boy/pos

2. Ten güzelliği

3. Simetri ve oran olarak kabul ediliyor.

Tüm bu bilgilerin ışığında güzelliğin emek istemesi noktasına gelmek istiyorum artık.

Bu kadar değerli bir kavramın meraklılarının her anlamda, bedeller ödemesi gerekiyor.

Nasıl mı?

Siz dünyaya güzellik kriterlerine uyan bir bebek olarak gelebilirsiniz ama kendi haline bıraktığınız her şey gibi sahip olduğunuz genetik hazinelere de sahip çıkmak, korumak ve bunun için emek vermek zorundasınız.

Yoksa kısa bir süre sonra, tıpkı açıkta bırakılan çok değerli bir kumaşın güneşte solması gibi, hızlı bozulmaya tanık olursunuz. Bu kötüye gitme hali de çoğu kez geriye çevrilemez üstelik.

Demek ki, elimizdeki genetik miras her neyse, onu korumak durumundayız.

Sağlık ve hijyen kaidesinde oturtulmuş dengeli bir beden, zaten iyi görünecektir. Ama yine de kilo kontrolü mutlaka yapılmalı, içeriği bilinmeyen her türlü gereksiz kimyasal kullanımından kaçınılmalı, doğrudan bedenimize temas edecek tüm ürünlerin doğal ve sağlıklı olduğundan emin olmalısınız.

Çünkü insanların özellikle kadınların güzelliğe olan zaafı bilindiğinden, bu sektörde her türlü ürün önce psikoloji üzerinde etkili olma çabası güdüyor.

Günümüzde dünya nüfusunun çoğunun kentlerde yaşadığı ve kentsel yaşamın görseli en büyük değer olarak ön plana çıkaran bakış açısını göz önüne aldığımızda, konunun ne kadar önemli olduğu daha da netlik kazanacaktır sanırım.

Bu durumda hem bu kavramla ve bunla ilgili pazarla ilgili, hem kanun ve yönetmeliklerle, hem üretici ve hem de tüketici bazımda hepimize iş düşüyor.

Görüldüğü üzere dünya kurulalı beri güzellik daima emek istiyor, efendim.

Hem de her düzeyde!!

Güzellik konusuna dikkat buyuralım, konumumuz ve durumumuz ne olursa olsun..

Faydalı olmayı umarak noktalıyorum sohbetimizi.

Saygılarımla..

 

Prof. Dr. Nazan Apaydın Demir

25.07.2014

 

Muğla 

 

 
Toplam blog
: 130
: 1375
Kayıt tarihi
: 08.04.14
 
 

Muğla Üniversitesinde Prof. Dr. olarak çalışmaktayım. Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkez..